Kayyum operasyonuna karşı yurt dışından destek


31 Mart yerel seçimlerinde halkın oylarıyla seçilen Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediyelerine kayyum atanmasına karşı tepkiler büyüyor.

HDP, ÖDP, HTIB, HTIF, DEM-NED ve Hollanda örgütleri ile birçok Türkiyeli sivil toplum örgütü kayyum atamalarını protesto etmek için Cumartesi günü saat 15.00'da Amsterdam meydanında yapılacak olan mitinge ilişkin çağrıda bulundu.

"Halkın seçme iradesinin gaspına hayır" denilen çağrı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Tayyip Erdoğan hükümeti sürdüregeldiği anti-demokratik uygulamalara yeni bir halka daha ekledi. Diyarbakır, Mardin ve Van illerinin belediye başkanlarını görevden alarak yerine valilerini kayyım olarak atadı. Gerekçe olarak belediye başkanlarının terörle bağlantısını gösterdi. Ne var ki, söz konusu belediye başkanları hakkında bu konuda daha önce soruşturma açılmış olmakla birlikte henüz kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmamaktadır. Yargı kararı olmadan kişilerin suçlu olarak gösterilmesi ve idari bir kararla cezalandırılması hukukun temel ilkesiyle çelişmektedir.

Erdoğan hükümetinin aldığı bu karar Türkiye’de var olan hukuk kurallarıyla da çelişmektedir. Türkiye’de idari kararla belediye başkanlarının görevden alınması hukuken olanaklı olmakla birlikte bu 15 günle sınırlıdır. Eğer yargı kararı yoksa bu süre sonunda söz konusu kişilerin görevlerine dönmeleri gerekir. Halbuki, daha önceki uygulamalarda da görüldüğü üzere Erdoğan hükümeti bu tür kararları zaman sınırlaması olmadan uygulamaktadır. Bu Türkiye’deki hukuk kurallarının da ihlali anlamına gelmektedir.

Ayrıca, eğer bir belediye başkanı görevinden alınırsa yerine o ilin belediye meclisinin kendi arasından seçeceği bir kişinin vekalet etmesi usülü geçerlidir. Erdoğan hükümeti bunu da çiğnemekte ve hükümetin emrindeki valiyi kayyım olarak atamaktadır.

Bütün bunlar gösteriyor ki alınan bu kararın hukuki hiç bir temeli yoktur, bunlar tamamen siyasi kararlardır. Erdoğan hükümeti son yerel seçimlerde uğradığı ağır yenilginin faturasını kendisine oy vermeyen toplumsal kesimlere çıkarmak istemektedir.

Bu üç belediyenin de Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı illerin belediyesi olması bir tesadüf değildir. Çünkü son seçimlerde muhafazakar Kürtler Erdoğan’ın partisine olan desteğini keserek ağır bir yenilgiye uğramasına neden olmuştur. Ayrıca, bu üç belediye başkanının bağlı olduğu parti olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerde muhalefetin adaylarını destekleyerek Erdoğan’ın partisine ağır bir darbe vurdular. İşte Erdoğan şimdi bunun bedelini ödetmeye çalışmaktadır. Sıranın diğer muhalif belediyelere geleceği gün gibi aşikardır.

Ne var ki, sorun bununla sınırlı değildir. Bu kararla Erdoğan seçim sonuçlarını tanımadığını ve artık tanımayacağını da ilan etmiş olmaktadır. Bu yeni ve son derece ciddi sonuçlar doğuracak bir durumdur. Bu kararla Türkiye seçimlerin yapılmadığı, yapılsa bile sonuçlarının tanınmadığı bir sürece girmiş olmaktadır. Bu, var olan otoriter siyasal sistemin faşizme doğru evrildiği bir durumla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.

Buna karşı direnmek demokratik bir haktır ve biz aşağıda imzası olan örgütler olarak bu hakkımızı kullanıyoruz ve herkesi bu kararları protesto etmeye çağırıyoruz. Sesimizi duyurmak için önümüzdeki Cumartesi günü (24 Ağustos) saat 15.00’ de Amsterdam’da Dam Meydanı’nda buluşacağız. Bu kararı tanımadığımızı ve Erdoğan hükümetini protesto ettiğimiz dünya kamuoyuna ilan edeceğiz.

Türkiye’deki demokrasi güçleri yalnız değildir.

Onlarla dayanışmamız tamdır.

Haydi dayanışmaya!"