Kanadalı firma Alamos Gold’un Kazdağları Kirazlı mevkiinde altın aramak için 195 bin ağaç kestiğinin açığa çıkmasının ardından yurttaşlar nöbet tutmaya başlamıştı

Kazdağı'nda direnişler geçen 200 gün: Talanı durdurmak için söz vermiştik!

Aycan KARADAĞ

Kazdağları’nda yapılmak istenilen altın madenine karşı başlatılan nöbetin 200’üncü günü geride bırakıldı. Yaşam savunucuları, Kanadalı şirket gidinceye dek mücadeleyi sürdüreceklerini bildirdi.

Kanadalı şirket Anamos Gold’un siyanürle altın araması sonucu 200 bine yakın ağacın kesildiğine ve bölgede bitki çeşitliliğinin son bulduğuna yönelik uzman raporlarının ardından altın arama çalışmaları sona erdi. Ancak bölgedeki yurttaşlar yeni bir çalışmanın başlatılmaması için nöbet tutmaya devam ediyor. Dün direnişin 200’üncü günü nedeniyle Kazdağları’nda bir etkinlik düzenlendi. Direniş alanında ‘Ne Münasebet’ isimli grup sahne aldı. Etkinlik sonrası nöbetteki yurttaşlar süreci BirGün’e değerlendirdi.

Nöbet tutanlardan Melis Tantan, soğuk havalara rağmen mücadeleyi sürdürdüklerine dikkat çekti: “13 Ekim’de şirketin işletme ruhsatı bitti ve biz buradan çekilmelerini bekledik. Ancak ruhsat için görüşmeler devam ediyormuş. Bir oyalama durumu var. İşletme yerli bir şirkete de devir edilebilir. Buradaki direnişi sonlandırdığımız zaman ruhsatı yenileme ihtimalleri çok yüksek. Peşlerinde olduklarını söylemeye devam edeceğiz. Alamos Gold’un burada 3 projesi daha var ama Kirazlı’nın önemi farklı. Burayı kaybedersek Kazdağları’nı kaybederiz.”

ŞİRKET İŞGALE DEVAM EDİYOR

Ferzan Aktaş, “Şirket çalışamamasına rağmen hâlâ araçları ve işçileriyle alanda durarak burayı işgal etmeye devam ediyor” dedi ve ekledi: “Bir an önce alandan çıkmaları gerekiyor ki alanın rehabilite edilmeli. O yüzden burayı terk etmiyoruz. 200 gün oldu, şirket gidene kadar burayı terk etmemeye söz verdik.”
Nöbettekilerden Onur Uysal ise şu yorumu yaptı: “Buraya 5 Ağustos’ta geldik. Çoğumuzun amacı birkaç günlük destek vermekti. Bugün [dün] 200’üncü güne geldik. Henüz kutlayacak bir şeyimiz yok ama 200 gündür burada olmamızın anlamı var. Umuyoruz Kazdağları kurtulacak.”