Ekonomiye ilişkin tahminlerde bulunurken genellikle makro verilere bakarız. Piyasa aktörlerinin bu verileri nasıl yorumladığı, buradan hareketle de gelecek dönemlerde nelerin bizi beklediği konusunda çıkarsamalar yaparız.

Örneğin, kredi hacmindeki değişimler, yatırım harcamalarının seyri, istihdamdaki gelişmeler vb. Bunların her birine anlam yükleriz, her birini yorumlarız ve tahminlerde bulunuruz.

Ama bir de pek dikkat çekmeyen, fakat en büyük “ekonomik aktör” olan vatandaşların davranışlarını, karar süreçlerini, aldıkları “pozisyonları” dikkatle izlemekte yarar var.

Dün gazetelerde ülkede son zamanlarda kavanoz kapağı talebinde ciddi şekilde bir patlama olduğu, vatandaşların bu kapakları bulamadıkları ve bulabilenlerin de neredeyse on katına çıkmış olan fiyatlardan bunları aldıklarına ilişkin haberler yer alıyordu.

Ne oldu da kavanoz kapağı talebinde artış yaşanıyor? Vatandaşlar neden beklenenden daha fazla miktarda (ki açık bu öngörülemeyen talep artışından kaynaklanıyor) konserve yapma ihtiyacı hissetti? Bu sorulara verilecek yanıtlar, aslında vatandaşın ekonomiye ilişkin beklentilerinin ne yönde olduğunun bir göstergesi olacaktır.

Anadolu’da yaygındır. Yaz mevsiminin sonuna doğru evlerde kış hazırlıkları yoğun yaşanır. Yazın meyve sebze boldur, ucuzdur, kolay erişilebilir. Bu dönemde bunları kullanarak kış mevsiminde ailenin beslenme ihtiyacının karşılanması için hazırlıklar yapılır.

Hepimizin bildiği turşular, reçeller bu hazırlıkların temel örnekleridir. Anadolu’dan büyükşehirlere gelen otobüslerin bagajları bu mevsimde bu tür ürünlerle doludur. Bize de gelir. Her ne kadar kayısı Malatya’nın en bilinen ürünü olsa da, ben annemin yaptığı vişne reçelinin üzerine reçel tanımam.

Tarım teknolojisindeki gelişmeler, seracılığın artmış olması, soğuk hava depolarının yaygınlığı artık hemen her tür meyve ve sebzenin her mevsimde bulunur olmasına imkân vermektedir. Bu nedenle benim yaş grubumun çok iyi hatırladığı “turfanda” kavramı artık pek kullanılmamaktadır. Çünkü her şey her zaman erişilebilir.

Ancak erişilebilir olması bunların kolaylıkla satın alınabileceği sonucunu doğurmamaktadır. Tarımsal ürünlerin fiyatları çok yüksek olabildiği için, erişilebilir olmasına rağmen satın alınabilir olmaktan çıkmaktadırlar. Geçen yıl meyve ve sebze fiyatlarının nasıl yükseldiğini hatırlayın. Tanzim satışlar ile vatandaşa patlıcan biber satılmıştı.

İşte kavanoz kapağı talebindeki artışın gerekçesini burada arayabiliriz.

Konserve yapmak talebindeki bu artış vatandaşların kış aylarında tarımsal ürünlerin fiyatlarına ilişkin beklentilerinin bir sonucudur. Vatandaş, geçen sene artan enflasyon ile birlikte yaşadığı sıkıntıların bu yıl da yaşanma belirsizliğine karşın önlem almaktadır.

Siz bakmayın Hazine ve Maliye Bakanı’nın “enflasyon düşecek” demesine. Vatandaşın enflasyonun yüksek seyredeceği beklentisine uygun olarak “pozisyon” aldığını görüyoruz. Bu sadece fiyatların yüksek seyredecek olması endişesi değil, aynı zamanda gelirlerinde bir artış olmayacağı karamsarlığının da bir göstergesidir.

Geniş tanımlı işsiz sayısının yedi milyonun üzerinde olduğu, iş bulma ümidinin kalmadığı bir dönemde kışın karşılaşılacak olan zorlukların bir nebze olsun altından kalkabilme çabasının bir göstergesidir kavanoz kapağı talebindeki artış.

Doğalgaz ve elektrik fiyatlarında yapılan zamlar ve bunların önümüzdeki aylarda artacağına ilişkin beklentiler, vatandaşın harcanabilir geliri üzerinde ciddi kısıtların oluşmasına yol açmaktadır.

E, vatandaş ne yapsın? Mecbur konserveye kapak arayacak.