İsveç’teki sol koalisyonun küçük ortağı Çevre Partisi’nden İmar, İskân ve Bilişim bakanlıkları görevini yürüten Mehmet Kaplan’ın istifasının ardından sancılar sürüyor. Hükümetin, Türkiye kökenli iki bakanından biri olan Kaplan’ı istifaya taşıyan gerekçe, İsveç’teki aşırı Türk milliyetçi gruplarla ve milli görüş sempatizanlarıyla Kaplan’ın bakanlığı sürecince götürdüğü ilişkileri oldu. “Kaplan, İsveç’te Erdoğan’ın adamıyla arkadaşlık ediyor” haberleri istifanın alındığı gün, 18 Nisan’da, İsveç Devlet Televizyonu SVT’nin ana haber bülteninden duyuruluyordu.

Haberde “Erdoğan’ın adamı” diye geçen isim Rafet Candemir, Türkiye’de 2013’te direk Başbakanlığa bağlı olarak kurulan, Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu’nun İsveç’teki iki üyesinden biri. Kurul, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde yapılandırıldı. Üyelerinin Başbakanlığa direk rapor hazırladığı ve ödenek aldığı biliniyor. SVT, Kaplan’la Candemir’in 2013’te, Handen’deki bir camide, birlikte toplantı düzenleyerek kurulun görevlerini cemaate duyurduklarını haber etti. İkili, daha sonra 17 kez başka sunumlarda da bir araya gelmişler ve bu süre içerisinde İsveç’i yurtdışında, birlikte de temsil etmişler.

Tüm bu çalkantılı durum, şimdi Kaplan’ın partisini de hatta Löfven hükümetini de sallıyor. Kaplan’ın hâlâ siyaset yaptığı Çevre Partisi, 13 Mayıs’ta olağan genel kurulunu yapmaya hazırlanıyor. Genel kurul, olağan ama daha iki üç hafta öncesine kadar kimsenin aklına bile gelmeyecek olan olağan dışı bir açıklama geldi, Çevre Partisi’nden. Sol kanattaki Çevre Partisi’nin iki eş sözcüsü Gustav Fridolin ve Åsa Romson, genel kurulda eğer aday çıkarsa görevlerini devrede bileceklerini duyurdular bu hafta.

Bu durumun Kaplan’ın istifasıyla yakından ilgili olduğu söyleniyor. Özellikle Gustav Fridolin, Kaplan’ın Temmuz 2015’te, İsveç’te bir iftar yemeği sırasında aşırı milliyetçilerle birlikte oruç açarken çekilen fotoğraflarının basında yer almasının ardından Kaplan için yaptığı “O benim iyi bir arkadaşım ve hümanist bir insan” açıklamalarıyla çok konuşulmuştu. Fridolin, parti sözcüsü olarak, Kaplan’ın bakanlık döneminde aşırı milliyetçilerle girdiği ilişkileri beğenmediğini söylese de Kaplan’ın iyi bir çalışma arkadaşı olduğunu ve ona güvendiğini hiç çekinmeden defalarca kez dile getirdi.

Önümüzdeki hafta yapılacak genel kurul ve parti sözcüsü seçimi hükümetin geleceğini de değiştirecek. Fridolin ve Romson, hükümette Çevre Partisi adına altı bakanlık sandalyesi alarak parti tarihine geçen iki efsane eş lider ve sözcü olmayı başarmışlardı. Şimdi bu iki isimde bir değişiklik olup olmayacağı Başbakanlık Rosenbad’da ilgiyle takip ediliyor. Sosyal Demokrat Parti’den Başbakan Stefan Löfven, hükümette tekrar yapılandırma arifesinde. Öncelikle eski İskan Bakanı Mehmet Kaplan’ın yeri doldurulacak. Çevre Partisi’nin şimdiki sözcüleri de değişecek olursa şu an ki bakanlar kurulundan pek çok isimde de oynama olacağı söyleniyor.

İsveç basını, partinin genel kurulunda eş sözcülük için aday çıkıp çıkmayacağı konusunda henüz net bir isim listesine ulaşmış değil. Parti yürütme kurulu, cumadan önce olası bir isim söylememe ve bilgi sızdırmama konusunda kararlı. Konuyla ilgili uzman görüşlerine dayanan yorum haberlerde dört senaryo yazılıyor. Bunlardan biri de Çevre Partisi’nin genel kurulunda eş başkan isimlerinin değişmesiyle birlikte Başbakan Löfven’in yeni bir hükümet çıkartamayıp İsveç’te hükümetin düşmesi ve erken seçime gidilmesi olasılığına dayanıyor. Dagens Nyheter Gazetesinin bu dört senaryosundan sonuncusu tutacak olursa Cumhurbaşkanı Erdoğan’la “uyum” meselesi İsveç’te de Başbakan yerinden edecek demektir.