“Karşı karşıya olduğumuz gericiliğin ve karanlığın farkındayız” diyen kadınlar, “Karanlığa teslim olmayacağız” başlıklı bir bildiri kaleme kaldı. Tüm kadınları bildiriyi imzalamaya çağıran SOL Feminist Hareket’ten Kürekçi, “Mücadelemizi büyütelim” dedi.

Karanlığa teslim olmayacağız!
SOL Feminist Hareket’ten Gizem Gül Kürekçi BirGün TV’ye konuştu. (Fotoğraf: BirGün)

Yaren ÇOLAK

14 Mayıs’ta gerçekleşen seçimlerin ardından Cumhuriyet tarihinin en gerici Meclis’iyle karşı karşıyayız. 21 yıllık AKP iktidarının kurmaya çalıştığı gerici düzende gerçekleşen seçimin ikinci tura kalmasıyla beraber halkın nasıl da Erdoğan’ın koltuğunu salladığını gördük. Bu gerici düzene karşı kadınlar da bir bildiri kaleme alarak kadınlara çağrıda bulundu. “Ya koyu karanlığı birlikte yırtacak ve şafağın aydınlığına kavuşacağız ya da nefessiz kalacağız” diyen kadınlar, tüm kadınları 28 Mayıs’ta bu karanlık rejimin baş aktörü Erdoğan’ı göndermek için oy vermeye ve oylarımıza sahip çıkmaya çağırdı.

“Buradayız, bu karanlığa teslim olmayacağız!” diyen kadınlar adına bildirinin imzacısı SOL Feminist Hareket’ten Gizem Gül Kürekçi BirGün TV’nin sorularını yanıtladı.

SESLERİMİZİ YAN YANA GETİREN BİLDİRİ

SOL Feminist Hareket de bir bildiri kaleme alarak imzaya açtı. Bu bildiriye ve çağrıya değinebilir miyiz?

Ülkemiz çok uzun zamandır gerici bir kuşatma altında. 21 yıldır biz bu yobaz düşünceyle yönetilmeye çalışılıyoruz. Tek adam rejimi kendi varlığını doğrudan kadınların varlığına hedef alarak kurmaya çalıştı. İstanbul Sözleşmesi’nden çıktılar. Bunun arkasından seçim sürecine girerken bu karanlığı daha da pekiştirdiler. 6284’le medeni kanunu hedef alan koca bir gerici karanlıkla el sıkıştı. Bu seçimlerin kadınlar için oldukça yaşamsal ve kritik bir seçim olduğunu söylemiştik. Bu seçim aydınlıkla karanlık arasında olacak demiştik ve Türkiye’nin kritik bir eşikte olduğunu söylemiştik. Bu karanlığın karşısında dikilen, buraya geçit vermeyen, barikatı kuran ve mücadeleyi asla düşürmeyen kadınlar var. Böyle bir dönemde çoğalan seslerimizi yan yana getirmek için bir bildiri yayınlama kararı aldık, kadınlardan kadınlara çare olarak ‘bu karanlığa teslim olmayacağız, buradayız’ diyerek sözümüze başladık. İçerisinde saymakla bitmeyecek kadar çok aydın, yazar, şair, oyuncu, tasarımcı, akademisyen, hukukçu var. Bu seçimlerde gerici karanlık rejime, tek adam rejimine, bu taliban sevdalılarına ‘dur’ diyelim. Başta tüm kadınlar olmak üzere herkesi oy kullanmaya çağırıyoruz. Memleketimize ve yaşamlarımıza, haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz. Sosyal medya hesaplarımızdan da herkesi bu bildiriye imza vermeye çağırıyoruz.

LAİKLİK MÜCADELESİNİ BÜYÜTECEĞİZ

Bu gerici karanlığa karşı kadınların mücadelesi nasıl bir önem taşıyor?

Bugün kadınların mücadelesi onları korkutuyor çünkü tam olarak onların kirli, çağdışı emellerinin karşısında direnç olarak duruyor. Türkiye’nin geleceğinin kurucu iradesi olarak duruyor. Onlar karanlık dedikçe, şeriat dedikçe, laikliğe saldırdıkça bizler Türkiye’nin laiklik mücadelesini büyüttüğümüz için eşit ve özgür bir yaşamı hayata geçireceğimiz için onlara büyük bir tehdit olarak karşılarında duruyoruz. Söyleyebileceğimiz şey şudur ki Türkiye’nin geleceğinde bu istismarcıların bu kadın düşmanlarının bu şeriat sevdalılarının hiçbirisi olmayacaktır. Er ya da geç kadınların büyüttüğü bu mücadele Türkiye’nin geleceğinin asıl kurucu iradesi olacak. Herkes inansın. 

UMUTSUZLUĞA KAPILIRSAN BU KALABALIĞI HATIRLA

Kadınların mücadelesinde son dönemlerde en çok öne çıkan sözlerden biridir: ”Umutsuzluğa kapılırsan bu kalabalığı hatırla”. Biz buradan kadınlar olarak tüm topluma seslenelim eğer içinizde en ufak bir umutsuzluk kırıntısı varsa kadınların bir adım dahi geri atmayan mücadelesini, bu inancını, bu direncini görsünler dönüp bu kalabalığa baksınlar çünkü dediğimiz gibi bu kalabalık yarın Türkiye’nin kurucu iradesidir. Gelecek bizim ellerimizde yükselecek.

GELECEĞİMİZİN ANAHTARI ELİMİZDE

İkinci turun önemi ve sonrasına dair ne söylemek istersiniz?

Bizim için bu mesele sandığın sonucuna göre değişecek bir mesele değil. Bu bizim için varlık yokluk mücadelesi. Şimdi bizim karşımızda bekar kadınları sahiplendirmekten bahseden, kız çocuklarına okul yolunu kapatmaya çalışan, medeni kanuna saldıran, çok eşliliği bugün önümüze koymaya çalışan bir karanlık var. Bunların karşısında elbette mücadelemiz sürecek. Biz bu mücadeleyi öyle ya da böyle her türlü sürdüreceğiz ve kadınlar bu mücadeleyi sürdürdükçe kadınların bu barikatı durdukça bu gerici kuşakla asla burayı aşamayacak. Aslında bu hepimizin mücadelesi yani kadınların laik, eşit ve özgür bir yaşam mücadelesi yarın çocukların geleceği için de gençlerin geleceği için de tüm toplumu aydınlık bir geleceği için de anahtar bir rol oynuyor. 

Kampanyaya destek vermek için tıklayınız.