Beşiktaş'ın kötü gidişi sürüyor. Siyah-beyazlılar, Braga'ya 2-1 yenilerek Avrupa Ligi'nde gruptan çıkma şansını oldukça zora soktu. Maçta Beşiktaş'ın tek golü Umut Nayir'den gelirken, Braga'nın sayılarını Ricardo Horta ve Wilson Eduardo kaydetti

Kartal'da hız ve özgüven yok

Son 7 resmi maçında yalnızca 1 kez kazanan Beşiktaş, ligde ve Avrupa kupasındaki iddiasını var etmek adına büyük önem taşıyan iki maçtan ilkine, başlı başına kadro gibi bir sakat listesiyle çıkıyordu. Rakip ise 7 maçtır kaybetmeyen Braga’ydı.

Takımın emektar yamacısı Necip bu kez sağ beke ilaç olmak durumundaydı. Galeno tarafından hırpalanması muhtemel olan ve Rebocho-Caner ikilisine emanet edilmiş sol kanadın, sol içteki Elneny’den ne derecede savunma desteği alacağı merak ettiklerim arasındaydı. İlk 20 dakikada Güven’in hareketliliği ve Oğuzhan-Rebocho ikilisinin kazandığı toplar ile tabelayı değiştirme şanslarını bulan taraf Beşiktaş’tı. Ancak takımın oyun kurarken yaşadığı tıkanıklık hala sürüyordu.

Oyun başlangıçlarındaki yavaşlığın doğurduğu en net sonuçlarından biri Ljajic’in tehlikeli olabileceği noktalarda topla buluşamaması oluyor. Sırp futbolcu kendini boşa atıp ısrarla top istediği zamanlarda dahi, topu ona aktaracak arkadaşları ya farkındalık ya da özgüven eksikliğinden pası bir türlü atamıyor. 23. Dakikada Ljajic’in top almak için sağ çizgiye yanaşması ve baskı altında topu kaptırması sonucu yenen ve şutla sonuçlanan kontra atak ile, Avcı’nın ekibi arasında çok zararlı bir bağ oluşuyor sanki.

İlk yarının ikinci kısmından itibaren Braga dilediği gibi oyunu hızlandırıp yavaşlatmaya başladı. Yukarıda bahsettiğim yavaşlık oyunun ev sahibinden konuğa tesliminde de önemli pay oynadı. Beşiktaş’ın savunma oyuncularından önce savunma performansı alması gereken dakikalarda ön direğe ve ceza sahasının merkezi noktalarına inen toplarda, Vida ve Roco rakiplerine şut şansı tanımamakta yeterince başarılı olamadılar.

Gole yaklaştığının sinyallerini veren Braga, 42. dakikada Oğuzhan’ın Vida’ya verdiği bir hatalı pas sonucu, Ricardo Horta’nın tamamladığı şutla öne geçti. Bu pas hatasının artık kronikleşen bir hastalığın belirtisi olması mı, hatanın o ana kadar mücadelesiyle fark yaratan Ozi’yi mental olarak bitirmesi mi, yoksa Ljajic’in kaçırdığı penaltıyla Beşiktaş’ın öne geçme şansını yitirip 80’de tekrar mağlup duruma düşmesi mi daha üzücüydü; bilemiyorum.

Braga karşısına lig müsabakalarında olmadığı kadar belli olan temposuzluk sorununa bir de özgüven erozyonunun eklenmekte olduğuna şahitlik ettik. Abdullah Avcı, ligdeki ve belki de Beşiktaş’taki geleceği açısından belirleyici olabilecek Galatasaray karşılaşması öncesi, müsait durumlarda sık sık geri oynayan talebelerini motive etmekte zorlanacaktır.

*Maç esnasında şarj kablosuyla imdadıma yetişen Jornal de Noticias yazarı Vasco Samouco’ya teşekkürlerimle.