Katalanlar BirGün'e konuştu: Sokakları terk etmiyoruz

MERT TAŞ

İspanya’nın Katalonya özerk bölgesinin başkenti Barselona şehrinde hafta içi başlayan gösteriler Cuma akşamı çatışmalara dönüştü. İspanya İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamalara göre 200’ün üzerinde gösterici gözaltına alindi. Özellikle yerel gazetecilerin ve yurttaşların çektiği videolarda ise polisin sokaklardaki insanlara karşı orantısız şiddet uyguladığı görülüyor. Olayların gelişimi ve Cuma gününe kadar geçen sürece göz atalım:

Bugüne nasıl gelindi?

İspanya’nın özerk Katalonya bölgesi parlamentosu 1 Ekim 2017 yılında tek taraflı bir bağımsızlık referandumu organize etmişti.

İspanya merkezi hükümetinin anayasaya aykırılık iddiasıyla dava açtığı referandum için İspanya Anayasa Mahkemesi 7 Eylül 2017 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

Katalonya bölgesindeki bağımsızlık talebi çok uzun yıllardan beri var olsa da özellikle son 10 yıllık donemde kitleselleşti. Bağımsızlık talebinin daha geniş kitlelere yayılmaya başladığı Katalonya, İspanya Krallığı’nı oluşturan özerk bölgelerin en gelişmiş denilebilecek olanlarından bir tanesi. Bölgeye ait eğitim ve sağlık sistemi ile polis teşkilatı olan Katalonya’nın seçimle başa gelen yerel parlamentosunda yapılan yasalar artan bir sıklıkla İspanya mahkemelerinde iptal ediliyor ve halkın tepkisine neden oluyordu.

Katalan yetkililere göre tek taraflı olarak düzenlenen referanduma katılım 2.2 milyon kişi civarındaydı ve oy kullanılabilen bölgelerde bağımsız Katalonya Cumhuriyeti’nin kurulması lehine çıkan oylar %90’a yakın bir çoğunluktaydı.

Katalonya bölgesine referandumu fiziksel olarak durdurmak adına yollanan güvenlik güçlerinin şiddetli müdahalesine sahne olan referandum günü sonrası Katalonya hükümetinde görevli 11 bakan ve bağımsızlık yanlısı 2 sivil toplum örgütünün liderleri hakkında çeşitli suçlardan dava açılmış ve tutuklanarak İspanya’nın farklı bölgelerinde cezaevlerine nakledilmişlerdi.

Katalan liderlere ağır cezalar

İspanya yüksek mahkemesi geçtiğimiz pazartesi günü bu dava ile ilgili açıkladığı kararında halkın oyları ile göreve gelmiş 11 bakanı ‘Anayasal düzene karşı gelmek’ ve ‘Kamu kaynaklarını kötüye kullanmak’ suçlarından 10 ila 13 yıla; referandum sürecinde ve sonrasında barışçıl toplantılar ve gösteriler organize eden 2 STK liderini ise ‘Anayasal düzene karşı gelmek’ suçundan 9 yıl hapse mahkûm etti. Bakanlar ayrıca bu süre boyunca kamu görevlerinden de men edildi. Ayrıca 3 hükümet görevlisi ise ‘itaatsizlik’ suçundan para cezalarına çarptırıldı.

Cezaların açıklanmasından bu yana Katalonya’nın çeşitli bölgelerinde ve özellikle başkent Barselona şehrinde çeşitli gösteriler düzenleniyor. Özellikle hava trafiğini durdurmak amacı ile havaalanında yoğunlaşan gösterilere ise İspanyol polisi cop ve biber gazı ile sert müdahalede bulunuyor.

İspanya’da, diktatör Franco’nun ölümü ve ülkenin demokrasiye geçtiği 1976 yılından beri yaşanan en büyük siyasi kriz olarak değerlendirilen krizde, dönemin başbakanı ve merkez sağda yer alan Popüler Parti başkanı Mariano Rajoy gerilimi düşürebilecek hamleler yapmanın aksine tırmandırmakla eleştirilmişti. Aynı dönemde partisi ve kendisi adına açılan yolsuzluk ve rüşvet davaları ile de yargılanan Rajoy olaylı referandum ve kaybedilen erken yerel seçimin sonrasında, İspanya parlamentosunda ilk defa yaşanan bir şekilde, diğer partiler tarafından güvensizlik oyu verilerek görevden alınmıştı.

Rajoy’un görevden alınmasından bu yana İspanya’da başbakanlık görevini yürüten, güvensizlik oyunun verilmesine de öncülük eden merkez sol çizgide siyaset yapan Sosyalist Parti lideri Pedro Sanchez son seçimlerden de galibiyetle çıkmış ancak hükümet kurmayi başaramayınca yeniden seçime gitme kararı almıştı.

