Kanarya'nın zirve inadı

Kadıköy’de kritik dönemeç… Bir tarafta şampiyonluk yarışındaki Fenerbahçe, öbür yanda düşme korkusunu yaşayan Kasımpaşa… Öyle bir mücadele ki sonunda tabelada yazacak sonuç ligin zirvesini de dibini de ilgilendiriyor. Hal böyle olunca da akıllara malum klişe düşüyor: Koyun can derdinde, kasap et derdinde!

Ev sahibinde Emre Belözoğlu, karşılaşmaya beklenen 11’le başlıyor. İleriye Valencia’yı yerleştiren genç hoca, Pelkas’ı sola, İrfan Can’ı sağa yerleştirmiş durumda. Belözoğlu’nun oturttuğu orta sahadaki Sosa-Ozan-Mert Hakan üçlüsü bakalım bir sınavdan daha başarıyla çıkacak mı? Hafta içinde maç oynamayan sarı-lacivertliler, Paşa’ya göre daha az yıpranarak çimlere ayak basıyor. Ezeli rakiplerinin kazandığı haftada şüphesiz hedef mutlak galibiyet!

Deplasman ekibinin bu sezon dördüncü hocası olan Şenol Can, kaleyi Ertuğrul’a teslim etmiş. Savunmanın göbeğinde oynayacak Brecka’yla Luckassen’in performansı özellikle merak ediliyor. Sahaya on yabancıyla çıkacak Paşa’da gözler Hajradinovic’le Thelin’de olacak. Son on karşılaşmada tek galibiyet alan takımın düşmemek adına iyi neticeler alması gerekiyor. Puan sıralamasına bakılınca, son haftalarda kızılca kıyamet kopacağa benziyor. Bu maçtan çıkarılacak galibiyet altın değerinde olsa gerek.

Hızlı başladı maç. 11’de organize gelen Kanarya’da Valancia Ozan’ı kaçırıyor, onun vuruşu ağlara giderken son anda defans araya giriyordu.

15’te baskılı oynayan Kanarya öndeydi. Kullanılan kornerin devamında Caner kesmiş, Valencia kafayı yapıştırmıştı. 21’de Harun’un yaptığı akıl almaz pas hatasıyla skor eşitlenmişti. Geçen hafta kurtardığı penaltıyla dikkat çeken file bekçisi, Hajradinovic’e adeta “al da at” demişti.

Golden sonra Kasımpaşa kalesine doğru bir fırtına esmeye başlıyordu. İrfan Can-Pelkas-Valencia üçlüsü durmadan deniyordu. Pelkas’a arka arkaya pozisyonlarda direnen Ertuğrul, 40’ta Szalai’nin akıl dolu kafasını çıkaramıyordu. Mert Hakan’ın ortasına Macar futbolcu o kadar zekice dokunmuştu ki…

Üstünlüğü eline alan Kanarya dur durak bilmiyordu. İlk yarının sonunda İrfan Can’ın kaçırdığı Valencia, Haddadi’nin müdahalesiyle yerde kalınca, Fırat Aydınus tereddütsüz bir şekilde beyaz noktayı gösteriyordu. Atışı kullanan Valencia hata yapmamıştı.

Fenerbahçe sezonun en iyi 45 dakikasını oynarken, fark çok daha fazla olabilirdi. Sıkışık takvimi de düşünerek frene basacaklar mı derken ikinci yarı demir aldı. 54’te Pelkas’ın kaçırdığı Nazım’ın şutu direkten sekip auta çıkmıştı.

Sonraki beş dakikanın kahramanı Thelin’di. Yerde kaldığı pozisyona penaltı çıkmamış, attığı gol ofsayt gerekçesiyle sayılmamıştı. VAR tarafından çizginin çekilmesini bir süre beklemiştik. Tabii niye bu kadar sürmüştü ya neyse…

Son 20 dakikada üç değişiklik yapan Belözoğlu, sanki Alanya deplasmanını düşünmeye başlıyordu. 77’de Hajradinovic’i Harun’un düşürdüğü pozisyona, Aydınus penaltı diyordu. Atışı kullanan Hadergjonaj, Harun’un müdahalesine rağmen fileleri bulmuştu.

86’da Thiam karşı karşıya pozisyonda Ertuğrul’u geçemiyordu. Uzatmalarda başka gol olmayınca, üç puan Kanarya’nın oluyordu.

Futbol hakikaten bilinmeyeni çok olan bir oyun! Fenerbahçe sezonun en iyi 45 dakikasını oynadığı mücadelede puan bile kaybedebilirdi. O yarıda beş altı fark da atabilirdi. Belözoğlu’nun takımının ikinci devrelerdeki düşüşe bir dur demesi gerek. Alanyaspor, bu son 20 dakikayı affetmeyebilir. Kasımpaşa’ya gelince… Artık her maçları hayati olacak. Thelin ve Hajradinovic bakalım onları ligde tutabilecek mi?