Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

Değerli gazeteci ve ozan Nahit Kayabaşı, bu köşenin en sıkı izleyicilerindendir. Neredeyse her yazıdan sonra arar ve görüş belirtir. Nahit arkadaşım, zaman zaman “Dilin Kemiği” için konu önerisinde de bulunur. Aynı zamanda editörlük yapan Kayabaşı; kitaplarda, dergilerde, gazetelerde gördüğü dil yanlışlarını eleştirmekten de geri durmaz. Titiz bir okur olarak bunları irdeler, sorgular ve benimle paylaşır…

Nahit Kayabaşı, geride bıraktığımız hafta yine aradı ve bu kez Necmiye Alpay’ın Metis Yayınları’ndan yeni çıkan Dil Meseleleri adlı kitabında “tutarsızlık” olarak değerlendirdiği bir durumdan söz etti. Arkadaşım dedi ki: “Sen bir süre önce ‘gelişigüzel’ karşılığı kullanılan ‘rasgele” sözcüğünün yazım biçimine değinirken, Necmiye Alpay’ı da kaynak göstermiştin. Oysa Alpay’ın yeni kitabında, bu konuda farklı bir yaklaşım gördüm. Necmiye Alpay daha önceki görüşünü değiştirmişe benziyor. Çünkü ‘rasgele’ ile ‘rast gele’nin aynı şey olmadığını öne sürüyor…”

Necmiye Alpay’ın yeni kitabını henüz görmemiştim. Eksik olmasın, Nahit Kayabaşı o sayfanın fotoğrafını çekip gönderince işim kolaylaştı; Alpay’ın Türkçe Sorunları Kılavuzu’nda (Metis, Kasım 2000) ‘rasgele’ için belirttiği kesin yargıyla Dil Meseleleri’ndeki (Metis, Nisan 2018) yeni yorumunu karşılaştırdım. Kayabaşı haklıydı. Necmiye Alpay, Türkçe Sorunları Kılavuzu’nda “gelişigüzel” anlamındaki Arapça sözcüğün “rastgele” değil “rasgele” yazılması gerektiğini altını çizerek belirtmişken, yeni kitabında değişik bir yorum getirmişti.

Şimdi Necmiye Alpay’ın yeni kitabında “rasgele” için söylediklerine bakalım:

“rasgele / rast gele”

“‘Rasgele’ ile ‘rast gele’ aynı şey değil. ‘Rasgele’nin anlamı, ‘gelişigüzel, uzun boylu düşünmeksizin’dir: ‘rasgele bir muhatap seçip seslendim’ örneğindeki gibi. Balıkçılara dileğimiz ise ‘rast gele’ olmalı, çünkü fiili ayrı yazıyoruz (‘rast gelmek; rastlamak, rastlaşmak’). ‘Gelişigüzel’ anlamındaki ‘rasgele’ de herhalde aynı köktendir ama o kendine özgü bir anlam kazanmış durumda. Bunun imla yoluyla belirgin kılınması iyi bir durum.” (Dil Meseleleri, s. 194)

Necmiye Alpay, “Balıkçılara dileğimiz ise rast gele olmalı, çünkü fiili ayrı yazıyoruz” diyor. Böyle bir zorunluluk mu var? Aynı biçimde “fiil”le bittiği ya da çift eylemden oluştuğu halde bitişik yazdığımız “alıkoymak”, “düşeyazmak” gibi sözcükler var dilimizde. Nitekim kendisi de aynı sayfada “raptetmek” sözcüğünü böyle yazmış. “Gelgeç”, “gelgelelim” sözcükleri de eklenebilir…

TDK’nin 1955 baskısı Türkçe Sözlük’ünde “rastgele” ve “rast gele” diye bir ayırıma gidilmemiş. Orada yalnızca “rasgele” sözcüğü var. Yani Necmiye Alpay’ın söylediğinin tam tersi bir durum söz konusu. “Fiili ayrı yazıyoruz” diye bir gerekçe de ileri sürülmediği için “rastgelinmek”, “rasgelmek”, “rasgetirmek”, “rasgitmek” eylemleri hep bitişik yazılmış. Balıkçılara yönelik sesleniş için de “rasgele” sözcüğü kullanılmış ve açıklaması şöyle yapılmış: “İşiniz rasgitsin anlamına gelen bir iyi dilek sözü.”

Yazım kurallarının ve sözcük yazımlarının bu denli sık değişmesi, dilimiz adına kaygı duyulması gereken bir durumdur. Türkçe üstüne dilbilimsel yazı yazanlar da çok sık görüş değiştiriyorlar. Uzmanlık kurumları ve dilbilim alanında çalışanlar bile yazdıklarını ikide bir değiştirirlerse Türkçede yazım birliğini nasıl sağlayacağız? Ne yazık ki böyle bir keyfiliği, sözlük ve yazım kılavuzlarında sıkça görmeye başladık. Belirtmek zorundayım ki bu koşullarda dil yazısı yazmak hayli sıkıntılı olmaya başladı. Hangi kaynağa el atsak, çelişkili durumlarla karşılaşıyoruz…

• • •

Tiyatro için “gösterim” kullanılamaz mı?
Öz Türkçe “gösterim” sözcüğü, bir sinema terimi olarak hem “projeksiyon” karşılığı olarak hem de sinema, tiyatro, konser gibi etkinlikler için kullanılıyor. Bir dönem Cumhuriyet gazetesinde düzeltmenlik de yapan Sayın Aziz Naci Doğan, bu terimin yalnızca film gösterimleri için kullanılabileceği görüşünde. Aynı sözcüğü tiyatro etkinlikleri için de kullanan BirGün gazetesini o yüzden eleştiriyor. Okurumuz bu konusundaki ısrarlı eleştirisini gazetemiz yönetimiyle birkaç kez paylaşmış. Yanıt alamayınca, gazetenin “dert babası” olarak bana yönelmiş. Ama öyle böyle değil, “BirGün Gazetesi Editörüne Dil Muhtırası!” başlıklı öfkeli mektubunda diyor ki, “Sayın Aşut, BirGün’de ‘tiyatro oyunu gösterimi’ biçiminde beliren dil özensizliği, dostça uyarılarıma karşın sürüp gidiyor. Benim açımdan katlanılmaz bir meydan okumadır bu. Gerekirse gazeteyi okumaktan vazgeçme yoluna gidebilirim. Tiyatro yapıtlarının ‘gösterim’i falan olmaz; tiyatro yapıtı ‘oynanır, sahnelenir, temsil edilir’... Nokta. Türkçeyle kapışılmaz!...”

Özelden yazdığım mektupla Sayın Doğan’ı yatıştırmaya çalıştım ama o, “gösterim”in gazetede yanlış kullanıldığı konusunda ısrarlı.

Ben de “gösterim” sözcüğünün daha çok filmler için kullanılmasından yana olsam da, Türkçe Sözlük’te “gösterim” sözcüğü ile ilgili olarak “Sinema, tiyatro gibi görsel sanat dallarında yapılan gösterilerin tümü” açıklamasını gördükten sonra arkadaşlarımıza “yanlış yapıyorsunuz!” deme hakkını kendimde bulamıyorum doğrusu.