Kartal'ın durmaya niyeti yok

Ankara’da buz gibi bir havada Gençlerbirliği, Beşiktaş’ı ağırlıyor. Maç saatinin akşam 19.00’dan 16.00’ya alınması oldukça mantıklı gözüküyor. Santra öncesinde hafif karın altında zemin şimdilik iyi gözüküyor.

Düşme hattındaki Alkaralar’da sıkıntılar çok. Bakarsanız az gol atıyorlar, çok yiyorlar. Kötü gidişe dur demek için teknik direktörlük koltuğuna Mehmet Altıparmak’ı geçiren kulüp, çıkışa geçmek istiyor. Dar kadrolarıyla bunu başarabilecekler mi; merak ediliyor. Ev sahibinde gözler Candeias’la Stancu’da olacak. Bakalım başkent ekibi, siyah-beyazlıların savunmadaki eksiklerinden yararlanabilecek mi…

Zirve yarışındaki rakipleri kazanan Kartal’da savunmadaki eksikler dikkat çekiyor. Cezalı Vida ve sakat Montero’nun yokluğunda Necip stoperde başlıyor. Cezalı N’Sakala ve sakat Rıdvan’ın yokluğunda Dorukhan sol bekte görev yapacak. Siyah-beyazlıların orta saha ve ilerisi bildiğimiz gibi de, gerisi acaba dedirtiyor. Perşembe akşamı Konya’da penaltılarla yarı final bileti alan Sergen Yalçın’ın talebeleri bu zorlu dönemeçten üç puanla dönmeyi hedefliyor.

İlk düdükle birlikte rakip kaleye yüklenen Beşiktaş, aradığı golü erken buluyordu. 4. dakikada Ghezzal, teknik direktör Sergen Yalçın’a nazire yaparcasına uzaklardan köşeye muhteşem vurmuştu. Solak maestronun ligdeki siftahı, jenerikleri süsleyeceğe benziyordu.

9’da Ghezzal’in şiir gibi pasına Aboubakar vurduysa da Arda vücudunu siper etmişti. Yoksa fark artabilirdi. İlk 20 dakikada Arda’nın yaptığı kritik müdahale sayısı dörttü. Beşiktaşlı futbolcuların iştahı gözlerinden okunuyordu. İlerleyen dakikalarda kupa maçının yorgunluğunu hissedebilecek Kartal’ın sanki skoru perçinlemesinde fayda bulunuyordu.

31’de Gençlerbirliği tehlikeli geliyor; karı karşıya pozisyonda Ersin Candeias’a hayır diyordu. İlk bölümde esen Beşiktaş fırtınası sonradan dinmiş, devrenin sonunda ev sahibi daha çok rakip kalede gözükmüştü. İkinci yarı hocaların yapacağı hamleler merak konusuydu…

İkinci 45 dakikaya da iyi başlayan Beşiktaş’tı. Yakın mesafeden Ghezzal, 55’te fişi çekemiyordu. İlerleyen bölümde kar giderek etkisini artırıyor, çimler beyaza bürünmeye başlıyordu. Cenk, Larin, N’Koudou buldukları pozisyonda ağları bulamıyordu.

89’da sonunda fark ikiydi! Savunmanın gerisine sarkan Cenk, geri dönüşü golle süslüyordu. Uzatmalarda Josef’in topuk pasını fileleri yollayan yine Cenk’ti, nam-ı diğer Tosun Paşa’ydı. Yaşar Kemal Uğurlu’nun son düdüğüyle üç puan Kartal’ın oluyordu.

Gençlerbirliği gelecek için hiç umut vermiyor. Rakibin savunmasının bu kadar eksik olduğu günde onları hiç zorlayamamaları dikkat çekiciydi. Bu dar kadro lige tutunamayabilir, söylemedi demeyin. Beşiktaş’a gelince… Rakiplerinin kazandığı haftada Kartal, Ankara’da çok daha farklı kazanabilirdi. Yalçın’ın talebelerinin kara rağmen oynadığı futbol, alkışı hak ediyor.