DEVA Partisinin seçimlere kendi ismi ve logosuyla katılacağını duyurmasının ardından Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ilk değerlendirmesini yaptı. Kararın 6'lı ittifaka menfi bir etkisi olmayacağını belirten Karamollaoğlu, "Garipsemiyorum. Çünkü her parti elbette kendi amblemiyle seçime girmeyi arzu eder" ifadelerini kullandı.

Karamollaoğlu'ndan DEVA Partisi'nin seçim kararına yönelik ilk değerlendirme

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi'nin seçim kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karamollaoğlu, "Sayın Babacan'ın böyle bir açıklamada bulunmasını, bu kadar erken bulunmayabilirdi belki ama garipsemiyorum. Çünkü her parti elbette kendi amblemiyle seçime girmeyi arzu eder" dedi.

Temel Karamollaoğlu, FOX TV'de İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat'in konuğu oldu.

Küçükkaya'nın DEVA Partisi'nin seçim kararına ilişkin sorusuna yanıt veren Karamollaoğlu, "Bu demektir ki seçimlere kendi adları ve amblemleri ile girecekler demek. Ne dediyse onu anladım ben" ifadelerini kullandı.

'Bu kararın 6'lı ittifaka yansıması ne olacak?' sorusuna Karaismailoğlu, "Bunun 6'lı ittifaka menfi bir etkisi olmaz. Çünkü bu normal bir iş. Burada benim geçmişte yaptığım bir atıftan dolayı bu soruyu soruyorsunuz anladığım kadarıyla. Demiştim ki, 'Üçlü bir ittifak olabilir'. Bu bir temennidir. Siyasi partiler bu konuda farklı bir kanaat sergileyebilirler. Seçimlere farklı kanaatler de sergileyebilirler" yanıtını verdi.

"Şartlar oluştuğunda bir de bakarsınız ki ittifaklar da oluşur" diyen Karamollaoğlu, şunları söyledi: "Yani bu ancak seçim sathı mailine girildiği zaman ortaya çıkacak bir durumdur diye düşünüyorum. Sayın Babacan'ın böyle bir açıklamada bulunmasını, bu kadar erken bulunmayabilirdi belki ama garipsemiyorum. Çünkü her parti elbette kendi amblemiyle seçime girmeyi arzu eder. Bundan daha tabi bir durum olmaz. Ama şartlar değiştiğinde seçime gidilirken farklı kanaatler de ortaya çıkabilir, farklı ittifaklar ortaya çıkabilir. Biz bunu geçmişte yaşadık. 1991'de mesela bir ittifak kurulmuştu. Sayın Türkeş ve Edibali'yle... Seçime öyle gidilmişti."