Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi’nde Slovan Bratislava ekibine deplasmanda 4-2 mağlup oldu. Tek kelimeyle özetlemek gerekirse maç kâbus gibiydi

Kartal’ın umudu yok

ALİ MURAT HAMARAT

Camiadaki kara bulutları dağıtmak için sahaya ayak bastı siyah-beyazlılar. Medipol Başakşehir'in başındayken, Avrupa Kupası'nı genelde çok da sallamayan bir görüntü çizen Abdullah Avcı'nın asırlık çınarda nasıl bir başlangıç yapacağı merak konusuydu. Deneyimli teknik direktör önceki durağında ziyadesiyle rotasyona gitmiş, Şampiyonlar Ligi elemelerini saymazsanız, hayal kırıklığı yaratmıştı.

İdeale yakın bir kadroyu çimlere sürmüştü Avcı. Sol beke Rebocho, sağa Douglas atılmış; yenilerden Diaby kanada atılmıştı. Burak Yılmaz'ın yokluğunda bu sefer forma Umut Nayir'a teslimdi; bir süredir tutuk olan Güven ise kulübedeydi.

Ev sahibinin cezası nedeniyle tribünler boştu. UEFA'nın izin verdiği şanslı çocuklar koltuklarda yerini almış santrayı bekliyordu.

İlk düdüğü müteakip temsilcimiz, Slovakya şampiyonunun sahasına yerleşiyordu. Rakibin başlangıç planı basitti, hızlı hücumlara dikkat etmek gerekliydi. Top Beşiktaş'ta derken, 15'te ev sahibi öndeydi. Meslektaşının uzun degajına hatalı çıkan Karius'un başından seken topu Sporar boş kaleye yuvarlamıştı.

Ortada fol yok, yumurta yokken yenen golden sonra Slovakya'nın Sloven gol kralı yine tehlikeli gelse de Karius başarılıydı. Oyunu rakip sahaya yıkan Kartal, 29'da penaltı kazanıyor, Ljajic tabelayı eşitliyordu. Maestro, ceza sahasında yerde kaldığı ikinci pozisyonda da penaltı beklese de bu sefer uona sarı çıkmıştı. İlk yarının son anlarında N'Koudou çevirmiş, Bozhikov kendi ağlarını bulmuştu. Bundan iyisi Şam'da kayısıydı!

İkinci devre de aynı şekilde başlamıştı. Top Beşiktaş'ta, ev sahibi savunmadaydı. 58'de savunmanın gerisine atılan pası Ruiz kesememiş, Sporar çaprazdan fileleri bulmuştu. Bu kadar basit gol yemek kâbus gibiydi.

Savunmanın arkasına atılan toplar tehlike yaratmaya devam etse de siyah-beyazlıların defansı bir türlü buna çözüm üretemiyordu. Oyuna sonradan giren Güven, üçüncü bölgede sürekli topları eziyordu. Uzatmalarda kornerden Ljubicic takımını öne geçiriyor, Rhasalla skoru ilan ediyordu: 4-2!

Tek kelimeyle özetlemek gerekirse maç kâbus gibiydi. Hücumda sadece Ljajic'in ayağına bakan takımın savunmada Slovan Bratislava gibi sıradan bir ekibe verdiği pozisyon sayısı oldukça düşündürücü. Şimdi sırada Başakşehir var! Avcı, eski takımına karşı mutlaka kazanmak zorunda. Değişimler sancılıdır da pazartesi alınacak bir mağlubiyet camiayı iyice karıştırır; söylemedi demeyin.