Hafta Tatili Kanunu'nun yürürlükten kaldırılması işçi ve emekçileri nasıl etkileyecek? BirGün yazarları Aziz Çelik ve Serkan Öngel değerlendirdi

Kanunun kaldırılması esnekliği artıracak

Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Yasa Tasarısı’nın yasalaşmasıyla 394 sayılı Hafta Tatili Hakkında Kanun’un yürürlükten kaldırılmasına yönelik tepkiler sürüyor. Çalışma yaşamı uzmanı ve BirGün yazarı Aziz Çelik, söz konusu kanunun yürürlükten kaldırılmasının hafta tatilinin kaldırılması anlamına gelmediğini, buna karşın özel sektör sanayi işletmelerinde pazar günü çalışma yapılmasını kolaylaştıracağı için işçi ve emekçileri olumsuz etkileyeceğini ifade etti.

Hafta tatili hakkı kalkmıyor
Çelik, şu bilgileri verdi: “Yürürlükten kaldırılan kanun ile hafta tatili hakkı değil, sanayi işletmelerinin hafta tatilinde çalışmasına ilişkin önceden izin alma zorunluluğu ortadan kaldırılıyor. 1924 yılında çıkarılan 394 sayılı Hafta Tatili Hakkında Kanun ile 10 bin veya daha fazla nüfusu olan yerlerde haftada bir gün tatil verilmesi zorunluluğu getirilmiş ve haftada 6 günden fazla süreyle çalışma yasaklanmıştı. Ayrıca pazar günü çalışmak isteyen kuruluşlara belediyelerden hafta sonu çalışma ruhsatı alma zorunluluğu getirilmişti.

Ancak hafta tatili hakkı daha sonra farklı kanunlarda daha geniş bir biçimde düzenlendi. 1981 yılında kabul edilen Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’un 3’üncü maddesi, hafta tatilinin pazar günü olduğunu hükme bağlıyor. İş Kanunu’nun 46’ncı maddesi de ücretli hafta tatili hakkını garanti altına alıyor. Borçlar Kanunu 421’inci maddesine göre işveren, işçiye her hafta, kural olarak pazar günü veya durum ve koşullar buna imkân vermezse bir tam çalışma günü tatil vermekle yükümlü. Bu kanunların hafta tatiline ilişkin hükümleri yürürlükte, dolayısıyla hafta tatili hakkının kaldırılması söz konusu değil.”

Esnekliği artırıcı bir uygulama
Buna karşın kanunun kaldırılmasıyla özel sektör sanayi işletmelerinde pazar günleri çalışma yapılmasının kolaylaşacağına dikkat çeken Çelik, “Pazar günleri çalışan işçiler hafta tatilini diğer günlerinde kullanmak zorunda kalacak. Bu durum halen iş yasasına göre de mümkün. Ancak sanayi işletmelerinin izin alma zorunluluğu sınırlayıcı bir düzenlemeydi. Belediyeden izin koşulunun tümden kaldırılması, esnekliği artırıcı bir uygulama yaratacak. Kanunun tümden kaldırılması yerine yeniden düzenlenmesi ve kural olarak zorunluluk ve ihtiyaç olmayan hallerde pazar günü çalışma yaptırılmaması uygun olurdu” dedi.

Hakkı kullanamayan sayısı daha da artacak
Sendika uzmanı ve BirGün yazarı Serkan Öngel de, yasanın yürürlükten kaldırılmasıyla işçinin hafta tatili hakkının ortadan kalkmadığını, ancak bu değişikliğin işçilerin bir bölümü açısından hafta tatili hakkını ilgilendiren sonuçlarının olacağını vurguladı. Çok sayıda işçinin yasalara rağmen hafta tatili hakkını kullanamadığına dikkat çeken Öngel, şunları kaydetti:

“Bu kanun işyerlerinin haftanın 1 günü tatil ettirilmesini amaçlıyordu. Aynı zamanda işçilerin hafta tatili hakkının yasal dayanaklarından biriydi. Bu kanunun yürürlükten kaldırılması, dinlenme hakkını kullanamayanların oranını ve sayısını artıracaktır. Zaten çalışma hayatında esnekliği kurumsallaştırmayı amaçlayan 4857 sayılı İş Kanunu işçiler için hafta tatilini belirsizleştirmiş, hafta tatilinin pazar günü olma kuralını ortadan kaldırmıştı. Buna karşın işyerleri için tatil gününün pazar olarak belirlenmiş olması bu durumu giderici bir rol oynuyordu. İşyerlerine hafta tatili, işçinin tatil hakkının güvencelerinden biriydi. Güçlendirilmesi (harç bedeli artırılarak ya da özellikle hizmet sektöründe zorunlu kılarak) gerekirken kaldırıldı.”