Önümüzdeki ay yapılacak olan genel seçimlere bu cezaların nasıl etkisi olacağı beklenirken İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, ‘Kimse yasalardan üstün değildir. İspanya hükümeti önümüzdeki günlerde demokratik düzene olan saygının korunması ve birlikte yaşam şartlarının sağlanması için gerekenleri yapacaktır’ açıklamasını yaptı.

Sağcılar Barcelona sokaklarında Antifaşistleri arıyor

İspanya Ulusal polisinin ultralarla sohbet ettiği ve samimi görüntülerin olduğu birçok video ve fotoğraf da dolaşıyor.

Hafta içi gerçekleşen gösterilerde çöp kovaları ve barikatların ateşe verilmesiyle küçük olaylar çıksa da olaylar büyümemişti. Ancak aşırı sağcı ‘Ultra’ların da sokağa çıkmasıyla bazı şiddet olayları yaşanmaya başlamıştı.

Tabi ki sokakta olan insanlar arasında protestoların yöntemine dair farklı fikirler var. İspanya’nın La Vanguardia gazetesinin geçtiği bir video haberde Barselona’nın en merkezi sokaklarından birinden bir görüntü daha var. Mahallede yaşayanlar, sokaktaki çöp yığınları ve çöp konteynerlerinden ateş yakmak isteyen bir grup genci engelliyor: “Benim önümde bunu yapmayacaksın. Bu işler böyle halledilmez.“

Cuma günü açıklanan genel grevle beraber en kitlesel haline ulaşması beklenen gösteriler için Katalonya’nın çeşitli bölgelerinden yola çıkan irili ufaklı kortejler birleşerek Barselona’ya doğru yaklaşıyorlardı. Son olarak 3 büyük koldan şehrin girişine gelen ve sayıları yüzbinlerle ifade edilen kortejler öğlen saatlerinde Barselona’ya ulaştı.

Bu esnada Katalanların bağımsızlık talebiyle özdeşleşmiş bir araca denk geliyoruz. 60’lı yılların İspanya’sında orta sınıf arabası olarak ünlenmiş Seat 600 model aracını bayrak ve sloganlarla dekore etmiş bir aktivist aracıyla kalabalığı selamlayarak yanımızdan geçiyor.

Sokakta konuştuğumuz 34 yaşındaki bağımsızlık yanlısı Jordi’nin ilettiğine göre yukarıdaki videoda atılan slogan yakın zamanlara kadar sadece Antifaşist ve Anarşist gruplar tarafından kullanılıyordu. Sloganda tam olarak ‘Sokaklar her zaman bizim kalacak’ deniliyor. Özel bir şirkette pazarlama uzmanı olarak çalışan Jordi: “İnsanlar politikacıların etkisiz kaldığını görüp barışçıl sokak eylemlerine yönelmeye başladığında bu tarz sloganları öğrenmeye ve sahiplenmeye başladılar, çünkü şu ana kadar sokaklara inip barışçıl eylemlerle seslerini duyurmak dışında bir eylem yapmadılar.”

katalanlar-birgun-e-konustu-sokaklari-terk-etmiyoruz-639166-1.

Bundan sonra sokaklara saat 18.00 gibi döndüm. Bütün kortejler Barselona’nın en ikonik ve işlek iki caddesinin kesişiminde, Passeig de Gracia ve Diagonal’i birleştiren meydanda buluştular. Burada yapılacak konuşmalar ve organize edilecek konserler için sahne de kurulmuştu. Sayısı belki de 1 milyona yaklaşan kalabalıklar sokaklarda barışçıl bir şekilde sloganlar atarak dolaşıyorlardı.

Bu insan selinin içerisinde çok farklı fikirlerden ve bölgelerden insan görmek mümkün.

Cadde girişlerini traktörlerini çekerek kapatan çiftçiler görmek mümkün. Traktörlerden birinin üzerindeki haçta şu üç slogan yer alıyor: “Politik Tutsaklara Özgürlük”, “Cumhuriyet”, “Adalet” .

Ayrıca bu traktörün kasasında mangal yapıldığını gördük dersem yalan olmaz.

katalanlar-birgun-e-konustu-sokaklari-terk-etmiyoruz-639167-1.

Akşamüstünden itibaren protestolarının odak noktası İspanya Ulusal Polis merkezinin bulunduğu Via Laeitana Caddesi civarıydı. Şehir dışından gelen gruplar başka bölgelerde barışçıl sloganlar atsa da özellikle gençlerden oluşan gruplar sık sık bu bölgeye yaklaşıp irili ufaklı ateşler yakmaya, polislere etrafta buldukları teneke kutu, pet şişe gibi yabancı maddeleri atıyorlardı.

