12 Eylül darbesi itibarıyla başlayan Türkiye işçi sınıfı ve işçi hakkı ihlalleri 20 yıllık AKP iktidarında daha da arttı. ITUC raporuna göre yıllardır işçi hakları açısından en kötü 10 ülke arasında olan Türkiye bu yıl da şaşırtmadı.

Kara tablonun asıl sorumlusu AKP
EnerjiSA işçileri Aralık 2021’den bu yana direnmeye devam ediyor. (Fotoğraf: DİSK)

Umut SERDAROĞLU

AKP’nin iktidarda bulunduğu 20 yıllık süreçte yaşanan en büyük kıyımlardan biri de işçi ve işçi haklarına yönelik gerçekleşti. Birçok işçi sendikal haklardan mahrum bırakılırken güvencesiz şartlar altında çalıştırılmak zorunda bırakıldı. İşçi Sağılığı ve İş Güvenliği (İSİG) verilerine göre AKP’li yıllarda en az 28 bin 380 işçi iş cinayeti nedeniyle hayatını kaybetti. Soma, Davutpaşa, Ostim, Torunlar, Isparta, Düzce, Ermenek, Esenyurt, Erzurum, Samsun, Güllük, Elbistan, Şırnak, Dursunbey, Hendek, 3’üncü Havalimanı, Tuzla Tersaneleri, Kot Kumlama gibi birçok işçi katliamı AKP döneminde meydana geldi. Aynı zamanda iş cinayet davalarında asıl sorumlular mahkemeye çıkartılamadığı gibi tali sorumlular kısa süreli hapis cezalarına çarptırıldı ve bu cezalar para cezasına çevrilerek 24 ay taksitlendirildi.

Diğer taraftan bu süreç içeresinde işverenlere peşkeş çekilirken sömürülen işçi sayısı katlanarak arttı. Sendikalaşma oranı 12 Eylül’dekine oranla daha da geriledi. AKP’nin Türkiye’yi devraldığı zamanki sendikalaşma oranı yüzde 57,98 iken, son 16 yılda işçi sayısı 3 kat arttı ve sendikalaşma oranı yüzde 57,98’den yüzde 12,76’ya düştü. Aynı zamanda ‘yandaş sendikacılık’ ile sendikal hareket ülkedeki tarihi sürecinden kopartıldı.

TÜRKİYE İÇİN VAHİM TABLO

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), her yıl dünya ülkelerini işçi hakları açısından değerlendirdiği Küresel Haklar Endeksi raporunun dokuzuncusunu yayımladı. Rapora göre Türkiye bu yıl da bir önceki yıllarda olduğu gibi işçi hakları açısından en kötü 10 ülke arasında yer aldı. 148 ülkeyi kapsayan raporda 2022 yılında Türkiye, Belarus, Brezilya, Kolombiya, Mısır, Myanmar, Filipinler, Eswatini, Guatemala ve Bangladeş içi haklarının ve çalışma koşullarının en vasat olduğu ülkeler oldu.

kara-tablonun-asil-sorumlusu-akp-1034684-1.

ITUC, raporda dünyada yükselen enflasyona ve ekonomik duruma vurgu yaparken “İşçiler, haklarından mahrum bırakılıyor” uyarısında bulundu.

Endeksin Türkiye ile ilgili bölümünde “grev yasakları”, “sendikacıların tutuklanması” ve “sistematik sendika düşmanlığı” vurgulandı. Raporda, Türkiye’de 2022 yılında da işçi hakları ve özgürlüklerin ihlal edilmeye devam edildiği yer alırken “Protestolar, polis müdahaleleri ve sendikacılara yönelik baskılar ve tutuklamalar dikkat çekti” ifadeleri kullanıldı.

2021’deki 1 Mayıs eyleminde 212 kişinin gözaltına alındığı hatırlatılırken “İşverenler de sistematik bir şekilde sendika düşmanı uygulamalara devam ettiler ve örgütlenmeye çalışan işçileri işten attılar” sözlerine yer verildi.

kara-tablonun-asil-sorumlusu-akp-1034686-1.

