Kale yine geçilmedi

Kadıköy’de derbi akşamı... Bir tarafta Fenerbahçe, öbür köşede Beşiktaş. Nefesler tutulmuş Cüneyt Çakır’ın ilk düdüğü bekleniyor. Senelerdir sahasında Kartal’a yenilmeyen Kanarya seriyi sürdürmek, bir maç eksiğiyle siyah-beyazlılar ise şeytanın bacağını kırmak istiyor. Ev sahibinde santra öncesi gözler her zamanki gibi Vitor Pereira’daydı. Van Persie sahada, Fernandao kenardaydı. Portekizli hoca vatandaşı Nani’yi kulübeye çekmiş, Alper’e formayı vermişti. Şenol Güneş ise beklenen kadroyu yeni adıyla Ülker Stadyumu’na sürmüştü. Sakatlıktan dönen Gökhan Töre kenardaydı. Tabii kimileri için 29 Şubat 2016’nın güzelliği, Şükrü Saracoğlu’nun Sur’dan gelen misafirleriydi. Diyarbakır’da Amedspor ile birlikte “Çocuklar ölmesin maça gelsin” pankartını tutan sarı-lacivertliler, bununla yetinmeyip şampiyonluk maçına 40 öğrenciyi getirmişti. Hal böyle olunca rahmetli İslam Çupi’nin unutulmaz satırları akıllara düşüyordu: “Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür.”

Hayatları aslen cehenneme dönmüş çocuklar, adeta bayram sabahına uyanmıştı. Tıpkı futbolcular gibi. Malum derbi, futbolun bayramı... Peki, çimlerde futbol bayramı yaşanacak mı...

Fırtına gibi başladı ev sahibi, hem de şiir gibi bir golle. Dakikalar henüz 2’yi gösterirken, Caner’den içeri orta bekleyenler yanıldı, Beşiktaş savunması da. Yıldız sol bekin dışarı kestiği topa şahane vuran Volkan Şen, Suarez’e nazire yapmıştı. Golden sonra tempo düşmüyor, bilakis artıyordu. Sahada Rus ruleti oynanıyordu. 26’da Volkan ile karşı karşıya kalan Quaresma kötü vurmuştu. Fenerbahçe, rakibini kendi silahıyla vurmaya çalışıyor; ayağa hızlı paslarla kaleye hızlı gidiyordu. Oyuncular giderek kontrolü kaçırıyordu. Beck ile Caner rahatlıkla ilk yarıda atılabilirdi. 45 dakikadan tek gol çıkması adeta mucizeydi. Ev sahibi çoktan işi bitirebilirdi...

İkinci devreye Olcay’ın yerine Gökhan Töre başlıyordu. 51’de Kartal gole yaklaşıyor, Marcelo’nun kafası direkten auta gidiyordu. Volkan sonra tek başına direniyordu. Tecrübeli file bekçisi, neredeyse bir dakika içinde Mario Gomez, İsmail ve Atiba’ya hayır demişti. 61’de Nani ile Ozan oyuna dahil oluyordu. Gözlerimizin pasını alan Gökhan- van Persie- Nani paslaşması yan ağlara takılmıştı. 82’de fark ikiydi. Ozan Tufan pişirmiş, Nani bitirmişti. Portekizli hocanın oyuna soktukları galibiyeti perçinlemişti. Cenk ve Quaresma’nın kaçırdıkları pozisyonlar ikili averajın Fenerbahçe’de olduğunu gösteriyordu. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca, Kadıköy’de gelenek sürdü. Kanarya böylece maç fazlasıyla liderliği aldı, kuvvetle muhtemel de psikolojik üstünlüğü. Şenol Güneş’in işi şimdi çok daha zor!