‘Kapağımızda ceket giyen yılan var’

ELİF GUGU - elif.gugu@gmail.com

Uzun zamandır Türkiye’nin siyasi ve sosyal gündemini bir şekilde elinde tutmayı başarabilen karikatür mizah dergilerine bir yenisi daha eklendi. Cihan Kılıç, Erman Çağlar, Göksu Gül, Ender Yıldızhan, Görkem Emir, Murat Karadan, Kubilay Odabaş, Cansın Çağlar ve Nisan Hakan’dan oluşan 9 kişilik kadrosuyla mizah dergilerinin arasına katılan Para Tuzağı dergisinin ilk sayısı 15 Haziran’da okuyucularıyla buluştu. Türkiye'de dergilerin çok uzun zamandır kendi dillerini ve geleneklerini oluşturmayı başardığını belirten çizer Cihan Kılıç ile Penguen ve Hortlak gibi başarılı mizah dergilerinin kapandığı dönemde Para Tuzağı dergisini ve Türkiye’de mizah dergiciliğini konuştuk.

»‘Para Tuzağı’ dergisini kurmaya nasıl karar verdiniz? Fikir kimden çıktı?
Uykusuz ve Hortlak dergilerinde çalıştığımız sürede aramızda sıkça bahsini geçirdiğimiz bir düşünceydi. Yazıp çizdiğimiz köşeler tüm vaktimizi aldığı için bir türlü gerçekleştirme fırsatı bulamıyorduk. Hortlak dergisinin kapanmasının ardından bu vakti bulabildik ve önceden elimizde bulunan bazı işlere yenilerini ekleyerek ilk sayımızı tamamladık. Yani fikir hepimizin ortak fikriydi; ancak bu tarz uzun çizgi öykü ve yazıların yer bulabildiği bir mizah dergisi formatının bizim için ilham kaynağı büyük oranda L-Manyak ve Lombak dergileridir.

»‘Para Tuzağı’ isminin bir hikâyesi var mı? İsmi nasıl seçtiniz?
Çocukluktan beri eve doldurduğum dergilere annemin taktığı isim bu. Aynı sözü gittiğim internet kafeler ve bağımlısı olduğum her tür ıvır zıvır için de kullanıyordu. Bugün hâlâ bu sözle tanımlanan şeylere gönülden bağlı olduğumu hissediyorum. Sanırım böyle tanıdık duygular uyandırdığı için bu isim bize kendini yakın hissettirdi.

kapagimizda-ceket-giyen-yilan-var-330937-1. »Dergi, Türkiye’de ya da sektörde hangi ihtiyaçları karşılamak için doğdu?
İçinde çizgi öyküler, yazılar, karikatürler bulunan ve işlerimizi sevdiğimiz şekilde sunabileceğimiz bir dergi hazırlamaktan ötesini hesaba katmadık. Sektörün neye ihtiyaç duyduğuyla ilgili ise şahsen pek fikrim yok.

»Mizah dergileri arasında nasıl bir yer tutmayı planlıyorsunuz? Diğer dergilerden farklarınız neler olacak?
Elimizden geldiğince özgün işler ortaya çıkarıp kendimize has bir dil oluşturabilmek için çabalıyoruz. Diğer dergilerden en büyük farkımız dergi çıkarma konusunda daha tecrübesiz olmamız. Sonraki sayılarda nasıl işler yapacağımız, derginin ne yönde evirileceği belirsiz ve bu bizim için heyecan verici. Diğer mizah dergileri arasında yer tutabilmemiz de ancak bu heyecanı okurlara hissettirebilmemize bağlı.

»Ekibi tanıtır mısınız?
Erman Çağlar, Göksu Gül ve ben 2007'de Fermuar dergisinde çalışmaya başladığımızdan beri yakın arkadaşız. O yıl Uykusuz'a geçtiğimizde işlerini hayranlıkla takip ettiğimiz Ender Yıldızhan'la tanıştık ve arkadaş grubumuz büyüdü. Daha sonra yıllar içinde Uykusuz ve Hortlak dergilerinde Murat Karadan, Kubilay Odabaş ve Cansın Çağlar'ı tanıma fırsatı yakaladık. Geçen yıl Nisan Hakan'ın da Gırgır dergisinden ayrılıp aramıza katılmasıyla yeni bir şeyler yapabileceğimiz heyecanını daha çok hissetmeye başladık. Dergiyi gerçek anlamda tamamlayan en yeni üyemiz ise Lama dergisinden ekibe dahil olan Görkem Emir. Ayrıca henüz ismini bu ekipte sayamadığımız ama gelecek sayılarda aramızda görmek istediğimiz birçok yazar ve çizer arkadaşımız var. Umarım zaman içinde onlar da katılırlar ve daha geniş bir kadroyla karşınızda oluruz.

»Mizah dergileri reklam almadan, sadece satışla ayakta kalan dergiler. Bu konuda bir politikanız var mı?
Bu durum dergilerin bağımsız yayın olma özelliğini koruyabilmeleri için önemli bir eşik. Gerçi artık reklam ve sponsorluk ilişkileri çok çeşitli ve yaratıcı yöntemlerle kurulabiliyor. Fakat yine de bir noktadan sonra bu ilişkilerin içeriği yönlendirme ihtimali var. Bireysel olarak reklam işleri yaptığımız oluyor ama bunları dergiden ayrı düşünmeyi tercih ediyoruz.

»Mizahın ‘politik olması gerektiği’ konusunda genel bir kanı var. Mizah ve politika arasında bir bağ kurmak zorunlu mu?
Tamamen yazar-çizerlerin kendilerini nasıl ifade etmek istediklerine bağlı. Siyasi mizah bunun oldukça incelikli bir yolu. Dergiler bu inceliği gözetmeye çalışırken toplumdaki her kesimin baskısına maruz kalabiliyor. Mizah-politika ilişkisini, o kadar da dergilerin siyasi sözcülük görevi gibi görmemek gerek.

»Dünyada ve Türkiye’de mizah dergileri birbirinden farklı mı? Hangi konularda benziyoruz, hangi konularda farklıyız?
Türkiye'de mizah dergilerinin ortaya çıkışında çoğu zaman Fransız çizgisi etkili olmuş. Ama Türkiye'de dergiler çok uzun zamandır kendi dillerini ve geleneklerini oluşturmayı başardı. Dünyada yayımlanan dergileri takip ettiğimi söyleyemeyeceğim. O yüzden bugün hangi konularda benzediğimizi ya da farklı olduğumuzu bilmiyorum. Tek söyleyebileceğim bizimkinin kapağında ceketli yılan olduğu.