Raporda 2022 yılı başında gerçekleşen Farplas direnişine de yer verilirken “Kocaeli’de bulunan ve Renault, Fiat, Toyoto, Hyundai ve Ford gibi markalara üretim yapan Farplas Otomotiv fabrikası işçileri ücret artışı talebiyle Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye oldular. İşten çıkartmaları protesto etmek için fabrika içinde eylem yapan işçilere polis müdahale etti. Polisin biber gazı kullandığı müdahale sırasında sendika şube yöneticileri Necmettin Aydın ve Engin Kulu’nun aralarında bulunduğu 106 kişi gözaltına alındı. Polis biber gazı kullanmaya gözaltı araçlarında da devam etti ve yaralananlar oldu” denildi.

AKP DÖNEMİNDE HAKSIZLIKLAR ARTTI

ITUC Küresel Haklar Endeksi raporunu BirGün’e değerlendiren DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu şu sözleri söyledi: “ITUC, her yıl bütün dünyadaki ülkeleri değerlendiriyor, onları takip edip işçi haklarına yönelik rapor yayımlıyor. En son yayımlanan raporda da Türkiye diğer yıllarda olduğu gibi en kötü 10 ülke arasında yer aldı. Bu durum tesadüfen ortaya çıkmadı. 12 Eylül’den bu yana toplu iş sözleşmesi ve grev hakları engellemeleri sistematik olarak devam ediyor. 82 Anayasası ve arkasından çıkartılan Sendika Kanunu sendikal hakların önünde büyük engeller oluşturdu. Sendikal kanunun 10’uncu yılındayız ve mevcut yasayla ne kadar zorluklar yaşandığını herkes görüyor. Sendikal baraj sisteminden grev yasaklarına kadar 12 Eylül döneminde birçok işçi hakkı yasaklandı. Sadece toplu iş sözleşmelerinde uyuşmazlık olduğunda grev yapabilme imkânı veriliyor ancak Cumhurbaşkanlığı tarafından erteleme adı altında bu hakkımız da yasaklanıyor.”

Arzu Çerkezoğlu, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Genel Başkanı

En temek haklarını kullanıp sendikalı olduğunda işçilerin, işverenler tarafından işten çıkartıldığını aktaran Çerkezoğlu, şöyle devam etti: “İşçiler işten çıkartılıyor, iktidar sessiz kalarak bu suça ortak oluyor. Hak aramak, toplanma ve yürüyüş hakkı, 1 Mayıs’ı özgürce kutlamak bile Türkiye’de baskı altında. Bütün bunlar işçilerin çalışma haklarının nasıl olduğunu gösteriyor. Asgari ücret açlık sınırının çok altında olan ortalama bir ücret oldu. Oysaki birçok ülkede asgari ücret sembolik olarak gösteriliyor.”

20 yıllık AKP iktidarı boyunca ücretleri baskılama politikasının müthiş bir adaletsizlik yarattığının da altığını çizen Çerkezoğlu, şunları söyledi: “Bu açıdan bakıldığında çalışma saatlerinin en uzun 2 ülkeden biri olması, iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin çok fazla olması güvencesiz çalıştırma politikalarının sonucu. Pandemi ile bu tablo daha da arttı. 12 Eylül’den beri sendikal kazanımları ortadan kaldıran politikalar, özellikle 20 yıllık AKP döneminde artarak devam etti. Siyasi iktidar bu olumsuz tabloyu daha baskıcı ve otoriter bir emek rejimine dönüştürüyor.”

Son olarak bu tablonun değişebileceğini aktaran Çerkezoğlu, “DİSK olarak işçi sınıfının emek mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Koşullar ne olursa olsun, baskıya ve zorluğa rağmen bu kara tabloyu değiştirmek için omuz omuza mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.