Kekremsi galibiyet

Galatasaray, geçtiğimiz haftadan sonra ikinci kez gelen liderlik fırsatını tepmedi ve Antalyaspor’u farklı skorla mağlup ederek ligin zirvesine yerleşti.

Galatasaray’ın sezon başından beri Tudor veya Fatih Terim dönemi fark etmeksizin oynamak istediği bir oyun var. Maçın ilk 15 dakikasında karşı alana baskın yaparak golü bulmak ve oyunun kontrolünü ele geçirmek. Ardından da rakibin üzerine gelmesi sonucu bulduğu boşlukları Rodrigues, Feghouli, Mariano (gidene kadar Ndiaye) gibi topla dikine kat edebilen oyuncuların sayesinde farkı artırmak için kullanmak. Antalyaspor bunu yapabilmek açısından biçilmiş kaftandı. Neredeyse takımın yarısını oluşturan Samuel Eto’o’nun ayrılmasıyla birkaç gömlek küçülen, maddi çalkantılar yaşayan ve sezon sezonun ilk yarısında 2 kez hoca değiştiren bir takımın bu rüzgara karşı durması o yüzden çok zordu. Bu tablo ligin geri kalanında Antalyaspor’un oldukça sıkıntı çekmesine yol açacak, bu rahat biçimde görünüyor.

Maçın ilk yarısı ile ikinci yarısı arasında net bir konsantrasyon ve oyun planı farkı vardı elbet. Belhanda, Feghouli gibi oyuncular net skor avantajı yakalandığında ciddiyetlerini çok kolay kaybediyorlar ve bu da topun kazanılması sırasında harcanan eforla, atak sırasında yapılan bir dolu koşuyu boşa çıkarıyor. Belhanda bunun üzerine bir de maç sonundaki işgüzarlığını ekledi. Bu, onun saçma bir kırmızı kartla iyi giden bir takımın ritmini bozmaya ikinci teşebbüs edişi. Fatih Terim’in ondan büyük beklentileri olduğunu defalarca tekrarladığı bir haftanın sonunda bunu yapması daha büyük bir falso. İlginçtir, bu laubaliliğe oyuna sonradan giren Tolga da katılınca maçın ikinci 45 dakikasında Antalyaspor, Donk’un orta sahada bulunmadığı her atakta rakip ceza sahasına yaklaşabildi ve topu tehlikeli bölgeye gönderebildi. Bu oyuncuları oynatacak akıl Fernando sakatlıktan kurtulmadığı sürece Fatih Terim söz konusu sıkıntıyı çekmeye devam edecek. Gomis’in son 15 dakikada takım arkadaşlarını hücum hattına daha fazla çıkma konusunda motive etmesinin sebebi, ilk 17 maç boyunca bu gibi durumlarda fişek etkisi yapan Ndiaye’nin vedası ve yarattığı büyük boşluk.

İlk 15-20 dakikada kaderi çizilen maçlar en büyük tuzaklardan birisidir, özellikle kazanan takımlar için. Bu tür galibiyetlerin keyfini çıkarmak lazım, ancak hala Fatih Terim’in “çözeceğiz” dediği eksikler yerinde duruyor.