Neden yeni banknot basılmıyor? Burada gözler Merkez Bankası’na çevriliyor. Haziran ayından bu yana dolaşımdaki paranın yarısından fazlası 200 TL’liklerden oluşuyor. Paradan ‘sıfır atmakla’ övünen uzatmalı iktidarın, Erdoğan’ın karizmasına endeksli bir banknot politikası var.

Karizma endeksli banknot politikası

Nakit para kullanma alışkanlığı olanlar, son zamanlarda avuç dolusu parayla dolaşmak zorunda. Artık kimse “Bozuk yok mu” sorusunu sormaz oldu zira en büyük banknot olan 200 TL dahi bozuktan sayılıyor. Bundan 10 yıl önce bir asgari ücretli, 803 TL’lik maaşını nakit olarak çekmeye kalsa eline 4 adet 200 TL geçecekti. 1 hafta sonra aynı asgari ücretli, 42 adet 200 TL’yi cebine koyacak, arasına da 1 adet 100 TL sıkıştıracak. Neredeyse bir balya para… 20’likler, 50’likler artık cepte unutulan paralara dönüştü. 5 ve 10 TL’likler ise para üstü olarak kullanılıyor. Bozukluklarımızın en büyüğü 1 TL’yi dilenciye verseniz beğenmiyor, 50 kuruş ve 25 kuruşları ise yerde görseniz eğilip almıyorsunuz.

Peki, veriler ne diyor? Merkez Bankası’na göre Aralık ayı itibarıyla dolaşımda 341,8 milyar TL değerinde banknot bulunuyor. Buna karşılık sadece 200 TL’liklerin değeri 193,4 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Yani banknotların değer olarak dağılımına baktığımızda dolaşımdaki paranın yüzde 56’sı 200 TL’liklerden oluşuyor. 10 yıl önce bulanın bozduramadığı 200 TL’ler bugün piyasada adet olarak en çok karşılaşılan para. Harcanan her 1000 liranın 560’ını 200 TL’liklerle ödüyoruz.

DEĞERİ BİR YILDA İKİ KATINA ÇIKTI

Son 1 yıllık seyir ise tedavüldeki banknot dağılımının sert şekilde bozulduğunu gösteriyor. 1 yıl öncesine gidelim. 2021 Aralık ayında, dolaşımdaki banknotların toplam değerinin yüzde 46,9’unu 200 TL’likler oluşturuyordu. 2020 Aralık ayında ise bu oran yüzde 33’tü. Bugün bu oran yüzde 56. En büyük banknotun pastadan aldığı dilim 1 yılda 9 puan, 2 yılda 23 puan artmış görünüyor. 1 yıl önce piyasadaki 200 TL’liklerin toplam değeri 94 milyar TL iken, bugünkü değeri 193,4 milyar TL. 1 yılda toplam değeri 2 katına çıkan bir banknot, hem de en büyük banknot…

karizma-endeksli-banknot-politikasi-1118211-1.

Tablo ortada. Piyasanın yeni bir banknota ihtiyacı var. Hem de uzun süredir. İyi de neden basılmıyor, bu işin bir kuralı yok mu? Bir piyasada ne zaman yeni banknot basılır? Bu soruya verilecek cevabın yazılı bir kaynağı yok. Ama uluslararası bankacılık teamülleri var. Bu soruyu, Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz’a sordum. Durmuş Bey’in cevabı bir matematik hesabına dayanıyor ve diyor ki;

“Teamül şudur; eğer dolaşımdaki paranın toplam değerinin yarısından fazlası, en büyük banknotlardan oluşuyorsa, artık yeni bir banknotun basılması gerektiği kabul edilir.”

Tam da Durmuş Yılmaz’ın belirttiği şartları sağlıyoruz. 2022 yılının Haziran ayından bu yana dolaşımdaki paranın yarısından fazlası 200 TL’liklerden oluşuyor. Üstelik bu oran aydan aya artıyor. Hatta en büyük ikinci banknotu da hesaba katarsak, 100 ve 200 TL’liklerin toplam ağırlığı yüzde 91’e ulamış durumda. Zamlı maaşların gelecek hafta hesaplara yatmasıyla bu oranın daha sert biçimde arttığını gözleyeceğiz.

Peki, neden yeni banknot basılmıyor? Burada gözler Merkez Bankası’na çevriliyor. Çünkü bu teknik meselenin çözüm adresi Merkez Bankası.

Merkez Bankası bağımsızlığı denilince genellikle fiyat istikrarı görevini sağlarken araç seçmede bağımsızlık akla gelir. Hatta bu açıdan bağımsızlık tartışma konusudur. Faizi bağımsız biçimde Merkez Bankası belirleyecek ama bu kararın siyasi sorumluluğunu hükümetler alacak. Bunu birçok siyasi düşünce eleştirir. Merkez Bankası’nın uluslararası finans sermayesinin tahakkümüne girmesi olarak yorumlayan bakış açıları bu tip bir bağımsızlığa karşı çıkar.

Fakat tartışma konusu olmayan, hemen her siyasi akımın üzerinde uzlaştığı konu, piyasadaki banknot dağılımı gibi teknik bir meselede Merkez Bankası’nın bağımsız hareket etmesidir. Banknotların dağılımının sağlıklı işlemesi için merkez bankalarına karışılmaz. Zaten neden böyle teknik bir meseleye siyaset müdahale etsin ki?

SIFIR ATMAKLA ÖVÜNEN İKTİDAR

Ama Türkiye gibi, paradan 0 atmakla övünen, yeni bir banknot basmamayı marifet sayan, üstelik 20 yılını devirmiş uzatmalı bir iktidar varsa ve bu iktidar artık devlet gücüne haizse işler değişiyor. Bu noktada, devletin teknik bir meseleyi çözmesi için bile iktidarın onayı gerekiyor. Bir bürokratik mekanizmanın harekete geçmesi için bile iktidarın çıkarları gözetiliyor.

Peki, yeni bir banknot basma görevi tam olarak kimin? Merkez Bankası Emisyon Genel Müdürlüğü’ne bağlı, “Banknot Planlama Müdürlüğü”nün. Fakat anlaşılan o ki, Banknot Planlama Müdürlüğü’ne “Seçimden önce Erdoğan’ın karizması çizilmesin” diye engel olunuyor. Erdoğan’ın karizmasına endeksli bir banknot politikası…

Öte yandan seçimden sonra sonuç ne olursa olsun yeni banknotların hayatımıza gireceği artık netleşmiş durumda; 500 TL’likler ve 1000 TL’likler şimdiden hayırlı olsun. 5 TL’lik banknotlara ise artık veda zamanı. Muhtemelen 5 TL’likler artık bozukluk olacak. 25 kuruşların basımı ise durdurulacak. Yeni banknotların arkasında kimin resminin olacağını ise seçim sonuçları belirleyecek. Seçimi Erdoğan’ın kazanması halinde daha ideolojik bir tutum belirlenmesi kaçınılmaz. Bakarsınız Erdoğan’ın resmini ise 1000 TL’liklerin üzerinde görürüz. Neden olmasın? İstemesi yeter…