Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, zincir market tartışmaları üzerinden AKP-MHP iktidarını eleştirerek "Evet, bu ülkenin bir üç harfliler sorunu vardır. O üç harfliler de AKP’dir, MHP’dir ve maalesef RTE’dir" ifadelerini kullandı.

Karamollaoğlu: Bu ülkenin üç harfli sorunu AKP, MHP, RTE'dir

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin konuştu.

Sözlerine dün Meclis'te AKP Bursa Milletvekili Zafer Işık'ın İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs'e saldırmasına değinerek başlayan Karamollaoğlu, "Dün sabaha karşı Meclis'te cereyan eden bir hadise sırasında darp edilen İYİ Parti Milletvekili Hüseyin Örs, hastaneye kaldırılmış ve tedaviye alınmıştı. Bir kalp rahatsızlığı olduğu da söyleniyor. Durumunun iyi olduğu haberini aldım ancak bu darbı gerçekleştiren milletvekilinin Meclis'te 'Bunlar olur, olağan şeylerdir, ben özür dilemeyeceğim' demesini geldiğimiz noktanın ne kadar vahim olduğunu idrak etme bakımından dile getirmek istiyorum" dedi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Denetimleri sıkılaştıracağız" açıklamalarının ardından başlayan zincir market tartışmaları üzerinden AKP'yi eleştiren Karamollaoğlu, "Siz elektriğe, gaza ardı adına zam yapacaksınız, üretim maliyetlerini üç ayda üç katına çıkaracaksınız sonra ekmek fiyatları artınca fırıncıyı, gıda fiyatları artınca marketçiyi suçlayacaksınız. Üç harfli marketleri fırsatçılık yapmakla itham edeceksiniz... Çok net ifade ediyorum bu ülkedeki en büyük fırsatçı, bu iktidarın bizzat kendisidir. Evet, bu ülkenin bir üç harfliler sorunu vardır. O üç harfliler de AKP’dir, MHP’dir ve maalesef RTE’dir. Bu ülkede, zamların da, enflasyonun da, hayat pahalılığının da, yolsuzluğun ve yoksulluğun da tek sorumlusu bizzat Cumhurbaşkanı ve ortaklarıdır" dedi.

"Enflasyondaki artışta; faiz lobilerini, dış güçleri, pandemiyi, stokçuları, Rusya-Ukrayna savaşını sorumlu gösteren iktidar, şimdi de dikkatleri dağıtmak için zincir marketleri gündeme getiriyor" diyen Karamollaoğlu, Ekonomi yönetimindeki akıl dışı politikaların üstünü örtmek için ortağı ile birlikte, enflasyonun sebebi olarak zincir marketleri gösteriyor . 2010 yılında mahalle arasında bakkal olayı bitmiştir. Marketler, süpermarketler halinde bunu aşmanın gayreti içinde olacaklar” diyerek, zincir marketlerin gerekliliğine vurgu yapan Sn. Erdoğan, şimdi gölge boksu yapmak için yeni hayali düşman olarak bu marketleri karşısına almış gibi görünüyor. Marketler taşlanıyor, çalışanlar belediye ekipleri tarafından azarlanıyor, mafyavari kişilikler yalnızca hükümetin yol açtığı pahalılığı "raflardaki mallara yansıtmak durumunda kalan" iş adamlarına hakaretler yağdırılıyor. Maaşlı trolleri, kadrolu gazetecileri, sadakatli yorumcularıyla hayat pahalılığının tüm sorumluluğunu zincir marketlere yıkma gayretindeler. İnsanlara çözüm yollarını gösteremeyen iktidar mensupları ancak insanları tehdit eder, çözümü tehditte ararlar" ifadelerini kullandı.

"PAHALILIĞIN SEBEBİ AK PARTİ'DİR"

Hayat pahalılığından AKP-MHP iktidarını sorumlu tutan Karamollaoğlu, "Adı geçen marketlere zaten hiç gitmeyen tuzu kurular, şimdi boykot çağrısı yapıyorlar. İnsanlara "doları boykot edin" çağrısı yapıp, "kendileri dolar istifleyenler" yapıyor tüm bunları. Fakat bilinmelidir ki, bugünkü hayat pahalılığının sebebi üç harfli marketler değil tek adamlı bu yönetim anlayışının çaresizliğidir. Pahalılığın sebebi zincir marketler değil, MHP’ye prangayla bağlı olan Ak Parti’dir, Cumhur İttifakı'dır; alınan tutarsız kararlar, uygulanan yanlış politikalardır. Daha önce defalarca örnek verdik; enflasyonda, gıda fiyatlarında, enerjide, sefalet endeksinde hep en kötü ülkeler arasındayız. Bazı verilerde ise dünya birincisiyiz; kötülük noktasında. Eğer iktidarın dediği gibi, tüm bu tablonun sorumlusu birkaç marketse vay geldi halimize! Herkes biliyor ki; ekonomiyi bu kadar kırılgan hale getirdiği için bu iktidar suçludur. Bir başka açıdan, eğer ülkedeki ekonominin bu kadar kötüye gitmesine marketler sebep oluyorsa, ekonomi yönetiminde birkaç marketle baş edemeyen bu iktidarın beceriksizliği daha da vahimdir" şeklinde konuştu.

