Haftanın maçında Fenerbahçe ile Trabzonspor 1-1 berabere kaldı. Üst düzey bir mücadeleye sahne olan karşılaşmada oynanan futbol alkış aldı

Kazanan: Futbol


Kadıköy'de futbol şöleni... Bir tarafta sezona fırtına gibi başlayan Fenerbahçe, öbür köşede memleketin bir süredir belki de en heyecan verici ekibi Trabzonspor... Milli maç arasından önce son randevuda nefesler tutulmuş ilk düdük bekleniyor.

Ev sahibi cephesinde Ersun Yanal beklenen 11i sahaya sürmüş. Moses'in yokluğunda yeni transferlerden Deniz forma şansı bulmuş. Gözler, gollerle sezona merhaba diyen Vedat Muriç'e çevrilmiş durumda. Kanarya'nın ilerisi rakiplere korku verirken, gerisi şimdilik acaba dedirtiyor; orta sahadan devşirme Jailson yine stoper başlıyor. Rami'nin gelişiyle orası düzelecek gibi dursa da Kanarya'nın savunma hattı süphesiz deplasman ekibinin iştahını kabartıyor.

Karadeniz fırtınasında sakat Albülkadir'in yokluğunda Ünal Karaman, Avdijaj sürprizini yapmış durumda. Yeni yüzlerden Sturridge hazır olmadığı gerekçesiyle kadroda yok. Sezona harika giren Nwakaeme ile Ekuban'ın performansı kritik sınav öncesinde hayati gözüküyor. Tıpkı Fenerbahçe gibi deplasman ekibinin de yumuşak karnı savunma gibi duruyor.

Fırat Aydınus'un ilk düdüğüyle birlikte Fenerbahçe rakip kaleye yükleniyordu. Taraftarıyla bütünleşen ev sahibi, 8'de öne geçebilirdi. Tolga pas vermek yerine kendisi vurmuştu. Geliyorum diyen gol 17'de geliyordu. Organize gelen Kanarya'da Kruse bırakmış, bomboş durumdaki Rodrigues ağları bulmuştu.

28'de skor eşitleniyordu. Avdijaj kesmiş, Ekuban kafayı yapıştırmıştı. Pozisyonda ev sahibinin bek olarak oynattığı iki oyuncusunun da hatası vardı. Hemen akabinde Avdijaj tıpkı Tolga gibi pas vermek yerine vurunca takımını bir golden ediyordu. 45'te Rodrigues'in füzesi direkte patlıyor, uzatmalarda yine aynı futbolcu kaleciyi geçtikten sonra çerçeveyi bulamıyordu. Eski Galatasaraylı gününde olsa çoktan hat-trick yapmıştı!

Heyecan fırtınasının ilk devresinden iki gol çıkması mucize gibiydi zira çok daha fazlası olabilirdi. Bir şey netti; ikinci yarı her şeye gebeydi...

Yine hızlı başlayan ev sahibiydi. Muriç ile Uğurcan'ın karşı karşıya geldiği düellolar nefesleri kesiyor; öbür kalede de Altay, savunmanın gerisine sarkan Sosa'ya hayır diyordu. Mücadele adeta alev almıştı!

55'ten sonra iki tarafta da pas hataları artıyordu. Biraz sıkışan maçta önce Rodrigues, ardından Nwakaeme tabelayı değiştirememişti. Son 20 dakikada Kanarya oyunu rakip sahaya yıkmaya çalışırken, deplasman ekibi kontra kovalıyordu.

89'da Emre sakatlanmış, üç değişiklik hakkını kullanan sarı-lacivertliler bir kişi eksik kaldı derken deneyimli oyuncu uzatmaların son anlarında tekrar çimlerdeydi. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca takımlar birer puana razı olmuştu.

Müthiş bir kapışmaya sahne oldu Kadıköy. Fenerbahçe'nin geçen sezonla kıyaslanmayacak bir durumda olduğu aşikâr. Emre'nin böyle tempolu maçlarda gözetilmesi şart gibi duruyor. Trabzonspor ise Uğurcan'ın müthiş performansıyla beraberliği kopardı. Sakat solak yıldızlarının yokluğunda bu oyun gelecek için ümit verici!

50 dakika ligimizin çok üstünde bir kaliteye imza atan her iki ekibi de yürekten alkışlamalı. Böyle bir mücadelelere çok açız, yalan yok!