Google Play Store
App Store

Yabancı bilim insanlarının çalışmasını yürüttüğü kazılara Türk koordinatörler atanıyor. Prof. Dr. Gülçur, “Bilimin yabancısı, yerlisi olmaz” derken Prof. Dr. Sezgin, “Arkeoloji ve Türkiye turizmi kazanacak” diye konuştu.

Karar, fikir ayrılığı yarattı
Fotoğraf: AA

Bahar GÖNÜL 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un “Geleceğe Miras” projesi kapsamında, yabancı bilim heyetleri tarafından yürütülen arkeolojik kazı çalışmalarının başına kazı koordinatörü olarak Türkiyeli bilim insanlarından birinin atanacağı kararı üzerine arkeologlar iki görüşe ayrıldı.

Atamaların bir denetleme mekanizması olduğu ve çalışmaların sekteye uğrayacağını düşünen arkeologlarla birlikte bu kararla arkeolojinin kazanacağını düşünen araştırmacılar da var. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Sevil Gülçur ile Bergama Arkeoloji Kazıları Koordinatör Kazı Heyeti Başkanı olarak atanan Prof. Dr. Yusuf Sezgin, konuyu BirGün’e değerlendirdi.

KARŞI ÇIKMALILAR

Prof. Dr. Sevil Gülçur, kararı bilimsel açıdan anlamanın mümkün olmadığını söyledi. James Mellaart’ın Çatalhöyük’ün, Klaus Schmidt’in Göbeklitepe’nin bulunmasında oynadıkları rolü hatırlatan Gülçur şunları söyledi: “Her şeyden evvel arkeoloji global bir bilimdir. Bilimin yabancısı yerlisi olmaz. Yabancı bilim insanları çalışıyorlarsa ve bunu da eğer bizim Kültür Bakanlığı’mız kabul etmişse bu insanların yetkinliği zaten belgelenmiş demektir. Eğer yetkinlikleri sabit insanlarsa, ben niçin onları kontrol ettirmek zorunda kalayım? ‘Yerli ve milli’ gibi sloganları bilimde anlamanın imkân ve ihtimali yok.”

HAFRİYAT ZANNEDİYORLAR

“Bence her şeyden evvel bu kazıların başına koordinatör olarak atanmak istenen hocaların buna karşı çıkması lazım” diyen Gülçur şöyle devam etti: “Anladığım kadarıyla da burada bakanlık yabancı kazılara da para vermek istiyor. Herhalde bu paranın nasıl harcandığını denetletecek. Ama siz yabancı kazılara para verdiğiniz zaman biz nasıl bunu belgelemek zorundaysak, yabancı kazılar da aynı şekilde belgelemek zorunda kalacak. Zaten devlet kontrol ediyor, bir koordinatöre niye ihtiyaç var? Ha işine karışmaya kalkarsa böyle bir şey zaten olmaz. Çünkü benim kendi kazı yerimi en iyi ben bilirim.”

Gülçur, Bakan Ersoy’un "Türk arkeolojisinde 60 yılda yapılanlara eş değer işi 4 yılda yapma hedefi” ifadesine değindi. “Arkeolojiyi tam anlamıyla bilmedikleri için bunu toprak hafriyatı zannediyorlar” diyen Gülçur “Aynı şeyi ilk başta Yenikapı ve Üsküdar için de dediler. Ne kadar metreküp çıkarılarak burası kazılabilir diye.Arkeoloji kepçeyle kazılan bir yer değildir ki. 60 yılda yapılanı 4 yılda nasıl yapıyorsunuz? O zaman kazı yapmayın, getirin dozeri vurun dozeri kazın gitsin” ifadelerini kullandı.

ARKEOLOJİ KAZANACAK

Dr. Yusuf Sezgin ise kazı ekiplerine bir müdahalenin söz konusu olmadığını belirtti.

Sezgin, “Hem kazı için hem restorasyonlar için para aktarmak istiyor bakanlık ama yabancı kazılara aktarmaları mümkün değil. Bir Türk kazı koordinatörü atayarak onun üstünden bu çalışmaları yaptırıyor. Bergama’daki Alman ekip bugüne kadar nasıl çalıştıysa aynı şekilde çalışacak. Onların herhangi bir şekilde izinlerinde, çalışmalarını azaltmıyorlar ya da işte biz Türk kazı heyeti olarak onların üstünde değiliz. Bir alanda iki ayrı ekip çalışacakmış gibi düşünün. Kimsenin kimseyi olumsuz etkileyecek bir durumu söz konusu değil.”

Sezgin, projenin yürütülmesiyle kazananın arkeoloji, Türkiye turizmi olacağını söylerken, “Turizm Türkiye’nin çok önemli bir gelir kalemi. Özellikle yabancı döviz girişiyle ilişkili olarak. Bakan Bey de turizmin en önemli ayaklarından bir tanesinin arkeoloji olduğunun farkında, onun için böyle bir yola çıkılmış durumda” dedi.