Fenerbahçe, lideri takibi sürdürdü. Genç Arda yine büyülerken, Batshuayi de günün iyilerindendi. İrfancan’ın kurtarışlarına da şapka çıkarmak lazım. Kanarya sonunda büyük bir maçta güldü.

Kanarya hata yapmadı
FOTOĞRAF: AA

Kadıköy’de hafta kapanışında Fenerbahçe, Trabzonspor’u ağırlıyor. Seçim takvimi yüzünden sürekli değişen takvim tam bize göre. Federasyonun tüm bunları düşünüp önden daha sıkışık bir fikstürü niye oynatmadığı merak ediliyor. Avrupa Kupaları defterini çok erken kapatan bir ülkede yaşamasak anlayacağız da anlayamıyoruz. Gerçi neyimiz doğru ki…

Lider Galatasaray’ın kazandığı haftada Kanarya mutlak üç puan parolasıyla çimlere ayak basıyor. Olası bir kayıpta şampiyonluk Kaf Dağı’nın ardında gözüküyor. Henüz derbi galibiyeti alamayan Jorge Jesus, orta sahayı Arao’yla Zajc’a teslim etmiş. Luan Peres’in varlığı deneyimli hocayı rahatlatıyor olsa gerek. Sakatlıktan dönen Batshuayi’nin performansı merak ediledursun, gözler yine genç maestro Arda’da olacak.

Bordo-mavililerde yaşanan kan değişikliğinden sonra Nenad Bjelica’nın gösterdiği performans şimdilik tatmin edici değil. Hırvat teknik direktör şüphesiz İstanbul’daiyi bir sonuç almak istiyor. Cezalı Bakasetas’ın olmadığı Karadeniz ekibinde savunmadaki Hüseyin acaba dedirtedursun, Abdülkadir-Visca-Umut üçlüsü rakip defansın arkasına kaçabilecek mi merak ediliyor. Sanki orta sahada plan belli, Siopis tutacak, Hamsik arkadaşlarını kaçıracak.

İlk düdükle birlikte sarı-lacivertlilerin üçlü mü yoksa dörtlü mü oynadığı ortaya çıkıyordu. Portekizli hoca yine üçlü savunmayı tercih etmişti. Peres sol bek değildi. İyi başlayan Kanarya, 11. dakikada öndeydi. Arda harika bir çalımı müteakip Batshuayi’ye “al da at” demişti. Trabzonspor savunması da beşli oynuyordu. Bjelica “beş benzemez”le el yapmaya çalışmıştı. Başlangıç planı felaketti!

Yarım saatlik dilimden sonra rakip sahada daha çok görünen bordo-mavililer önce Hamsik, ardından Larsen’le gole yaklaşıyordu. Devreden başka gol çıkmıyordu…

İkinci yarıya iyi başlayan ev sahibi, arka arkaya pozisyonlarda Uğurcan’ı yokluyordu. 58’de fark ikiydi; “geliyorum diyen gol” gelmişti! Zajc muhteşem sürüklediği akında Peres’i bulmuş, Brezilyalı harika vurmuştu.

62’de dört değişiklik yapan Bjelica, dizginleri eline almak istiyordu. Ama iş işten geçmiş gibiydi. 71’de son haftaların suskun golcüsü Valencia güzel bir vuruşla ağları buluyordu. İrfancan ayağıyla yaptığı hataları kalesinde devleşerek kapatıyordu. 79’da Ferdi’nin Trezeguet’yi düşürdüğü pozisyona Abdülkadir Bitigen penaltı diyor, Trezeguet beyaz noktada hata yapmıyordu. Kalan dakikalarda başka gol olmuyor, 3-1’lik skorla gülen Kanarya üç puanı alıyordu.

Ezeli rakibini rahat yenen Fenerbahçe, lideri takibi sürdürdü. Genç Arda yine büyülerken, Batshuayi de günün iyilerindendi. İrfancan’ın kurtarışlarına da şapka çıkarmak lazım. Kanarya sonunda büyük bir maçta güldü, rakibinden birkaç gömlek üstündü. Trabzonspor’a gelince… Bjelica’nın beşli savunma fantezisi akıl almazdı. Hadi planlar tutmadı, değişiklik için bu kadar beklemesi de inanılmazdı. Derbiye hazırlık maçı muamelesi yapan Hırvat hoca, sanki şimdiden kredisini tüketiyor; söylemedi demeyin!