Akademisyenlerin, öğrencilerin, BDP üye ve yöneticilerinin yargılandığı İstanbul KCK Ana Davası’nın son duruşması Silivri İstanbul 15. Ağır Ceza...

ELÇİN YILDIRAL-SERBAY MANSUROĞLU

Akademisyenlerin, öğrencilerin, BDP üye ve yöneticilerinin yargılandığı İstanbul KCK Ana Davası’nın son duruşması Silivri İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 205 sanıklı dava “Duruşma salonundaki kapasite doldu” gerekçesiyle izleyicilerin büyük bölümünün içeriye alınmaması nedeniyle gergin başladı. Mahkeme heyetinin ara karar için cuma gününe tarih vermesi nedeniyle alınan yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekerken içeriye alınmayan izleyiciler ile jandarma arasında arbede yaşandı.

Dışarıdaki gerginlik duruşma salonuna da yansırken mahkeme heyetinin süre kısıtlaması nedeniyle birçok avukat taleplerini dile getiremedi.

KOZAĞAÇLI: GÖZDEN ÇIKARILDINIZ
Avukatların taleplerini dile getirmesiyle başlayan duruşmada avukatlara sadece 10’ar dakikalık konuşma süresi verildi. Avukatların daha fazla süre talep etmesi mahkeme Başkanı Ali Açlık tarafından reddedildi. ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, son yargı değişikliğine de gönderme yaparak,  “Siyasi mahkemeler hukuki kararlar alamazlar. Ancak siz siyasetten de gözden çıkarılmış mahkemelersiniz. Bu durumda nasıl karar vereceğiniz müşkül bir durum” diye konuştu.

Avukat Kadir Tunç, iddianamede insan unsurunun olmadığını söyledi. Tunç, “9 aydır bu davayı bekliyoruz. Ancak savunma yapamıyoruz” diyerek cübbesini üzerinden çıkararak masaya koydu. “Bu benim kendi protest tavrımdır” diyen Tunç duruşma salonunu terk etti.

ESKİ AKP’Lİ AVUKATTAN ANA DİL VURGUSU
Avukat Ender Yağmur “gizli tanık Haydar”ın ifadelerindeki çelişkilere dikkat çekerken, Av. İnan Poyraz da savunmasının bir bölümünü Kürtçe yaptı. Avukat Baran Doğan da “Mahkemeyle bir sorunumuz yok. Bizim sorunumuz mahkemeyi kuran siyasi idareyle” diyerek tepkisini dile getirdi.

Hukukun Üstünlüğü Platformu Başkan adayı olan ve AKP Ataşehir eski İlçe Başkanı Avukat Rıza Saka, anadilde savunma hakkının kabul edilmesini istedi.

Avukatların konuşmalarının ardından savcı Ramazan Saban, anadilde savunma hakkı ile ilgili daha önce karar oluşturulduğu için yeni bir karar oluşturulmasına gerek olmadığını söyledi. İzleyicilerin mütalaaya alkışlarla tepki göstermesi üzerine mahkeme heyeti öğleden sonraki oturumu izleyicisiz yapma kararı aldı.

Aranın ardındansa mahkeme, tutuklu 140 sanıktan sadece 16 kişi hakkında tahliye kararı verirken, savunmanın bütün taleplerini reddetti.

BÜŞRA ERSANLI DAHİL 16 TAHLİYE
Mahkeme tarafından tahliye edilenlerin isimleri şöyle: Kemal Karagöz, Kazım Şeker, Emine Büşra Ersanlı, Büşra Beste Önder, Canşah Çelik, Erdoğan Baysan, Medeni Demirkapı, Zekiye Ayık, Cüneyt Özil, Birgil Arvas, Suna Varsak, İbrahim Ethem Yıldız, Mehmet Sıddık Kümek, Uğur Taşdemir, Nizamettin Özen ve Mustafa İpek.

Mahkeme, 6 hasta tutuklunun Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesini kararlaştırdı. Bununla birlikte savunma avukatları hakkında, salondaki görüntüler izlendikten sonra, mahkemeye ve savcılara hakaret ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmasına da karar verildi.

KİM NE DEDİ?
» Avukat Emine Şeker: Kürt halkına yapılan siyasi soykırım ne yazık ki devam ediyor. Buraya adliye diyemeyiz. Burası, insanların yakınlarının bile güçlükle geldiği toplama kampı. Bu duruşmaların hiçbir hukuki zemini yok. Gizli tanık mahkeme tarafından ifşa edildiği halde avukatlar hakkında suç duyurusu yapılacağı duyuruldu.

» BDP Milletvekili Pervin Buldan: Hukuki bir dava olmadığını, siyasi bir dava olduğunu mahkeme verdiği kararla bir kez daha gösterdi. ÖYM’ler kaldırıldı ancak göstermelik olarak kaldırıldı. 3. Yargı Paketi ile katiller, teceavüzcüler, yüz kızartıcı suçlardan tutulu bulunanlar tahliye edilirken düşüncelerinden dolayı tutuklananlar serbest bırakılmadı. Sekizbine yakın siyasi tutsak var. AKP’nin Kürt halkına 'biat edeceksin' oyunlarına boyun eğmeyeceğiz. Direnerek kazanacağız.