Resmi enflasyon yüzde 80’i aşmışken, 2023 programında sosyal koruma harcamaları yüzde 56 artırıldı. Toplam sosyal harcamaların 2017’de GSYH’ye oranı yüzde 15,9’ken 2022 sonunda yüzde 13,3’e düşmesi bekleniyor.

Kârlar tavan, sosyal devlet taban
Fotoğraf: AA

Havva GÜMÜŞKAYA

Hükümetin ‘yeni ekonomik modeli’ enflasyonu tarihi seviyelere çıkarırken, sermaye kesiminin kârlarını katladı ancak kamunun sosyal yardımlarıyla ayakta kalanların sayısını artırdı.

Bu yeni modelle döviz kurunun yüksek olması avantaja çevrilecekti. Türk Lirası’nın değer kaybetmesine bağlı olarak oluşan rekabetçi döviz kurları sayesinde cari işlemler fazlası oluşacağı, döviz bolluğu ve düşük faizlerle birlikte üretim, yatırım ve istihdamın artacağı ve nihayetinde enflasyonun düşeceği öngörülüyordu. Ancak öngörülenin tam tersi oldu. Artan kriz koşullarında halk yalnız bırakıldı.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, iktidarın ekonomi politikalarına ilişkin "Acı verici bir şekilde geçeceğini hesaplamıştık" açıklaması gündemdeki yerini korusa da acı reçete halka verilirken sermaye kesimleri kârlarını katladı. 2023 programı da kamu kesimi sosyal harcamalarının milli gelire oranın yıllar içerisinde nasıl azaldığını gözler önüne serdi.

Ülke ekonomisine ilişkin hedef ve politikaların yer aldığı 2023 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nın onaylanmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'nin önceki günkü mükerrer sayısında yayımlandı.

Resmi enflasyon yüzde 83,4 olarak hesaplanmışken kamu kesimi sosyal harcamalarının 2023’te yalnızca yüzde 51,7 artması hedefleniyor.

Programda ekonominin 2023'te de yüzde 5 büyüyeceği öngörüldü. Enflasyonun bu yılsonunda yüzde 65 olacağı tahmin edilirken, gelecek yılsonu hedefi yüzde 24 oldu.

2022 sonunda 1,8 trilyon lira olması beklenen sosyal harcamaların önümüzdeki yüzde 51,7 oranında artarak 2,7 trilyon lira olması hedeflendi. Programa göre 2023 yılında kamu kesimi sosyal harcamalarının milli gelire (GSYH) oranının bir önceki yıla göre 1,2 puan artışla yüzde 14,5 oranında gerçekleşmesi hedefleniyor.

Ancak eğitim, sağlık ve sosyal koruma harcamalarından oluşan sosyal harcamaların GSYH içindeki payı 2017 yılına kıyasla azaldı. Programda GSYH içinde eğitim harcamalarının payı 2017 yılında yüzde 3,8 olurken bunun 2022’de sonunda yüzde 2,9'a gerilemesi bekleniyor. Sosyal koruma harcamalarının yüzde 8,4'ten yüzde 6,9'a, emekli ödemelerinin ise yüzde 7,4'ten yüzde 5,8'e gerilemesi öngörülüyor.

Toplam sosyal harcamaların 2017 yılında GSYH’ye oranı yüzde 15,9 olurken 2022 bitiminde bu oranın yüzde 13,3'e düşeceği tahmin ediliyor.

Ekonomik kriz ortamında gelir desteği ile ayakta kalmaya çalışan yurttaş sayısı artarken doğrudan gelir desteği ödemelerinin GSYH’ye oranı 2017’den bu yana yalnızca yüzde yüzde 0,1 oldu. 2023 programına ilişkin sosyal medya hesabından paylaşım yapan Çalışma Yaşamı Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, “Banka kârları patlarken sosyal devlet çökmüş!” diyerek tepki gösterdi. “Sosyal harcamalar azalırken kârlar patladı” diyen Çelik, bankaların kârları yüzde 520 artmasına rağmen çalışan sayısının sadece yüzde 1,5 artmasına dikkat çekti. Çelik, “Resmi enflasyon yüzde 80'i aşmışken, sosyal koruma harcamaları sadece yüzde 56, emeklilere yapılan ödemeler ise sadece yüzde 52 artmış” ifadelerini kullandı.