İsmi duyulduğunda ilk akla gelen ülkenin Kızıl Khmerler geçmişi olsa da, Kamboçya artık bölgenin en güzel, en keyifle keşfedilen gezgin rotası

Kamboçya, gezgin rotalarının favorisi

kambocya-gezgin-rotalarinin-favorisi-59698-1.> CEM TÜRK info@cemturk.com

Yazının en başında söyleyeyim; Kamboçya gezmek için bölgede açık ara favorim. Kamboçya’da diğerlerinde olmayan “bir şey” var. “Söylesene, ne var” deseniz, tanımlaması çok zor. Biraz tapınaklar, biraz Khmer kültürü, biraz doğa, eski Kızıl Khmer iktidarı mirasından insanların yüzüne kalmış biraz hüzün, Tonle Sap gölünün balıkçıları, Kep’in yengeci, Kampot’un biberi, Ochheuteal’in denizi; hepsini bir gezide ağır ağır karıştırın işte ancak o zaman ortaya o “bir şey” çıkıyor. Tayland’ın eğlencesine, Vietnam’ın ismine rekabet edememiş, gezi rotalarında hep ikinci tercih olarak kalmış Kamboçya hakkında biraz sohbet edelim, ilginizi çekerse detay bilgiyi internetten rahatça kendiniz de bulursunuz.
Siem Reap’ta barlar sokağına yakın bir oda bulun, bir bisiklet kiralayın, basın pedala Angkor Ulusal Parkına gidin. 400 m² alan içinde onlarca tapınak var bir hafta gezseniz bitmez. Angkor Wat’ta gün doğumunu izleyin, Ta Phrom’da dev ağaç köklerinin parçaladığı taş bloklar arasında gezin, sık sık taze Hindistan cevizi suyu için ama el arabasında satılan haşlanmış yumurta “Balut”dan uzak durun, ne yazık ki içindeki embriyo ile haşlanıyor o yumurta, inanın denemek istemezsiniz. Uzakdoğuda ekmek bulmak zor teorisinin çöküşüne şahit olun, her yerde baget ekmek var ve bizdeki simit gibi satılıyor ki çok normal ülke uzun yıllar Fransız sömürgesiydi. Oradayken Tonle Sap gölünü de unutmayın. Phnom Penh’e geçecekseniz karayolu yerine göl üzerinden feribotu tercih edin, hiç değilse yolun büyük kısmı manzaralı geçer. Ya da günübirlik kayıklarla göl içerisinde kazıklar üzerine kurulmuş balıkçı köylerini ziyaret edin; kayıklarla kurulan pazarı, çocukların okulunu, her şeyiyle bir göle bağlı hayatın ruhunu hissedin. Chong Kuhneas’ta çoğunlukla Vietnamlılar yaşar, tur firmaları en çok Kampong Phluk’u satar, siz bence Kampong Khleang’a gidin En uzağıdır ama hem kültürü Khmer’dir hem de diğerlerinden çok daha büyüktür, turistik değil gerçek yaşamlar görürsünüz.

Phnom Penh’i çok yazmayacağım, giderseniz eminim siz de çok gezmeyeceksiniz. Ölüm tarlaları, eski işkence binası en çok bahsedilen yerleri, gidecek misiniz? Kızıl Khmerler varmış, ülkeyi vahşetle dehşetle kanla yönetmişler, Vietnamlılar gelmiş Kızıl Khmerler gitmiş. Detayları her yerde fazlasıyla var. Teknik olarak böyle ama olay bitmemiş. Kızıl Khmer içindeki insanlar ne olmuş? Çok azı yargılanmış, bir kısmı kırsalda silahla saklanmaya devam etmiş, büyük kısmı ise siz orayı gezerken gördüğünüz yaşlı insanlar, özellikle de kırsalda. Bunda da gariplik yok; ikinci dünya savaşı sonrası Alman ordusundaki tüm askerler nasıl ceza almadıysa burada da Kızıl Khmer destekçileri hayatlarına geri dönmüş. Phnom Penh o dönemin en berbat anılarını barındırıyor, daha fazlası olmayan bir kent o kadar. Ama giderseniz her sabah sahilinde yapılan toplu aerobik faaliyetinin neşesini, eski Rus pazarının karmaşasını, motosiklet trafiğinde karşıdan karşıya geçme macerasını atlamayın.

Sihanoukville, bizdeki Antalya’nın oradaki ikizi. Denize kıyı bölgelerinin en sakini Ochheuteal, en hareketlisi Serendepity. Koh Rong ve Koh Rong Samloem büyük adaları. Kafanızı dinlemek istiyorsanız en iyi seçim adalar ya da Ochheuteal. Sihanoukville büyük şehir, sevmeyiz diyorsanız size Kampot ve Kep’i önerelim. Kep’te deniz var, Tavşan Adası var, lezzetli mavi yengeç var, sabah erken kalkıp giderseniz balıkçılarla alıcılar arasında çekişmeli yengeç pazarı var, eski Fransız sayfiyesi olmasından sebep lezzetli yemek var. Biraz ötesinde Vietnam sınırı var. Kampot’ta deniz yok ama nehir var. Kızıl Khmerlerin eskiden en güçlü olduğu bölgelerden biriydi, şimdi onu Dünyaca ünlü yapan Kampot biberi var. Burayı çok seven kocaman sırt çantalı gezginler var. 1,5 liraya muhteşem Angkor birası var, onu taklit eden daha az lezzetli Anchor birası var, aslında bu biralar tüm Kamboçya’da var ama ben en çok orada içmeyi sevdiğim için yazıda kendime yazar torpili yapıyorum giderseniz siz de orada nehrin üzerindeki barlardan birinde buz gibi için bana hak vereceksiniz.

Doğa sizi çağırabilir ve merkezlerden uzaklaşmak isteyebilirsiniz işte bunu yapmayın. Ülke hala bulunamamış kara mayınları sebebiyle tehlike içeriyor, yollardan, köylerden fazla uzaklaşmayın, Vietnam savaşı bitti ama acıları hala sürüyor.

Battambang, Cardamon Dağları gibi, her biri tek başına yazı konusu daha çok bölge var, biz burada keselim belki sonra tek tek yazarız. Kamboçya güzel, gezin.