Kazdağları’nda katliam var: 1 milyondan fazla ağacı kestiler
Cengiz Holding’in Çanakkale Hacıbekirler Köyü’nde hayata geçirmek istediği Halilağa Bakır Madeni projesindeki ağaç kesimi 140 gündür sürüyor. Halk ‘‘Bir devrin battığı bu topraklarda katliamı Cengiz Holding sürdürüyor’’ dedi.

Sibel Bahçetepe
sibelbahcetepe@birgun.netAKP’ye yakınlığı ile bilinen Cengiz Holding’in Çanakkale Bayramiç ilçesi Hacıbekirler köyünde hayata geçirmek istediği Halilağa Bakır Madeni projesine karşı halkın direnişi sürerken, şimdiye dek 1 milyondan fazla ağacın kesildiği belirtildi. Yaşam savunucuları, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nde yaptığı açıklamada "Kazdağları’nı, Çanakkale’yi şirketlere peşkeş çekenlere Çanakkale Zaferi’nin 110. yılından sesleniyoruz; Dur, bir devrin battığı bu topraklarda, bu katliam devrini sürdürmene izin vermeyeceğiz" dedi.
Kazdağları Ekoloji Platformu üyeleri dün Hacıbekirler Köyü’ne giderek direnişteki köylülere destek ziyaretinde bulundu. Platform yaptığı açıklamada "140 gündür Kazdağları’nın eteklerinde, Çan, Bayramiç’in köylerinin ortasında Truva Bakır Madencilik, bakır görünümlü altın madeni için 1 milyondan fazla ağaç kesti. Köylülerin elleriyle diktiği yüzbinlerce meşe, çam katledildi" ifadelerine yer verildi. Mahkemenin atadığı bilirkişi raporlarının anımsatıldığı açıklamada "Bilirkişi raporunda ‘Burada böyle bir maden işletilemez, kamu yararı yoktur’ demiş olunmasına rağmen, ikiye bir oyla kaybedilen dava, Danıştay’a taşındı. Danıştay’dan 6 ayın sonunda üçe iki oyla red kararı çıktı. Anayasa Mahkemesinde dava devam ediyor" denildi.
ÇANAKKALE GEÇİLİYOR
Madenin ruhsatı, işletmesi, orman kesim izinlerindeki usulsüzlüklerine karşı davalar açıldığı kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bakır işletme iznindeki tutarsızlıklara mahkeme sessiz kalmadı, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ama kararlara uygulanmadı. İzni veren devletin kurumu MAPEG yeni izin düzenledi, kamunun değil şirketin yanında durdu. Halilağa’da katliam hız kesmeden devam etti. Çanakkale’nin yüzde 79’u madenlere ruhsatlanmış iken, Koza, Cengiz, Nurol, CVK, Alamos Gold, Ciner yüzlerce yerli ve yabancı sermayenin Çanakkale kuşatması altındayken, ‘Çanakkale geçilmez’ diyenlerin 110 yıl önce canları pahasına savundukları bu topraklarda, bugün toprağımızı, suyumuzu, havamızı elimizden alan binlerce maden ruhsatları ile çevriliyken, mücadele etmez ve bu kuşatmayı durdurmazsak çok yakında ‘Çanakkale geçiliyor’ demek zorundayız. 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nde, tam bağımsızlık için emperyalist güçlere karşı verilmiş savaşların yerini, bugün Çanakkale’yi yaşanmaz hale getirmek isteyen, halkı, doğayı, yaşayan tüm canlı varlıkları yok etmek isteyen maden şirketlerine karşı savaşlar almış durumda. Şirketlerin rantı uğruna, Çanakkale’nin milyonlarca hektar toprağı kaybediliyor, tarım ve mera arazileri yok ediliyor. Yerüstü ve yeraltı suları, barajlar tehdit altında, madencilerin kullanımına sunuluyor. Halkın geçim kaynakları, yaşam alanları, köyleri ellerinden alınıyor. Çanakkale’yi 110 yıl önce ele geçirmek isteyenlere verilmemiş bu topraklar, bugün devleti elinde bulunduran siyasi iktidarın da tam desteği ile şirketlerin eline geçmiş durumda! Çanakkale Savaşları’nda kuşatılan bu topraklarda, 110. yılında da devam ediyor bu kuşatma bitmedi. Çanakkale’nin kıyılarından, Kazdağları’nın eteklerine toprağımızı, havamızı, suyumuzu kuşatanlara karşı mücadelemiz de bitmedi, bitmeyecek! Kazdağları; eteklerinde yaşayan Çanakkale halkının, ağaçların, içinde yaşayan tüm canlılarındır, şirketlerin değil! Kazdağları’nı, Çanakkale’yi şirketlere peşkeş çekenlere Çanakkale Zaferi’nin 110. yılından sesleniyoruz; Dur, bir devrin battığı bu topraklarda, bu katliam devrini sürdürmene izin vermeyeceğiz."
∗∗∗
TOPRAĞIMIZI VERMEYECEĞİZ
Soğuk ve karlı havaya karşı maden sahasında diren bir araya gelen Hacıbekirler Köyü halkı ve yaşam savunucuları “Topraklarımıız vermeyeceğiz, mücadalemize devam edeceğiz, köylerimizde yaşamak istiyoruz” diyerek yetkililere seslendi. “Bir maden belası geldi, 6 yıldır bununla uğraşıyoruz. Çok üzülüyoruz” diyen halk, şunları söyledi: “Köyümüz şu an da çok içler acısı bir durumda. Onca ağacımız kesildi, içimiz yanıyor. Sesimizi duyun, bu katliamı artık durdurun. Bu topraklar kolay kazanılmadı kolay kaybedilmeyecek. Dedelerimiz bu topraklar için şehit oldu. Ama gelip bu topraklarımıza el koydular, toparklarımızdan elinizi çekin. Yediğimiz, içtiğimiz her şey topraktan geliyor. Topraksız hiçbir şey olmaz. Asla toprağımızı vermeyeceğiz. Bu topraklarda doğduk, bu topraklarda büyüdük, bu topraklar için ölünecekse ölürüz, vermeyeceğiz. Bizim dedelerimiz bu toprakları bize bıraktı, biz de torunlarımıza bırakacağız. Cengiz Kazdağları’ndan defol.”