Tek kulağı küpeli, atkuyruklu, feminist ve üç çocuk babası İsveç’in Finans Bakanı Anders Borg

Tek kulağı küpeli, atkuyruklu, feminist ve üç çocuk babası İsveç’in Finans Bakanı Anders Borg, iki haftalık, yeni, sağ blok hükümetinin bütçesini açıkladı. Hiç bir sürprizi olmayan bütçe oylaması öncesi, 13 milyar kron kadar giderlerin artacağı duyuruldu. Hükümet seçim vaatlerini yerine getirmek, verilen sözleri tutmak, ekonomiyi yapay da olsa canlandırmak için bu artışı gerçekleştirecek. İktidarda oturmayı düşündükleri 4 sene boyunca da Bakan Borg, yapacağı özelleştirmelerden 100 milyar kron gelir elde etmeyi hesaplıyor. Aslında hükümetin açıklanan bütçesi, İsveç için değişim rüzgârlarının şiddetleneceğini gösteriyor. Avrupa Birliği’ne girip Euro’ya zamanında evet diyemeyen İsveç’te, oyunun kuralları değişiyor. Türkiye için “teğet geçti” dense de yaşanan son ekonomik kriz, özellikle para birimi nedeniyle İsveç’i fena sarstı. İsveç ekonomisi yakın zamanda krondan vazgeçecek gibi görünmese de yapısal olarak büyük bir değişimin içine girecek. Değişimin sancılarını da öncelikle orta ve düşük gelirli vatandaşlar çekecek. Ölçüsüzce yapılan özelleştirmelerle ve reformlarla sosyal hakları ellerinden bir bir alınan orta ve düşük gelirliler önümüzdeki dört yılda daha çok dayak yiyecek. 

Sağ blok hükümeti, refahın paylaşımında dengesizliğe gitmeyi hesaplarken İsveç’te sahneye yeni bir karakter oyuncusu çıkıyor; ırkçılık. Başbakan Reinfeldt’in azınlık hükümetinin bütçesi, meclisten geçtikten bir gün sonra, İsveç’in yeni bir partiye kavuştuğu haberi geldi. Bu yeni parti, son seçimlerde meclise 20 milletvekili sokmayı başaran ırkçı parti, İsveç Demokratları Partisi’ne tepki olarak kurulmuş. İsveç’teki göçmenlerin kurduğu partinin adı, Kara Kafa Demokratları Partisi.

 İsveç’te sokak ağzıyla göçmenlere “kara kafalar” deniyor. Onca sarışın, mavi gözlü İsveçlinin arasında göçmenleri kara kafalarından ayırt etmek hiç de zor değil. Göçmenler de kendileri için bu ifadeyi kullanıyor, sonuçta arada dış görünüş olarak bariz bir fark var. Fiziksel farklılıklar, ırkçılık yapmak için son derece uygun. Yürütülen ekonomik politikalar da ırkçılığı körükleyecek gibi. Sağ hükümet fakirin elindeki sosyal hakları alacak, iyice zor durumda kalan düşük gelirli İsveçliye ırkçı parti, yaşananların sorumlusu olarak göçmenleri gösterecek. Aynı oyun, Danimarka’da çok iyi tuttu. Danimarkalı sosyal demokratların, refahın, topluma eşit olarak dağıtılması esasına dayılı devlet politikalarını, önce arka arkaya iktidara gelen sağ hükümetler bozdu, ardından da sahneye ırkçı parti çıktı.

İsveç’in göçmenlerinin kurduğu Kara Kafa Demokratları adına açıklamada bulunan Rinkeby Klinik Şefi, Doktor Tarek Alkhabit, “Evet benim kafam kara ama aynı zamanda demokratım da. Bir zamanlar bu yüzden bu ülkeye geldim. Şimdiye kadar herkes, İsveç Demokratlarının seçim başarısını konuştu. Şimdi biz de sesimizi yükselteceğiz” diyor. Partinin diğer sözcülerinden Roda Mohamed, bir Müslüman ve bir İsveçli olarak, İsveç Demokratları Partisi Lideri Jimmie Åkeshov’u ikinci dünya savaşından bu yana İsveç’i tehdit eden en büyük unsur olarak tanımlıyor. Roda “İnanılmaz inciniyorum, buraya 6 yaşında geldim ve kızım burada doğdu. Ben de en az Jimmie Åkeshov kadar İsveçliyim” diyor. İsveç’te bir grup göçmen çok kızgın. Bin kişiyle iletişim halinde olan Kara Kafa Demokratları yakında büyük bir gösteriye hazırlandıklarını duyuruyorlar.

Böylesine şimşekleri üzerine toplayan Jimmie Åkeshov ise en son olarak meclis açılışına eşiyle birlikte Blekinge denilen geleneksel İsveç kıyafetleri giyerek katılmıştı. Takım elbise yerine Åkeshov’un tercih ettiği Blekinge kıyafetinin ne kadar İsveçli olduğunu ise ayrı bir soru işareti. Diz boyuna kadar sarı pantolon, aslında Fransız üniformalarından gelmekte, kıyafetin ceketi ise 1600’lerin Avrupa’sında genel olarak bütün Avrupa’da kullanılıyor. Düşünün ırkçı parti buradan ekmek yemeğe çalışacak. Parti başkanı Jimmie Åkeshov, eldeki imkânlar bu kadar kısıtlıyken ne yapsın, daha çok saldırganlaşacak. Bu da iktidarın işine gelecek.