İspanya Ulusal Polisi 2017 yılındaki referandumun gerçekleşmesini engellemeye çalışırken orantısız güç kullanmasından bu yana pek dostça karşılanmıyor.

İşte bu polis merkezinin bulunduğu caddeye bakan Urquinaona meydanında akşam saatlerinde yakılan ateş, hava kararmaya başladığında çok daha büyümüş ve yükselmişti.

Yakılan ateşin saat 18:53 civarındaki görüntüsü. Gece yarısına yaklaşılırken bu sokaklarda bulunanlar polisle ufak çaplı çatışmalara girmişti, polislerin sokaklardaki insanlara, kendi sokaklarındaki ateşli söndürmeye çalışan ve ellerinde kovalar olan insanlara dahi uyguladıkları şiddet görüntüleri düştü haberlere.

katalanlar-birgun-e-konustu-sokaklari-terk-etmiyoruz-639168-1.

Peki, sokaktaki herkesin talebi Bağımsız Katalonya Cumhuriyeti mi?

Bu kalabalıkların içerisinde çok az sayıda da olsa ellerinde İspanya bayraklarıyla yürüyenleri görmek de mümkün. Aşağıdaki fotoğrafta İspanya bayrağıyla sokaklarda yürüyenleri görebiliyoruz. Burada bir detay önemli. Bayrağa Katalan politik tutsakların serbest bırakılması talebiyle özdeşleşmiş olan sembolün, sarı kurdelenin iliştirildiğini görüyoruz. Bu da aslında sokakta olan insanların mesajının sadece bağımsızlığa indirgenemeyeceğini gösteriyor bize.

katalanlar-birgun-e-konustu-sokaklari-terk-etmiyoruz-639169-1.

Hava kararmaya başladıkça sokaktaki insan sayısı azalıyor, ancak halen hemen hemen bütün caddeler kapalı ve insanlarla etrafta ya dolaşıyorlar ya da oturuyorlar. Bu arada özellikle Ekim ayında görmeye alışkın olduğumuz şekilde Barselona’nın gökyüzü güzel renklere bürünmüş durumda.

katalanlar-birgun-e-konustu-sokaklari-terk-etmiyoruz-639170-1.

Biz az önce bahsettiğimiz ateşin olduğu bölgeden ve ön kısımlardan uzak durmaya çalıştık. Ancak bir yandan sokaktaki birkaç kişiyle konuşarak onların fikrini almaya ve gösterileri düzenleyen insanların taleplerini daha iyi anlamaya çalıştık.

Aldığımız görüşlerden kısa bir derleme aşağıda:

Albert, Öğrenci, 24 yaşında.

“Bugün buradayız çünkü hapsedilenlerden 2 tanesi 2017’de düzenlenen barışçıl protestolardan dolayı mahkûm edildiler ve devlete isyan ile suçlanıp mahkum edildiler.

Bir başkası ise Katalonya yerel parlamentosundaki politik tartışmalara izin verdiği için yargılandı. Parlamentodaki ifade özgürlüğünü korumak zorundayız.

Peki, sen bağımsızlık yanlısı mısın?

“Ben bağımsızlık yanlısıyım ama bugün burada olmamın sebebi bu değil.”

Marc, 24, Öğretmen (Su an İşsiz)

“Bu insanlara verilen cezanın politik olduğunu düşünüyoruz. Burada çok farklı düşüncelerden insanlar bulabilirsiniz. Bağımsızlık yanlıları, solcu ya da sağcılar fakat hepsi bu yargılamaların adaletsiz olduğunu düşünüyor.”

AB’nin konuya dair tepkisini soruyorum ve az önce İngilizce tercümeyi yapan öğretmen arkadaşları söze giriyor hararetli bir şekilde:

“Ortada bir tepki yok ki… Her şeyi görüyorlar ama müdahale etmiyorlar hiçbir şey söylemiyorlar. Çok kötü bir durum bile olsa sadece bazı boş sözlerle yetiniyorlar.”

Peki İspanya’nın geri kalan bölgelerinden nasıl tepkiler geldi, empati görebildiniz mi?

(Albert tekrar söze giriyor, konuşmak için istekli bir grup)

Evet, evet tabi ki. Bu hafta ülkenin birçok yerinde gösteriler vardı. Madrid, Bask bölgesi, Sevilla gibi yerlerde eylemler vardı.

