Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, seçim kanunuyla şartların değiştiğini söyleyerek “Üçüncü ittifak olabilir” dedi. Karamollaoğlu, “Yeni yollar aramak icabet eder” ifadelerini kullandı.

Karamollaoğlu: Üçüncü ittifak olabilir, yeni yollar aramak icabet eder

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Karar TV’de yayınlanan Gündem Özel programının konuğu oldu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, ‘üçüncü ittifak’ sinyali verdi.

Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın “Türk Milleti’nin cumhurbaşkanı adayı ile ilgili beklentisinin 3 ölçücü var: 20 yıllık AK Parti döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak, seçilebilirlik ve seçim sonrası 20 yılda AK Parti tarafından ‘devr-i sabık’ muamelesine maruz kalan TC Devleti’ni kurucu bir ruhla yeniden tesis etme yetisi” sözlerine değindi. Uysal’ın bu sözleri planlayarak söylemediğini ifade eden Karamollaoğlu, seçim kanununda yapılan değişikliğe de değinerek, “Yeni yollar aramak icabet eder. Üçüncü ittifak olabilir” dedi.

'SONUÇ NE OLACAK DİYE BEKLEMİŞLER'

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın AKP kadrolarında yer almasına değinen Karamollaoğlu, "Davutoğlu ve Babacan isimlerini gündeme getirerek söylemiyorum. Geçmişte AK Parti içerisinde bulunmuş ve o dönemde birtakım endişe yaşayan insanlar tepki göstermemişler, beklemişler, sonuç ne olacak diye beklemişler. Arkasından da 'bu iş böyle olmayacak' demişler. Bundan dolayı arkadaşlarımızı itham etmek yerine bu yanlışlıkları görüp bunu bir erdem olarak kabul etmemiz gerekir." ifadelerini kullandı.

Karamollaoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

'HÜKÜMET 'BEN SEÇİMLERE MÜDAHALE EDECEĞİM' DİYOR'

"Biz Türkiye'nin içine sürüklenmiş olduğu problemlerden bütünüyle kurtulması noktasında değiliz. Biz bu sistemin değişmesi üzerine ittifak yaptık. Hükümet bugünkü son yaptığı değişikliklerle 'ben seçimlere müdahale edeceğim' diyor. Bu kelimeleri kullanmıyor ancak tavrı ve tarzı bu yönde. Ben seçimlerin dürüst yapıldığı kanaatinde değilim. Altılı masada bu konu gündeme geldi. Seçim güvenliği önümüzdeki seçimin bir numaralı meselesi. Sandıklara hakim olmak şart. Seçime giren partiler sandık kurullarında temsil edilecekler. Bunu sağlayamazsak problem çıkar. Her yerde en az 3 temsilcinin bulunmasını teminat altına alacağız. Son toplantıda bu bizim bir numaralı meselemiz olarak gündeme geldi.

'YÜZDE 15'LİK AK PARTİ'DEN KOPMUŞ BİR KİTLE VAR'

Bu normal bir seçim olacak. Herkesin oyu kendisine. 3 oy almışsa 3, 300 oy almışsa 300 oy hesaba katılacak. Bu iktidarın kendi aleyhine olacağını düşündüğü için yaptığı bir değişiklik. Dün öyle düşünmüyordu. Kendisinin bundan yararlanamayacağını gördüğü için değiştirdi. Korkunun ölüme faydası yok. Korkuyorlarsa artık dikiş tutturamazlar. Şu an seçime gitse kazanamayacakları gözüküyor. Seçime kadar ben şartları düzelteyim diye düşünüyor. Ama her geçen gün ekonomi kötüleşiyor, işsizlik artıyor, enflasyon yükseliyor, dış borç artıyor, dış ticaret açığı artıyor. Düzelen bir şey yok. Rusya ve Ukrayna'nın arasını bulayım diyerek de kimseden bir alkış almıyor. Yüzde 15'lik AK Parti'den kopmuş bir kitle var. Bunlar neden koptuklarını tam olarak bilmiyor ama ekonomi en önemli etken gibi gözüküyor. Adalet önemli bir etken olarak gözüküyor. Dış politika önemli bir etken değildir. Ama siz elinizdeki bütün kanalları, gazeteleri, televizyonları bu yönde kullanırsanız bunun bir etkisi olacaktır. Ama bu AK Parti'yi kurtarmayacaktır. Tayyip Bey resmi gayri resmi bir yol bulmaya gidiyor.

'ÜÇÜNCÜ İTTİFAK OLABİLİR'

AK Parti'den kopan yüzde 15'lik kesim AK Parti'nin memleketin sorunlarını çözemediğini gördü. Herkes yanlışı gördü ancak bunu düzeltme konusunda bir ittifak sağlayamadı. Biz de dahil olmak üzere arayışta olacağız. Zaman içerisinde bir neticeye varacağız. Eski sistemde, ittifak eden partiler önce tek oymuş gibi ittifaklar arasında bölünüyor sonra milletvekilleri çıkıyor ve milletvekilleri kendi aralarında pay ediliyordu. Şimdi o avantaj kalktı. Yeni yollar aramak icabet eder. Seçim kanunuyla şartlar değişti. 3. ittifak olabilir. Bunu kamuoyuna ilk defa söylüyorum.

‘ALTILI MASA ADAYINI AÇIKLARSA ‘BEN VARIM BENİ PARAMPARÇA EDİN’ DEMEK OLUR’

Herkesi kucaklayacak, ayrım yapmayacak, insanların tamamının geçim sıkıntısını ortadan kaldıracak bir insana ihtiyaç var. Altılı masa bugün cumhurbaşkanı adayını açıklarsa bu 'ben varım beni paramparça edin' demek olur. Niye cumhur ittifakı kendi adayını açıklamıyor? Erken buluyor. Hiçbir parti 14 ay önceden adayı açıklamaz. Hiç bilinmeyen bir kişiyi getirip bu bizim adayımız demek olmaz. Benim kanaatim bu yönde. Mantıklı olan aday, halkın çoğunluğunu tasvip edeceği ister sağda olsun, ister solda olsun, ister milliyetçi olsun, toplumda güven telkin ediyor olması önemlidir. Toplum, 'bu şahsın yönettiği ülkede ben haksızlığa uğramam' demeli. İlk turda aday gösterdiğimiz kişinin seçimi kazanması kanaatindeyim."