Karış karış talan ve yağma
Ülkenin dörtte üçü özel maden şirketlerine teslim edilirken “yatırımın önünü açmak” gerekçesiyle izin sürelerinin daha da kısaltılması hedefleniyor. Halk ise ayakta: “Kazdağları’nı şirketlere yedirmemek için direniyoruz.”

Haber Merkezi
İktidarın desteği ile ülkenin her karışı maden sahasına çevrildi. Tüm yeraltı ve yer üstü kaynakları yandaş şirketlere bir bir peşkeş çekiliyor. İktidarın enerji ve maden politikası her geçen gün talanı büyütürken yaşam savunucuları da büyük bir direnişle yanıt veriyor. İktidar direnişlerin önünü kesmek, yağmayı daha da hızlandırmak için yeni düzenlemeler peşinde.
Maden ruhsatları o kadar yaygınlaştı ki il il ülkenin her yeri “sahaya” dönüşmüş durumda. Afyon, Artvin, Bayburt, Erzincan-Dersim, Erzurum, Eskişehir, Maraş, Karaman, Kütahya, Muğla, Ordu, Siirt, Şırnak, Batman, Sivas, Tekirdağ, Kırklareli, Tokat, Uşak, Zonguldak, Bartın derken son olarak Kazdağları ve çevresi. Ama bu kadarla da yetinmeyecekleri çok açık.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye Maden Zirvesi’nde toplantı düzenleyerek ülkedeki madencilik faaliyetleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Toplantıda inşaat işinden köşeyi dönen iktidarın gözde şirketlerinin başkanları da yer aldı. Bakan Bayraktar, sık sık ‘ÇED gerekli değildir’ denilerek yağmaya açılan maden sahalarıyla ilgili ‘özel’ şirketlerin yaşadığı sorunlara dikkat çekerken tarafını bir kez daha net olarak ortaya koydu. Bayraktar, özel şirketlerin elinde olan madencilikte “yatırımın önünü açmak” için izin sürelerinin kısaltılmasını hedeflediklerini belirterek, bu alanda düzenlemeleri içeren paketi hazırladıklarını ve konuyu Meclis’e taşıyacaklarını söyledi.
∗∗∗
HER YER MADEN SAHASI
1994 yılında Milli Park, 1998’de ise tabiatı koruma alanı ilan edilen Kazdağları tehdit altında. Yüzde 43’ü tarım alanı olan Kazdağları yöresinin toplam ruhsat alanı 1.294.335 hektara yükseltildi. MAPEG’in verilerine göre, ruhsatların alansal dağılımına bakıldığında çalışma alanının yüzde 79’u (aktif ruhsatlar ve ihale alanları) ruhsatlandırıldı. Bu ruhsatların yüzde 41’i aktif ruhsatlardan oluştu. Aktif ruhsatların yüzde 57’si arama, yüzde 43’ü ise işletme ruhsatı safhasında bulunuyor. Ruhsatların yüzde 38’i ise ihale alanı olarak ruhsatlandırıldı.

∗∗∗
VERİLER ÇOK ÇARPICI!
TEMA Vakfı’nın bu yılın başında hazırladığı raporlar, ülke çapında verilen maden ruhsatlarının ülkeyi ‘maden cehennemine’ dönüştürmek istediğini gözler önüne serdi. Çarpıcı veriler, tarımsal üretim alanları, ormanlar, doğa koruma alanları, tarihi ve kültürel varlıkların tehdit altında olduğunu gösterdi. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden (MAPEG) elde edilen verilere göre, çalışma alanı sınırları içerisindeki orman alanlarının yüzde 50’si madenler için ruhsatlandırıldığı görüldü. Başka kentlerde şu veriler dikkat çekti:
• Kütahya: Ormanların yüzde 94’ü, orman içi açıklık alanlarının yüzde 85’i madenlere ruhsatlandırıldı. Tarım alanlarının yüzde 90’ı madenlere ruhsatlandırıldı.
• Antalya: Antalya’da ruhsat verilen maden sayısı 3 bin 135’i geçti. Son 8 senede yüzde 412 oranında arttı.
• Gümüşhane: Kentin, yüzde 93’ü madenlere ruhsatlı durumda. Kentteki orman alanlarının yüzde 97’si, orman içi açıklıkların yüzde 92’si, tarım alanlarının yüzde 77’si, meraların yüzde 99’u, iskan alanlarının yüzde 93’üne işletme ruhsatı verildi.
∗∗∗
DİRENİŞE DEVAM
Hükümete yakınlığı ile bilinen Cengiz Holding’in Kazdağları’nda başlattığı doğa tahribatına karşı yaşsam savunucuların direnişi 38’inci gününde de devam etti. Haftalardır nöbet tutan yaşam savunucularının artık ağaç kesimini engelleyemediğini aktaran Kazdağları Ekoloji Platformu’ndan Füsun Kayra “Ağaç kesimi esnasında engelleyebiliyorduk. Artık şirketin mühendisleri sahada hem operatörleri hem de kesimcileri devam etmeleri yönünde kışkırtıyor. Dolayısıyla halkı kesimcilerle, operatörlerle karşı karşıya getiriyorlar. Böyle olunca tabii ki istenmeyen görüntüler ortaya çıkıyor” dedi. Şirketin bölgedekilere giderek daha saldırgan yaklaştığını aktaran Kayra, “Hem agresif ve saldırganlar hem de hakaret, alaycı üslup… Yaşam savunucularına cinsiyetçi tavırlar ve hareketler sergiliyor sürekli. Burada bir güvenlik müdürü bağıra bağıra ‘Yürüyün gidin buradan’ diye üstümüze yürüyor. Her şeye rağmen buradaki yaşam savunucuları toprağını savunmaktan yana kararlı, direnişi sürdürüyor” diye konuştu.