Karar duruşmasında da yazdıklarımızın arkasında durduk: Eğilmedik!

Gazetemizin Yayın Danışmanı Barış İnce, Yazı İşleri Müdürü Berkant Gültekin ve Sorumlu Müdür Can Uğur’un “Katil ve hırsız Erdoğan” manşetinden dolayı “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasından 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davanın karar duruşması İstanbul Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, CHP Milletvekilleri Fikri Sağlar, Zeynep Altıok, İlhan Cihaner, Veli Ağbaba, Gamze Akkuş İlgezdi, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, Evrensel Gazetesi Yazarı Ender İmrek, Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şubesi yöneticileri, BirGün yazarları, çalışanları ve okurları katıldı.

ADALETİN AYAĞI TOPALDIR
Duruşmada ilk savunmayı gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Berkan Gültekin yaptı. Gültekin, “Slogan manşet suç değil siyasi eleştiridir. İlk duruşmada da ifade ettik. Erdoğan hukuki olarak olmasa da siyasi olarak zanlıdır. Ülkedeki gençlerin ölümünden sorumludur Erdoğan” dedi. “Verilecek karar düşüncelerimizi değiştirmeyecek” diyen Gültekin, sözlerini “Eğer olumsuz bir karar olursa da şunu söyleyeyim; Adaletin ayağı topaldır, geç de olsa gelir” ifadeleriyle tamamladı.

ARKASINDAYIZ
Gültekin’in ardından savunmasına geçen gazetemizin Sorumlu Müdürü Can Uğur ise “Biz bu ülkede öldürülen genç çocukların ve evlerden çıkan paralarla ilgili kamuoyunun sesi olduk. Manşetimizin arkasındayız beraatimizi talep ediyoruz” dedi.
Son olarak söz alan gazetemizin Yayın Danışmanı Barış İnce, “Daha önce söylediklerimi tekrara gerek yok. ‘Hırsız katil Erdoğan’ sloganı nedeniyle insanlar tutuklanmıştı. Buna ilgi çekmek istedik” diyerek beraat talep etti.

TEHDİT ORANTISIZ
Ardından söz alan BirGün’ün avukatı Tolga Güvercin, “TCK 299’u iki sene önce bilmiyorduk. Neden? Çünkü ifade özgürlüğü böylesine baskı altında değildi. Abdullah Gül ile başlayıp şimdiki cumhurbaşkanı ile devam eder şekilde madde baskı aracı oldu. Suçu cezayı tartışırız. Ama söz söylendiği için hapis tehdidi orantısızdır. TCK 299 niye çıktı? Kişiler kendi düşünceleri ile kamuoyu yaratabilir. Eleştiri iğreti edici olsa da kamuoyu yaratma hakkı önemli ve önceliklidir. Bu duruşmada bir ceza verilebilir. Hep söyledik; ifade özgürlüğü basın söz konusu ise sınırlandırılamaz” ifadelerini kullandı.
Av. Güvercin şöyle devam etti; “Olaya haber olarak bakıldığında haberin yapıldığı dönemde tutuklamalar olmuştu. Haber bunu gündeme taşımıştır. Suç ve ceza yönünde bakılacak ise söz söyleminde ceza isteme doğru degildir. Burada Erdoğan’a yapılmış bir hakaret değil, o dönemdeki iktidara söylenmiş bir söz vardır.”

11 AY 20’ŞER GÜN
Av. Güvercin’in beraat talebinin ardından mahkeme heyeti “Sanıkların suç içindeki durumu dikkate alınarak 1’er yıl hapis cezası verilmesine, eylem işlenme vasıtasına göre alenen gerçekleşmekte olduğundan 1/6 oranında artışa, sanıkların gazeteci kimliği nedeniyle cezada 1/6 indirim uygulanarak her bir sanığın 11 ay 20 gün hapsine” karar verdi. Ceza, Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 1 yıl ertelendi.