Kartal nefes aldı

BÜLENT KALAFAT

Abdullah Avcı Beşiktaş’ın başında çıktığı en önemli ve stresli maça çift 6 numarayla, Atiba-Elneny ikilisiyle başlamayı seçmişti. Braga karşılaşmasındaki performansından sonra Roco’nun 11’de kalması kadar, Ljajic’in yedeğe sürülmesi şaşırtıcıydı. Kuşkusuz, Gökhan’ın karşılaşmaya başlayacak olması ev sahibi cephesindeki en olumlu gelişmeydi.

Top dağıtma ustası olmayan iki merkez orta saha ile yapılması gereken topu rakibe bırakıp hızlı çıkmaktı. İlk 20 dakikada bu bir nebze başarıldı; ancak son bölgedeki kalite ve vizyon yoksunluğu Beşiktaş’ın öne geçmesine mani oldu. Diaby, Lens, Caner ve Umut bir türlü doğru koşular ile doğru pasları eşleştiremedi. Hatta devre sonuna doğru iş Atiba’nın uzun paslarına kadar geldi. Akıllara doğal olarak şu sorular geliyordu: Bir türlü atılamayan bu pasları atacak iki oyuncu birden neden kenardaydı?

Beşiktaş’ın, bilhassa da Lens’in hücumdaki verimsizliği ve beceriksizliği neticesinde, Fatih Terim’in ekibi ilk devrenin ortasında oyunu Beşiktaş yarı sahasına yıktı. Gerektiğinde birbirinin yerine geçip görev değişimi yapabilen Galatasaraylılar ile, 38. dakikadaki gibi mecbur kalındığında ofsayta düşmeden uzun top vuramayan Beşiktaşlı futbolcular arasındaki kalite farkı da bu momentum değişiminde çok etkili oldu. İlk yarı bittiğinde pozisyon ve şut üstünlüğü konuk ekibe geçmiş, 40. dakikadaki kısa duran top organizasyonu akıllarda kalan son olumlu aksiyon olmuştu.

Avcı’nın talebeleri ikinci yarının başında Diaby’nin akıllı aşırtması ve ardından gelen korner karambolü ile gole çok yaklaşınca, ilk yarı eksik kalan seyirci desteğini de kazanır gibi oldu. Ancak unutmamak gerek; takımını canlı izleyebilmek için ciddi ekonomik fedakarlıklar yapması gereken insanlar, bu kadar kötü hücum eden oyuncuları desteklemekte zorlanıyorlar. Onları anlamak çok da zor değil; ligin en önemli maçında eli ayağına dolanmayan futbolcular görmek istiyorlar.

Dolayısıyla, geçtiğimiz sezon küme düşen Bursaspor’da kiralık oynayan Umut Nayir’i bu dev maçta hücumu sürükleyen adam olarak kabul edememelerini anlamak gerek. 70’te Caner’in, bu sene Beşiktaş’ın acil durum düğmesi haline gelen ortalarından biri daha Umut’un kafası ile asiste dönüşmese, seyirici-takım dengeleri bakımından çok farklı bir son 20 dakika izleyebilirdik.

Başta Abdullah Avcı olmak üzere, rakibine yalnızca 1 isabetli şut şansı verdiği bu gece sonunda tüm Beşiktaş camiası rahat bir nefes aldı. Ancak bu yalnızca bir galibiyet; lider ile Beşiktaş arasında 6 puan ve 7 takım var. Maksat düşünerek, planlayarak takım kurmak; ve bugünkü gibi kırılma anlarına maruz kalmamak olmalı.