EYT ile ilgili vaat var, somut adım yok. EYT Federasyonu Başkanı Gönül Boran randevu taleplerinin aylardır cevapsız kaldığını söylüyor. Boran “Seçim günü gelince yanımızda durmayanın yanında durmayacağız” diyor.

Karşımızda olanın yanında olmayız
Fotoğraf: Depo Photos

Rıfat KIRCI

Çalışma yaşamında her alanda sorunlar çığ gibi büyüdü. Ücret düşüklüğü, uzun çalışma saatleri, güvencesizlik yanı sıra emeklilik yaşı da çözüm bekleyen konular arasında. Bugün emeklilik için gerekli primi ödemiş, çalışma yılını doldurmuş ancak yaş sınırından dolayı emekli olamamış 5 milyona yakın ücretli çalışan var. Ücretlere zam, kamu emekçilerine 3600 ek gösterge yanı sıra hükümet kanadı emeklilikte yaşa takılanları da gündeminde tutuyor. Erken ya da zamanında seçim tartışmaları arasında gündeme gelen konular arasında EYT yerini almaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan her ne kadar “Seçim kaybetsem de emeklilik yaşında ısrarcıyım” dese de milyonların baskısı Çalışma Bakanlığı’nı düzenleme yapmaya zorluyor. Ancak Bakanlık Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Federasyonu’yla hâlâ görüşmüş değil.

EYT Federasyon Başkanı Gönül Boran Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’in göreve geldiği günden bu yana nerdeyse her hafta randevu talebinde bulunduklarını ancak görüşme için hâlâ herhangi bir geri dönüş alamadıklarını belirtti. EYT sorunun çözümü noktasında kendilerinin muhatap alınmaları gerektiğini söyleyen Boran tek yolun EYT yasasını yani 4447 sayılı yasayı kaldırmak olduğunu belirtti.

RANDEVU TALEBİMİZ AYLARDIR YANITSIZ

Boran şöyle konuştu: “Biz mücadele veren taraf olarak açıklamaların artık son bulmasını, vaatte kalmamasını umuyoruz. EYT her zaman vaatlerde bulunulan ancak talepleri yerine getirilmeyen bir topluluk. Biz o masadaki çalışmanın içeriğini bilmek istiyoruz, o çalışmaya dahil edilmek istiyoruz. Dolayısıyla böyle bir süreçte vaatte mi kalacak yoksa vatandaşın sorununu çözdük mü diyecekler. Yapılmakta olan çalışmayla ilgili herhangi bir bilgimiz yok. Biz yeni formülleri de kabul etmiyoruz. Çünkü bunlar yeni mağduriyetler doğuracak. İkinci bir emeklilikte yaşa takılanlar oluşturacak. Formülümüz tektir. 4447 sayılı kanunun iptali sorunu çözecek tek formüldür.”

Emekli maaşlarının da çözülmesi gereken önemli bir konu olduğuna değinen Boran şunları söyledi: “2008 yılında çıkan 5510 sayılı kanun da çok kritik. Arkadaşlarımıza 30 yılın karşılığında 2500 lira veriyorlar. Asgari ücret 4 bin 253 lira, yılların emeğinin karşılığı 2500 lira. Biz de diyoruz ki bu parayla siz geçinin. Bunun mücadelesini de yine EYT’liler olarak hatta bizim taleplerimizin de önüne geçen bir sorun olarak bunun da mücadelesini veriyoruz.”

İKTİDARI MUHALEFET YAPACAK GÜÇTEYİZ

Yıllardır mücadele ettiklerini ancak verilen vaatlere rağmen sorunlarının çözülmediğini söyleyen Boran seçim sürecine ilişkin de değerlendirmede bulundu. Boran şöyle konuştu: “Sayın Cumhurbaşkanımız daha önce ‘Emeklilikte yaşa takılanlar diye bir topluluk türemiş’ şeklinde bahsetmişti bizden. Oysaki bizim mücadelemiz yıllardır devam ediyor. 2015’te dernektik, 2020 yılında federasyonlaştık. Bizi dinleyen herkesle görüştük. Muhalefet partileri bize çözüm önerileriyle geliyor. Biz yanımızda olanın yanındayız, küçük büyük muhalefet partisi olsun ayırt etmeden çözüm önerisi bulunanın yanındayız. EYT her seçim döneminde raftan indiriliyor. Seçim malzemesi yapılıyor. Bizim sayımız şu an 4,5-5 milyon civarı. Ailelerle birlikte 15-20 milyona çıkar. Biz de diyoruz ki ne yapılanı unutacağız, ne söyleneni unutacağız ne de bir parmak bala razı gelmeyeceğiz. Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Net bir şekilde 4447 sayılı yasa kaldırılsın diyoruz. Bunun dışındaki bir yöntem yeni mağduriyetler yaratacaktır. Ve emeklilikte insanca yaşanabilir bir ücret istiyoruz. Bu da 5510 sayılı yasaya çıkıyor. Aylık bağlanma oranları yüzde 70’lerden yüzde 28’lere kadar düşürülmüş durumda. Asgari ücretli olanların emeklilikte açlığa mahkum edildiği, iş bulan emeklinin şanslı sayıldığı, ölene kadar çalışma düzeni. İktidarı muhalefet muhalefeti iktidar yapacak güçteyiz. Görmeyeni görmeyeceğiz. Seçim bizim dönüm noktamızsa çözüm olmayacaksa yanımızda olmayanın yanında olmayacağız.”