“Karma eğitimden vazgeçmeyeceğiz”
MEB’in karma eğitimi hedef alan çalışmalarına Veli-der tepki gösterdi. Veli-der “Karma eğitim tartışması pedagojik değil politik bir tartışmadır. Laiklik, eşitlik, özgürlük için karma eğitimi tartıştırmayacağız” dedi .

Ada Sude ATAK
İktidarın son zamanlarda karma eğitimi hedef alması, çeşitli şehirlerde yalnızca kız öğrencilere yönelik ortaokullar açılması ve zorunlu eğitim süresinin düşürülmesi yönündeki tartışmalar kamuoyunda büyük tepki çekiyor.
Öğrenci Veli Derneği (Veli-der) konuya ilişkin İstanbul Üniversitesi ana kampüsü önünde bugün bir araya gelerek eylem yaptı. Eylemde “Karma eğitim tartışılamaz” sloganı atıldı. Eylemde ilk sözü Veli-der Başkanı Ömer Yılmaz aldı.
Ömer Yılmaz, son zamanlarda çeşitli kentlerde açılan 8’e yakın kız ortaokulunun, karma eğitime bir darbe olduğunu ifade etti.
Yılmaz şöyle konuştu:
“İstanbul Üniversitesi önünde olmasının sebebi ilk karma eğitim eylemini gerçekleştiren üniversite olması. O zamanki adıyla Darülfünun’da, kız öğrenciler erkeklerle beraber eğitim almak için burada mücadele verdiler. O yüzden sembolik olarak burası bizim için önemli.”
Ardından söz alan Veli-der Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Sibel Yılmaz Yurdakul, karma eğitimin her geçen gün daha fazla hedef alındığını söyledi. Yurdakul, bugünün aynı zamanda 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü olduğunu da anımsatarak şu ifadeleri kullandı:
“2012 yılında Birleşmiş Milletler tarafından alınan kararla kız çocuklarının cinsiyetlerinden kaynaklı maruz kaldığı eşitsizlikler konusunda farkındalığın artırılması amacıyla ilan edilmiştir. Bizler biliyoruz ki kadınların; sosyal, siyasal, iş yaşamına katılımı ve eşit temsiliyet hakkının kullanımı kadınların, kız çocuklarının nitelikli eşit, kapsayıcı bir eğitim hakkıyla mümkündür. Siyasal iktidar geldiği günden beri, toplumsal yaşamın tüm alanlarını dini referanslarla belirlemeye çalışırken, attığı her adımda kadınların ‘’ikinci sınıf’’ yurttaşlığını kurumsallaştırmaya çalışmakta, eğitimi bunun için ideolojik bir araca dönüştürmektedir. Uzunca bir süredir, sermaye grupları ve şirketleşmiş tarikat yapılarının, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın talepleriyle eğitim sistemimiz ve sosyal yaşamımız dizayn edilmeye çalışılmaktadır. En son çocukların iş yaşamına ve evlilik yaşamına erken katılımı için eğitim süresinin kısaltılmasını gündeme getirmişlerdir. Zorunlu eğitim süresini kısaltmaya çalışan iktidar, aynı zamanda güya kız çocuklarının okula devam etmesi için karma olmayan ‘’ kız okulları’’ talebi olduğunu, bilindik bir argümanla seçme özgürlüğü olarak piyasaya sunmaya ve meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Toplumun realitesi ve ailelerin talepleri doğrultusunda, kız çocuklarının okula gidememesinin gerekçesini karma eğitime bağlamaya çalışıyorlar.”
Öte yandan Yurdakul okul terklerine de değinerek 2024-2025 eğitim öğretim yılı değerlendirmelerinde, okul terkinde bir artış olduğunu ancak bu terkin karma olmayan okullarda daha fazla görülürken karma eğitim veren akademik liselerde kız öğrencilerin daha çoğunlukta olduğunun altını çizdi.
“100 YIL GERİYE DÖNMEMİZİ İSTİYORLAR”
Kazanılmış haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz diyen Yurdakul sözlerini şöyle bitirdi:
“Ülkemizde karma eğitim mücadelesi, Milli Mücadele yıllarında başlamış ve erkeklerden neredeyse yarım yüzyıl sonra karma eğitim hakkı, kadın öğrencilerin dersliklere girerek fiili olarak başlatmasıyla kazanılmıştır. Şimdi bizden bu kazanılmış haklarımızdan vazgeçip yüz yıl geriye dönmemizi ve bu ayrımcılığı normalleştirmemizi bekliyorlar. Kabul etmeyeceğiz. Tüm bunlar ortadayken bu talep pedagojik değil politik bir taleptir ve hem anayasaya hem Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı bir taleptir. Genelde tüm çocukların, özelde kız çocuklarımızın okul terkinin nedeni karma eğitim değildir. Çocuklarımızın; nitelikli, parasız kamusal eğitim hakkına erişimini engelleyen karar alıcılardır. Nitelikli, bilimsel, laik, parasız ve ulaşılabilir bir kamusal eğitim çocuklarımız için hak ve kız çocuklarımız için yaşamsaldır. Laiklik için, eşitlik için, özgürlük için karma eğitimi tartıştırmayacağız.”


