Google Play Store
App Store

Hükümetin Kamu Özel Ortaklığı’yla hayata geçireceği "hastane şehirler" modeli sağlığı şirketlerin tekeline teslim edecek. Modelin...

Türk Tabipler Birliği(TTB), Kamu Özel Ortaklığı Modeli’ni ayrıntılarıyla ortaya koyan ‘Soru ve Yanıtlarla Kamu Özel Ortaklığı’ ismini taşıyan bir broşür hazırladı. Meclis Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu'nda bekleyen Kamu Özel Ortaklığı Yasa Tasarısı'na karşı çıkan TTB modele karşı çıkma nedenlerini özetledi. TTB, modelin sağlığın özel sektöre açılması anlamına geldiğini ve hekimler başta olmak üzere tüm yurttaşları olumsuz etkileyeceğini savundu. Broşürün önsözünde şu ifadelere yer verildi: “Kamu kendi bünyesindeki yapıları şirketleştirerek (kamusal şirket), piyasalaşma yönünde düzenlemeler yaparak, diğer yandan özel sektörün karşı karşıya kaldığı riskleri ve maliyetleri kendileri üstlenerek, esnek bir modelde bir çok piyasa aktörünün yer almasını sağlayarak sürece katkı koymuştur. Bu kapsamda da Kamu-Özel Ortaklığı Modeli özel sektörün kamu içine 'yedirilmesi'ni amaçlayan yeni bir model/süreç olarak ortaya çıkmıştır. İşte sorulardan bazıları ve kısaltılmış yanıtları:

»Kamu Özel Ortaklığı nedir?
Kamu Özel Ortaklığı, devletin bir özel şirket grubuyla uzun süreli (49 yıla kadar) sözleşme ilişkisi kurması esasına dayanan bir yatırım ve hizmet modelidir.

»Sağlık alanında Kamu Özel Ortaklığı uygulamaları nelerdir?
“5 yıldızlı otel konforunda hastaneler” için ihaleler yapılmaktadır. Mevcut devlet hastanelerinin de bu hastanelere taşınması planlanmaktadır. Bu “5 yıldızın” bedellerinden biri de mevcut hastanelerimizin AVM ve otel yapmak üzere şirketlere verilerek elden çıkarılmasıdır. Üstelik yapılacak “şehir hastaneleri”ni ihaleyi alan şirket temsilcilerinin yönetmesi öngörülmektedir.

»‘5 yıldızlı otel konforunda hastane’ yapmak iyi değil midir?
Herkesin eşit biçimde kullanımına açık, devlet hastanesi olarak çalışan, olabilecek en üst düzeyde hizmet verecek, hem hizmet alanların hem de hizmet verenlerin mutlu olabileceği bir ortam yaratılmasının neresi kötü olabilir ki? Ama yapılacak bu hastanelerin “5 yıldızının” bizlere maliyetinin ne olduğu açıklanmamaktadır. Hem burada hizmet sunacak sağlık çalışanları hem de buradan hizmet alacak vatandaşlar için ağır bedelleri olacak bir uygulama ile karşı karşıyayız. Kamu Özel Ortaklığı yöntemi, kamu kaynaklarının israfına neden olacaktır. Klasik ihale yöntemiyle çok daha ucuza yatırım yapılması olanaklıyken idarenin bu yöntemi kullanma “gerekçesi” açıklanmamakta, anlaşılamamaktadır.

»Şirketlerin çıkarı nedir?
Dünyanın büyük sermaye şirketlerine yaptığı araştırmalarla tanınan PriceWaterhouseCooper Şirketinin Sağlık Alanında Kamu Özel Ortaklığı alanında yaptığı değerlendirmenin başlığının “(D)evrimin Ötesi” olması anlamlıdır. Raporda 2020 yılında OECD ve BRIC ülkeleri dahil sağlık alanında yılda 7.5 trilyon Dolar gelir elde edileceği öngörülmektedir. Üstelik bu gelirin çok küçük bir bölümünün bina yapımından (Yüzde 36) elde edileceği, asıl büyük gelirin ise devralınan sağlık hizmetlerinden geleceği tahmin edilmektedir. Asıl soru, 7.5 trilyon doların kimlerin cebinden çıkacağıdır.

»İhaleyi alan şirketlere devredilecek hizmetler nelerdir?
Tıbbî destek hizmetleri ile bilgi işlem, hasta danışmanlığı, sterilizasyon, çamaşırhane, temizlik, güvenlik, yemekhane, arşivleme ve benzeri hizmetleri; aydınlatma, asansör, ısıtma, soğutma, havalandırma, tıbbî gaz, su ve enerji temini, atık ve atık su uzaklaştırma hizmetleri de dâhil olmak üzere binaların tamiri, bakımı ve işletilmesi, park ve bahçe bakımı ve kara, hava, deniz ambulans hizmetleri ile morg ve gasilhane hizmetleri devredilmesi planlanan hizmetleri oluşturmaktadır.