Sözün ve kelimelerin hükmünü yitirdiği günlerdeyiz. Türlü senaryolar üretmeye, karmaşık bağlantılar kurmaya gerek yok. Her şey ayan beyan ortada. Bu tarifsiz acıları yaşatanları tanıyoruz. Üst aklı da, onun taşeronunu da, kişisel hırsları uğruna ülkeyi felakete sürükleyenleri de… Yanı başımızdalar, alenen ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar aramızda. Ekranlardan bizlere pişkince tebessüm ediyorlar. Tanıyoruz onları Reyhanlı’dan, Antep’ten, Suruç’tan, Adana’dan, Kaçak Saray’dan...

• • •

BirGün dün manşetten katilleri işaret ederek sormuştu; “Yası biz tutarız siz hesap verin” diye. Sorularımızın ve de katillerin takipçisi olacağız. Bu yitip giden arkadaşlarımıza, dostlarımıza, aydınlık yüzlü güzel insanlara borcumuzdur. Saray’ın savaşına karşı halkların barışını savunmak için yaşamını yitirenlerin katilleri çok tanıdık. Kimler mi?

• • •

Katiller, komşu bir ülkede iç savaşa müdahil olup, dünyanın dört bir tarafından cihatçıları, eli kanlı ruh hastalarını bu ülkenin başına musallat edenlerdir.

Katiller, cihatçı caniler Moğol orduları misali her tarafı yıkıp kafa keserek Musul ve Rakka’yı ele geçirdiğinde bunu “Öfkeli Arap gençlerinin isyanı” olarak pazarlayanlardır.

Katiller, cihatçılar Irak ve Suriye’de İsviçre büyüklüğünde bir alanı kontrol edip kadınları pazarlarda satarken, devletin resmi ajansını buraya göndererek “her şey güllük gülistanlık” haberini yaptıranlardır.

Katiller, MİT TIR’ları üzerinden bu cihatçı katillere silah gönderenlerdir, bu canileri resmi araçlarla taşıyanlardır, onlara her türlü lojistik destek sağlayanlardır.

Katiller, ülkeyi Pakistanlaştıranlardır, cihatçıların bumerang misali Türkiye’yi vurmasına ortam hazırlayanlardır.

Katiller, bir heves uğruna ülkeyi Ortadoğu bataklığına saplayanlardır. “Stratejik Derinlik” adı altında ülkenin başına türlü çoraplar örenlerdir.

Katiller, fetihçi heveslerle Ortadoğu’nun kabadayısı kesilenlerdir. Üç günde Şam’ı alırız, Emevi Camii’nde namaz kılarız diyenlerdir.

Katiller, IŞİD, El Nusra, Ahraru Şam, Fetih Ordusu, Ceyşu’l İslam gibi katiller topluluğuna el verenlerdir.

Katiller, Özgür Suriye Ordusu, Suriye Ulusal Konseyi, Suriye Ulusal Koalisyonu gibi oluşumları kuranlardır, bunlara bu coğrafyada ev sahipliği yapanlardır.

Katiller, bir ülkedeki rejimi yıkacağız diye “ılımlı” adı altında silahlı militanları kendi ülke topraklarında eğitip donatanlardır. Onlara kamplar kurduranlardır.

Katiller, Selefi vandalların kendi ülkesinde Musul’da, Ramadi’de, Şengal’de kafa kesmesini “Sünni devrim” olarak selamlayan Tarık El Haşimi gibi canileri İstanbullarda devlet konukevinde ağırlayanlardır.

Katiller, Adıyaman’da, Gebze’de, Konya’da, Antep’te, Ankara Hacıbayram’da ve daha birçok yerde IŞİD’in militan devşirmesine göz yumanlardır.

Katiller, yurdun dört bir tarafında İslamcıların ev ev dolaşıp gençleri Irak ve Suriye’ye göndermesine müsaade edenlerdir.

Katiller, Suruç’un, Reyhanlı’nın, Niğde’nin, Antep’in, Adana’nın üzerini örtenlerdir.

Katiller, daha katliamın bir gün öncesinde bu katiller ordusunun liderini televizyonlarda canlı yayınlarda ağırlayanlardır.

Katiller, katliamları araştırmak için Meclis Komisyonu kurulmasını önleyenlerdir, radikal İslamcıların daha kanlı bir saldırıyı düzenlemesine vesile olanlardır.

Evet, yası biz tutarız, siz hesap verin…