Kartalkaya faciası davasında 5'inci gün: “Şirinlik mi, Rüşvet mi?”
Bolu Kartalkaya'da 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangınına ilişkin 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması 5'inci celseyle bugün devam etti. Mağdur ailelerin avukatı Yüksel Gültekin, otelin Turizm Bakanlığı denetçilerine ücretsiz konaklama sağladığını iddia ederek otel sahibi Halit Ergül’e “Turizm Bakanlığı denetmenlerine neden fatura kesmediniz? Şirinlik mi, rüşvet mi?” diye sordu.

Ebru ÇELİK
Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Oteli’nde 21 Ocak’ta çıkan, 78 kişinin yaşamını yitirdiği ve 133 kişinin yaralandığı yangın faciasına ilişkin dava 5'inci günde devam etti.
Aralarında otel sahibi Halit Ergül’ün de bulunduğu 32 sanığın yargılandığı davada, çapraz sorgular sırasında salonda tansiyon yükseldi. Sanıkların sorumluluğu reddetmesi ve kamu kurumlarına yönelik suçlamalar öne çıktı.
“DÜZENİ BOZANI TUTUKLARIM”
Duruşma sabah saatlerinde başladı. Mahkeme başkanı, bir önceki gün yaşanan arbeye atıfta bulunarak tüm tarafları “Dün sanık yakınlarından biri duruşma düzenini bozdu. Bu tekrar ederse, doğrudan tutuklarım. Hakaret olmadan savunma yapılacak, söz verilmeden kimse konuşmayacak!” diyerek uyardı.
Duruşma SEGBİS üzerinden devam ederken sanık Halit Ergül’ün 'olası kastla öldürme' suçlamasıyla yapılan çapraz sorgusu dikkat çekti.
“ŞİRİNLİK Mİ, RÜŞVET Mİ?”
Mağdur ailelerin avukatı Yüksel Gültekin, otelin Turizm Bakanlığı denetçilerine ücretsiz konaklama sağladığını iddia ederek otel sahibi Halit Ergül’e şu soruyu yöneltti:
“Turizm Bakanlığı denetmenlerine neden fatura kesmediniz? Şirinlik mi, rüşvet mi?”
Ergül ise sorumluluğu reddederek, “Fatura kesilip kesilmediğini bilmiyorum” dedi.
SAHTE RUHSAT TESPİTİ
Tanık olarak dinlenen İl Özel İdaresi Ruhsat Müdürü Yeliz Erdoğan, dosyada Grand Kartal Otel’e ait olmayan bir ruhsat belgesinin bulunduğunu doğruladı. Avukat Gültekin’in, “Bu hatalı belgeyi neden bildirmediniz?” sorusuna ise Erdoğan, “Bizim denetim yetkimiz yok. Hedef Turizm Bakanlığı olmalı” yanıtını verdi.
"KATİL!” SLOGANI ATILDI
Duruşmanın ilerleyen dakikalarında mağdur avukatları ile sanık Halit Ergül arasındaki gerilim tırmandı. Salondan “Katil!” sesleri yükselince mahkeme başkanı duruşmaya 15 dakika ara verdi.
Yangın günü otelde görevli olan itfaiye eri İrfan Acar’ın raporu da dikkat çekti. Raporda belirtilen 9 eksiklikten 8’inin otelde bulunduğu tespit edildi. Ergül bu raporla ilgili “Yanlış müracaat sandım” ifadelerini kullandı.
“KAMUOYU BUNU YUTMAZ”
Sanık Halit Ergül’ün sorgusu sırasında mağdur aile avukatı Yüksel Gültekin, sanık avukatlarına yönelik sert çıkışlarda bulundu. “İnsan mısınız siz?” ve “Kes sesini!” sözleri salonda alkışlarla karşılandı. Jandarma, sanık avukatlarının çevresinde güvenlik önlemi aldı.
Mağdur yakınları ayağa kalkarak hep bir ağızdan “Katil Halit!” sloganları attı. Mahkeme başkanı, duruşmanın yeniden kontrolden çıkması üzerine salona 10 dakikalık ara verdi.
Gültekin’in sözleri ise salona damga vurdu:
“Turizm Bakanlığı görevlileri otele gelip yiyip içiyor, otelin müdürü şoförlük yapıyor. Tespit ettikleri tek şey: ‘Çamaşırhane kokuyor, tuvalet spreyi sıkılsın…’ 78 canın üzerine mi yatacaksınız? Kamuoyu bunu yutmaz. Yazıklar olsun!”
AİLELER: “SORUMLU YOK, HAFIZA YOK!”
Duruşma başlamadan önce, yangında yakınlarını kaybeden aileler adına “Başka Canımız Yok” platformu bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı oğlunu kaybeden Zeynep Kotan okudu. Kotan, dört gündür sanık ifadelerinde ortak bir savunmanın tekrarlandığını vurguladı:
“Dört gündür sanıklardan tek duyduğumuz: ‘Bilmiyorum, hatırlamıyorum, duymadım, görmedim, sorumlu değilim.’”
Kotan ayrıca, duruşma salonunda müşteki ailelere yönelik tahriklerin arttığını belirtti:
“Sanık vekillerinin ve yakınlarının tahriklerine maruz kalıyoruz. Gözlerimizin içine baka baka, ‘karıncayı bile incitmeyen bir aile’ olduklarını söylüyorlar. Kolluk güçlerine bile müdahaleye cüret ediyorlar. 8 canını yitirmiş bir babanın sözü kesiliyor.”
Kotan, açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Bizim tek talebimiz, adil ve şeffaf bir yargılama süreciyle tüm sorumluların hesap vermesi. Bu dava sadece bizim değil, Türkiye’nin güvenli geleceği için önemlidir. Merhametsiz yüreklere rağmen dimdik ayaktayız. Anılarımızın anısına bu mücadelemizi sürdüreceğiz.”


