Dünya Ekonomik Forumu bu yıl kapitalizmin geleceğini masaya yatırdı. Büyük Buhran ve İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en sarsıcı ve çalkantılı döneminden geçen neoliberal düzenin sınıfsal çıkarlarının nasıl korunacağı tartışıldı. “Ekonomik toparlanma gecikebilir fakat raydan çıkarılmaması gerekir” vurgusunun da öne çıktığı Davos toplantıları yarın sona erecek.

Kapitalistler yol arayışında

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) bir diğer bilinen adıyla Davos’ta her yıl olduğu gibi bu yıl da kapitalizmin akıbeti tartışılıyor. Ancak bu yılki Davos’u bir önceki toplantılardan ayıran Covid-19’un ekonomik ve toplumsal etkileriyle ilgili tartışmaların ele alınma biçimi oldu.

Sınıflar arası uçurumun derinleştiği küresel düzende açmazların çoğaldığına dikkat çeken çoğu katılımcının, revizyonlara ihtiyaç olduğu ve düzenin devamlılığını sağlayacak reformların hayata geçirilmesi gerektiği yönünde hararetli savunmalar yapması dikkat çekti. Toplantılarda 2021’de ekonomiyi şekillendiren ana eğilimlerin eşitsizlik ve dijitalleşme olacağı yönünde görüşler de öne çıktı.


ÇİN: DAYANIŞMA VE İŞBİRLİĞİ GEREKLİ

Aralarında devlet başkanları, ekonomistler, şirket CEO’larının da bulunduğu 2 bine yakın katılımcıyla çevrimiçi yapılan ve yarın sona erecek olan Davos 2021’in sloganı “The Great Reset” (Büyük Sıfırlama) olurken ekonomi ve pandemi temelli birçok panel başlığı altında konuşmalar yapıldı. Bunlar arasında, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in konuşması en dikkat çeken konuşmalardan biri oldu. Şi Cinping, uluslararası toplumun gelişmekte olan ülkelere gerekli desteği vermesi ve bu ülkelerin çıkarlarının korunması gerektiğini savundu. “Eşit haklar, eşit fırsatlar ve kurallar öyle güçlendirilmeli ki bütün ülkeler kalkınmanın meyvelerinden faydalanabilsin. Farklılıklara saygı duymalı, diğer ülkelerin iç işlerine karışmaktan kaçınmalı, anlaşmazlıkları diyalog ve müzakereyle çözmeliyiz” diyen Şi Cinping, şöyle devam etti: “Daha yakın dayanışma ve işbirliği, daha fazla bilgi paylaşımı bizim Covid-19’u yenmek için ihtiyaç duyduğumuz şeydir. Özellikle aşıların üretilmesi ve dağıtımı konusunda işbirliğini büyütmek önemli. Şüphesiz insanlık virüsü yenecek ve bu felaketten daha da güçlü çıkacak.”

PANDEMİNİN ETKİLERİ AZALTILMALI

Almanya Başbakanı Angela Merkel de yaptığı konuşmada, pandemi öncesi ve sonrası diye ikiye ayrılan dünyadaki değişime ayak uydurmanın önemine dikkat çekti. “Pandemi gelecek aylarda ve yıllarda hayatlarımızı ve işleri yapış şeklimizi etkilemeye devam edecek” diyen Merkel, koronavirüs salgınının küresel tedarik zincirlerini zayıflattığını savunarak “Daha dirençli hale getirilmeli” vurgusu yaptı. Aşıların dünyada adil dağıtılması gerektiğini savunan Merkel, “İnsanlık tek bir gezegende yaşıyor ve Covid-19 gibi varoluşsal krizde ülkelerin ve insanların izolasyonu başarısızlıkla sonuçlanıyor. Ancak küresel çok taraflı yaklaşımın salgının sağlık ve ekonomi üzerinde etkilerini azaltmaya yardımcı olabileceğini belirtmek gerekiyor” diye konuştu.

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde ise “Ekonomik toparlanma gecikebilir fakat raydan çıkarılmaması gerekir” uyarısı yaptı.”Ekonomik büyümenin yeniden inşası” temelli bir konuşma yapan Lagarde, Avro Bölgesi ekonomisinin daraldığını söyledi. Lagarde, Salgın sonrası ekonomi farklı olacak. Pandemi Acil Varlık Alım Programı (PEPP) şu anki 1,85 trilyon avroluk büyüklüğünden daha fazla olabilir ve bunu bilmemizin hiçbir yolu yok. Tek umudumuz, 2021’in hâlâ ekonomik toparlanma yılı olması” açıklaması yaptı. 2021 Davos toplantılarının yarın yayınlanacak sonuç bildirgesiyle sona ermesi bekleniyor.

***


HUZURSUZLUK ARTIYOR

ABD’nin kamuoyu araştırma şirketi Edelman’ın 2020 yılı Güven Barometresi, kapitalizme yönelik huzursuzluğun giderek arttığını ortaya koydu. 28 ülkede 34 bin katılımcıyla yapılan araştırmada, yüzde 56, “kapitalizmin dünyaya yarardan çok zarar getirdiği” görüşünde. Yüzde 83’ü işini kaybetme endişesi içinde. Yüzde 66’sı mevcut siyasi liderlerin ülkesinin sorunlarını çözebileceğine güvenmiyor. İngiltere merkezli Oxfam ise dünyanın en zengin 2 bin 153 kişinin servetinin, 4,6 milyar kişinin toplam servetinden fazla olduğunu belirten rapor yayımlamıştı.

***

Aşı milliyetçiliği sona erdirilmeli

Aşı tartışmaları da 2021 Davos’un ana gündemi oldu. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avrupa, dünyanın ilk Covid-19 aşılarını geliştirmeye katkı sağlamak için milyarlarca avro yatırım yaptı. Şimdi şirketler yükümlülüklerini yerine getirmeli ve aşıları yerine ulaştırmalı” çağrısı yaptı. Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, “Bazı ülkeler halklarını aşılarken diğerleri bunu yapamıyorsa güvende değiliz. Aşı milliyetçiliği dünyayı tehlikeye atıyor” tepkisi verdi. Ramaphosa, katılımcılara “Daha adil, dirençli ve barışçıl bir dünya inşa etmeliyiz” çağrısı yaptı.