Hükümetin ‘esnek çalışma müjdesi’ kamu emekçilerine “güvencesizlik, düşük emekli maaşı, sosyal haklarda gerileme, mesai ödenmemesi” olarak yansıyacak

Kamu çalışanlarının haklarına yeni saldırı

NURCAN GÖKDEMİR nurcangokdemir@birgun.net @nurcangokdemir

Ekonomik krizin faturasının emekçilere kesilmesine yönelik düzenlemeler birbiri ardına geliyor. AKP iktidarlarının uzun yıllardır Kamu Personel Rejimi’ni emekçiler aleyhine değiştirme çabaları, kriz bahanesiyle yeniden gündeme geldi. “Müjde” olarak duyurulan “esnek çalışma” modeli hak kayıplarıyla birlikte gelecek.

Kamu çalışanlarının, hizmetin özelliğine göre, hangi saatlerde çalışacaklarının kendileri tarafından belirlenebileceği ana fikri üzerine kurulan yeni model, “Günlük 10’ar saatlik mesai yapan bir kamu çalışanının 4 gün çalışıp bir günü de ‘aile ve sosyal yaşamına, kurs ve eğitim programlarına daha fazla vakit ayırmak’ için kullanabileceği” olarak duyuruldu.

Tehditler
Yeni modelin gündeme getirdiği belirsizlikler ve yanıt bekleyen sorular şöyle:

♦ Haftada 5 gün değil 4 gün çalışarak 40 saatlik mesai süresini tamamlayan bir kamu emekçisinin sigorta priminin hesaplanmasında, dolayısıyla emekliliğinde hangi süre esas alınacak?

♦ Derece yükselmesi ile kademe ilerlemesi için aranan sürelerin nasıl hesaplanacağı belirsiz.

♦ Servis, yemek gibi çalışma süresine bağlı haklar bakımından da durumun ne olacağı bilinmiyor.

♦ Kamu çalışanlarının kendi mesai süresini kendisi belirleyebilmesinin pratikte uygulamasında güçlükler çıkacak.

Çalışma sürelerinin kamu idarecileri tarafından belirlenmesi ihtimalinin çok daha güçlü.

♦ Bir günde 8 saatten fazla çalışan bir kamu emekçisi mesai ücreti alamayacak.

‘Müjde mi, yoksa…’
KESK Genel Başkanı Aysun Gezen’in “Kamuda Esnek Çalışma “Müjde” mi? Yoksa…” sorusuyla yaptığı değerlendirme özetle şöyle:

“Bugüne kadar kamu emekçilerinin hak kayıplarını içeren düzenlemelerin hükümete yakınlığı ile bilinen bir kısım medya tarafından ‘müjde’ başlıkları ile duyurulması ne yazık ki rutin hale gelmiştir.

Dolaysıyla daha ilk cümlesinde, ‘Yeni Ekonomi Programı’yla (YEP) birlikte kamu personel rejimi değişiyor’ denilen, ardından kamu emekçilerinin kendi çalışma sürelerini belirleyerek haftada bir gün daha tatil yapabileceklerinin aktarıldığı, her şeyin gayet tozpembe gösterildiği söz konusu habere temkinli yaklaşmak gerektiği açıktır.

Çünkü haberin ilk cümlesinde bahsi geçen, hükümet tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan Yeni Ekonomi Programı (YEP) ülkede yaşanan krize önlem olarak açıklanan ve daha çok tasarrufları içeren bir programdır. Ve yazık ki bu ülkede ‘tasarruf ya da kemer sıkma’ dendiğinde akla hep emekçi kesimlerin geldiği de bilinmektedir.

Ekonomide yaşanan/yaşanacak olumsuzluklara neden olanlar ne pahasına olursa olsun korunurken krizde hiçbir sorumluluğu olmayan emekçilere krizin bedelini ödetmek için yoğun bir hazırlık yapılmaktadır.

Hükümet temsilcileri tarafından kamuda istidamın daraltılacağına ilişkin açıklamaların yapılması, kamuda kadrolu-güvenceli istihdam sınırlanırken sözleşmeli-güvencesiz istihdamın yaygınlaşması, kamuya önümüzdeki süreçte alınacak 80 bin kişinin bile kadrolu olarak değil, maaşı İŞKUR tarafından-İşsizlik fonundan karşılanan Toplum Yararına Programlar (TYP) kapsamında çalışanlardan olması söz konusu hazırlığın adımlarıdır.

Tüm bunlara bakıldığında hükümetin kamu çalışanlarına ‘müjde’ vermek gibi bir niyetinin olmadığı, aksine mevcut haklarını daraltmayı hedeflediği görülmektedir.”