"ARADA 25 KURUŞLUK BİR FARK VAR"

Tarım Kredi Kooperatifleri ile zincir marketler arasındaki fiyat farkının 25 kuruş olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, "İktidar her konuda olduğu gibi bu konuda da halkı yanıltmaya çalışıyor. İktidar, bu marketlerin pahalılığı artırdığını ileri sürüyor. Peki, Tarım Kredi Kooperatifi marketlerindeki fiyatlar, zincir marketteki fiyatlardan çok mu farklı? Aksine bir kısmı, daha da fazla. 25 kalemlik bir alışveriş sepetinde Tarım Kredi marketlerindeki fiyatlar ile malum marketler arasında yalnızca 25 kuruşluk bir fark var. Sadece "25 kuruşun siyaseti"ni yapıyorlar. Enflasyon maalesef bunu da etkiledi, eskiden olsa 3 kuruşluk siyaset derdik. Kira fiyatlarında da ev sahiplerini suçlamıştı aynı iktidar. Çözümü de %25 sınır koymakta bulmuştu. Peki devlet kurumları ve vakıflara ait lojmanlardan neden %100’e varan kira artışı isteniyor?

İktidar şimdilerde, başka yeni bir algının hamurunu da şekillendirme çabasında. TÜİK’e göre %85’e varan enflasyon bu ay baz etkisiyle bir miktar düştü gibi gözüküyor. Şimdi önümüzdeki 5 ay boyunca gıda fiyatları %5 artsa bile gıda enflasyonu baz etkisiyle 30 puan düşmüş gibi görünecek. İktidar %10’lardan %80'lere çıkardığı enflasyonu “bakın şimdi nasıl düşürdük” diye tafra atacak ama marketlerdeki fiyatlar artmaya devam edecek. Zaten herkes biliyor ki, TÜİK rakamları da gerçeği tam olarak yansıtmıyor" dedi.

"SAYIN ERDOĞAN’I "TÜRKİYE’Yİ KEŞFETMEYE" DAVET EDİYORUM"

Karamollaoğlu, "Sayın Erdoğan’ın muhtemelen sosyal medya profili kişiselleştirilmiş gündemde. Böyle olunca da orada daha çok kendisine yakın olanlar önüne çıkıyor. Onların da büyük çoğunluğu halinden memnun… Sayın Erdoğan da zannediyor ki bütün Türkiye halinden memnun. Fakat Sn. Erdoğan'ın ülkenin gerçek gündemini öğrenmek için yapması gereken tek bir şey var. Kendisine bir teklifimiz var: Sosyal medyadaki profilini; kişiselleştirilmiş gündemden çıkarıp Türkiye gündemine bir alması ve sonra “keşfet”e tıklaması. İşte o zaman her şey ayan beyan ortaya çıkacak, gerçekleri görecektir. Türkiye gündeminin; KHK mağdurlarından, atama bekleyen öğretmenlerden, hayat pahalılığından, yüksek enflasyondan, işsizlikten, adaletsizlikten, liyakatsizlikten, değer kaybeden Türk lirasından, konut krizinden, EYT’lilerden, memur zammı bekleyenlerden, akaryakıta gelen zamlardan ve çok daha fazlasından oluştuğunu bizzat kendisi görecektir. Dediğim gibi, yapması gereken tek şey; “keşfet”ini bir kontrol etsin ve Türkiye gündemine alsın. Bir de öyle yapsın; bakalım Türkiye’de kim halinden memnun. İnşallah 2023 yılı, Türkiye’nin "değişim ve dönüşüm yılı" olacak. 2023 yılı, Türkiye’nin "onarım ve atılım yılı" olacak. Ekonomiden siyasete, eğitimden adalete, her alanda ortaya çıkan tahribatı çok kısa sürede ortadan kaldıracak ve çok hızlı bir şekilde Türkiye'de bir atılım süreci başlatacağımıza inanıyoruz. Bunu Millet İttifakı olarak, diğer bir tabirle 6'lı Masa olarak gerçekleştireceğiz" diye konuştu.