Son olarak şu ana kadar hiç konuşmamış grubun dördüncüsü söze atılıyor.

Oy kullanma hakkımı, aklımızdakileri ifade edebilme özgürlüğümü savunmak için buradayım. Hükümet ne kadar şiddet kullanırsa kullansın, medyada sadece sokaktakilerin küçük bir kısmını oluşturan protestocuların şiddet eylemlerini görebiliyorsunuz. Medyada inanılmaz bir manipülasyon var. Ufak birkaç ateş görüntüsünü alıyorlar ve sanki hepimiz bunun için buradaymışız gibi gösteriyorlar.

Başka bir grupla beraberiz:

Paul, Barselona’da çalışıyor ama aslen Barselona’nın kuzeyindeki bir kasabadan

Burada yıllardır süren bir kavga var. Biz Katalanlar yıllardır ülkemiz için çalışıyoruz. Bugün buradayız çünkü Katalonya için çalışan insanlar hapisteler. Pasifist gösteriler düzenleyen insanlar hapisteler. Ve biz buna karşı buradayız.

İsmini vermek istemeyen arkadaşı söze atlıyor, 20li yaşlarda, Öğrenci:

“Bugün buradayım zira ifade özgürlüğümü ve gösteri yapma hakkimi kullanmak istiyorum. İspanya her zaman faşist bir devletti, her zaman. Ve ben benim hakkim olan ifade özgürlüğünü kullanmak istiyorum.

Ben bağımsızlık yanlısı değilim. Ama ne oluyor biliyor musun? İspanya devleti kurduğu bu baskıcı düzenle resmen bağımsızlık yanlısı insanlar üretiyor.”

AB’nin tepkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

“Onlar hiçbir şey yapmıyorlar çünkü finansal çıkarlarını korumak istiyorlar. Bugünkü AB kesinlikle benim kafamdaki Avrupa fikrini ya da Avrupa halklarını temsil etmiyor.”

Paul:

Unutma ki İspanya’da çok uzak olmayan bir zamana kadar Franco’cu diktatörlük vardı ve bir geçiş süreci yaşadık. Ama her zaman Katalanlara karşı bir nefret vardı. Bugün biz barışçıl gösteriler düzenliyoruz ama onlar bizi sadece şiddetle bağdaştırmaya çalışıyorlar.

Grubun üçüncüsüne eklemek istediği sözlerini soruyorum:

İletişimle ilgili ciddi sorunlarımız var. Bizim için yarattıkları imaj, Katalonya’nın dışındakilere ilettikleri mesaj bizim şiddet yanlısı teröristler olduğumuz yönünde. Ve bu doğru değil.

Peki, sen bağımsızlığı destekliyor musun?

Hayır, ama her gecen gün bunun daha iyi bir fikir olduğunu düşünmeye başlıyorum.

Yazının sonunu gündüz ve aksam birlikte sokakları gezdiğimiz Jordi’nin sözleriyle bitirelim:

“Katalan yerel hükümetindeki politikacılar da onlardan beklediklerimizi tam olarak yerine getirmiyor. Biz bağımsızlık talep ediyoruz. Onların da oturup bunu konuşmasını talep ediyoruz. Fakat onlar hep lafı dolandırıyorlar. Sokakları işgal etmeli ve Sanchez ile Torra bir masaya oturup ne yapacaklarını konuşana kadar sokakları bırakmamalıyız.”

katalanlar-birgun-e-konustu-sokaklari-terk-etmiyoruz-639171-1.


Biz sokaktaki sohbetlerimizi bitirirken fark ettik ki yazının başında fotoğrafı olan ateş büyümüş ve orada polise karşı ciddi bir tepki oluşmaya başlamış. Ateşin fotoğraflarını çekmek için yaklaştık ve artık uzaklaşmamızı gerektiğini düşünüp geri yürümeye başladık. Bu esnada İspanyol Ulusal Polisinin müdahalesine tanık olduk. 6 tane zırhlı minibüs Katalonya meydaninin etrafındaki yolda hızla manevralar yaparak insanları dağıttı, biz biraz da Gezi’den kalma deneyimimizle polis minibüslerinin geçişinden hemen sonra yakınlarından ama arkalarından sokağı geçip kaçabildik ama birçok insan meydanin ortasında kaldı. Gece birçok yerde çok şiddetli müdahalelerin yaşandığını, bir foto muhabirin ters kelepçeyle gözaltına alındığını, sokaklarındaki ufak yangınları söndürmeye çalışan insanların, yaşlıların yerlere itildiğini gördük görüntülerde. Şu saatlerde de dışardan sesler geliyor ancak bakalım önümüzdeki günler tam olarak ne getirecek.