Türkiye Kamu-Sen, tazminat yansıtma oranlarının yükseltilmesi talebini Cumhurbaşkanlığına iletti . Kamu çalışanlarının bir kısmının ek göstergelerinin 3600'ün altında kaldığına işaret edilen dilekçede bu durumdaki çalışanların tazminat yansıtma oranlarının yüzde 145'e yükseltilip ek göstergelerinin 3600 olanlarla eşitlenmesi talep edildi.

Kamu çalışanları için 'tazminat oranı' talebi
Fotoğraf: AA

Türkiye Kamu-Sen, memur emeklilerinin maaşlarının yükseltilmesi ve 3600 ek göstergeden faydalanamayan kamu görevlilerinin mağduriyetlerinin giderilmesine ilişkin taleplerinin yer aldığı dilekçeyi Cumhurbaşkanlığına gönderdi.

Türkiye Kamu-Sen'den yapılan açıklamaya göre, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Vekili Talip Geylan ve Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Türkeş Güney imzasıyla gönderilen dilekçede, memur emeklilerinin yaşadığı sorunlara yer verildi.

Memurların, çalışırken aldıkları maaş ile emekli maaşları arasında uçurum bulunması nedeniyle emekli olmaktan imtina ettiği belirtilen dilekçede, bu durumdan yola çıkarak memur emeklilerinin maaşlarının yükseltilmesi gerektiği ifade edildi.

TAZMİNAT YANSITMA ORANININ YÜZDE145'E YÜKSELTİLMESİ İSTENDİ

Emekli aylığı alt sınırının 5 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya çıkarılmasının olumlu taraflarının olduğu bildirilen dilekçede, buna rağmen yıllarca kamuda hizmet üretmiş memurların en düşük emekli aylığı alan kesimlerden biri haline geldiğine işaret edildi.

Geçen yıl temmuz ayında bazı unvanlardaki kamu görevlilerinin ek göstergeleri 3600'e yükseltilmesine rağmen aynı eğitim durumu ve benzer görevleri ifa eden kamu çalışanlarının bir kısmının ek göstergelerinin 3600'ün altında kaldığına işaret edilen dilekçede, bu durumdaki kamu çalışanlarının tazminat yansıtma oranlarının yüzde 145'e yükseltilip ek göstergelerinin 3600 olanlarla eşitlenmesi talebine yer verildi.

Dilekçede, şunlar kaydedildi:

"Emeklilik haklarındaki bu adaletsizliğin giderilmesi ve emekli maaşlarına yansıtılacak tazminat oranlarının makul ölçülere çekilmesi, kamu görevlilerinin yıllardan beri yaşadığı sorunları çözüme kavuşturacaktır. Ortaya çıkan bu adaletsizliğin giderilmesi, gerek Anayasa'nın 2. maddesinde vurgulanan 'sosyal devlet' gerekse 10. maddesinde belirtilen 'kanun önünde eşitlik' ilkelerinin hayata geçirilmesi açısından da bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır."