Adını anmak, resmini kullanmak istemediğimiz şahıs 98 yaşında öldü. 12 Eylül rejimi ise kurumları, seçim sistemi ve her türlü ahlâksızlığı ile sürüyor

Kenan Evren öldü, 12 Eylül yaşıyor ‘netekim’

12 Eylül faşist darbesinin lideri Kenan Evren, 98 yaşında öldü. Üzerinden yaklaşık 35 yıl geçmesine rağmen, 12 Eylül’ün haklar ve özgürlükler konusundaki anti-demokratik tutumu, AKP’nin sözde “sivil” iktidarıyla devam ediyor. 2002 yılında iktidar olan AKP, darbeyi kurumsallaştıran 1982 Anayasası’nın temel yapılarını, hem kendi çıkarı hem de halka karşı sermaye sınıfının ihtiyaçları doğrultusunda güçlendirerek muhafaza etti.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 17. Genelkurmay Başkanı, 12 Eylül faşist darbesinin lideri ve Türkiye’nin 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, önceki gece tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) 98 yaşında ‘çoklu organ yetmezliği’nden öldü. 12 Eylül’ün üzerinden yaklaşık 35, Evren’in Cumhurbaşkanlığını Turgut Özal’a devredişinin üzerinden ise yaklaşık 26 yıl geçse de, Türkiye’de darbe dönemi anayasasının temel kurumları AKP iktidarıyla bugüne dek muhafaza edildi.


SEÇİM BARAJI YERLİ YERİNDE
13 yıllık AKP iktidarı boyunca, partinin sözcüleri ve medyadaki yandaş kalemler, “askeri vesayetle hesaplaşma” sloganını ağızlarından düşürmese de, askeri darbeyi kurumsallaştıran 1982 Anayasası’nın getirdiği yüzde 10’luk seçim barajı, yaklaşan 7 Haziran Genel Seçimi öncesinde AKP iktidarı tarafından adeta koruma kalkanına alındı. Bugün 12 Eylül’ün yüzde 10 seçim barajı, iktidar savunucuları tarafından “istikrarın teminatı”, olası bir koalisyon hükümeti ise “ülkeyi kaosa götürecek sürecin başlangıcı” olarak kabul ediliyor.

AKP’nin 12 Eylül’ün mirasına olan bağlılığı sadece yüzde 10 seçim barajıyla sınırlı değil. Darbenin ardından yapılan ve dipçiklerin gölgesinde 7 Kasım’da gerçekleştirilen bir referandumla ‘kabul edilen’ 1982 Anayasası’nın ülkeyi idare etme anlayışının aynen sürdürülmesinin yanında, darbenin, demokrasiyi kısıtlayan ve faşist diktayı pekiştiren kurumları bugün AKP iktidarı açısından vazgeçilmez pozisyonda. 12 Eylül’ün, toplumsal muhalefetin eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerini bastırmak için yürürlüğe koyduğu, günümüzde AKP iktidarınca aynı amaçlarla kullanılan kurumlar ve uygulamalardan öne çıkanlar şu şekilde:


KURUMLAR AKP'NİN EMRİNDE
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK): 12 Eylül darbesinin ardından 1981 yılında kuruldu. Kurul, darbeci yönetim tarafından, ‘yargıdaki beklenmedik gelişmelere karşı yargıyı denetim altına almak’ amacıyla oluşturuldu. HSYK bugün, AKP’nin yargıdaki hâkimiyetinin anahtarı durumda. Kurulun yargı erki üzerindeki yetkileri, kritik soruşturma ve davalardan hükümetin istemediği bir kararın çıkmasını imkânsız hale getiriyor. AKP’li eski Bakanlar ve çocuklarına kadar uzanan 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını yürüten savcı ve hâkimler, HSYK tarafından görevlerinden uzaklaştırılmışlardı.

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK): 1982 darbe anayasasıyla hukuk sistemindeki yerini aldı. Darbe yönetiminin, üniversitedeki bilimsel özerkliği ve özgür düşünce ortamını engellemek için kurduğu YÖK, AKP iktidarının vazgeçilmez kurumlarından. Bu kurul aracılığıyla üniversitelerde sıkıyönetim uygulamalarına imza atan AKP hükümeti, rektör atamalarında da ‘iktidara biat’ı gözetiyor. Son olarak İstanbul Üniversitesi rektörlük seçimlerinde, üniversitenin iradesiyle sandıktan birinci çıkan Prof. Dr. Raşit Tükel’in yerine, rektör olarak YÖK’ün müdahalesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sandıktan ikinci çıkan Mahmut Ak atanmıştı.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK): 1961 Anayasası’nda “özerk” olarak tanımlanan kurul, 1982 Anayasası’yla birlikte “üst kurul” olarak düzenlendi. Kurulun yetkileri, 2004 yılından itibaren “Avrupa Birliği’ne uyum” çerçevesinde sınırlandırılmış olsa da, bugün AKP iktidarı tarafından medyaya tahakkümün önemli bir aracı olarak işlev görüyor.

Siyasi Partiler Yasası: 12 Eylül darbesinin en karakteristik özelliklerinden olan bu yasa, esas olarak partilerin demokratik tarzda örgütlenmelerini yasal düzlemde olanaksız hale getiriyor ve lider sultasına dayalı siyaset anlayışını teşvik ediyor. Yasanın birçok maddesi, özellikle sol partiler açısından örgütlenmeyi ve parti teşkilatlarının geliştirilmesini engelliyor.

‘Zorunlu Din Dersi’ uygulaması: 1982 Anayasası’yla ilk ve orta öğretimde din dersi zorunlu hale getirildi. Bu uygulama, 1982 Anayasası’nın 24’üncü Maddesi’nde “Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk ve orta- öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır” ifadesiyle resmileşti. AKP’nin “dindar nesil” projesiyle uyuşan zorunlu din dersi uygulaması günümüzde de sürüyor. Ayrıca zorunlu din dersi uygulaması, ABD’nin ‘yeşil kuşak’ projesinin bir ürünü olarak da eleştiriliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) bu uygulamanın bir hak ihlali olduğuna hükmetti. Türkiye’nin aksi yöndeki itirazı ise reddedildi.


AKP 13 YILDA 8 GREV ERTELEDİ
Öte yandan 12 Eylül darbesinin meşhur yasaklarından ‘grev erteleme’ yetkisine, AKP iktidarı da pek çok kez başvurdu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, geçen nisan ayında yaptığı açıklamada, son 13 yılda AKP hükümetlerince ertelenen grev sayısının 8 olduğunu açıkladı. Çelik, muhalefet partilerinin soru önergesine verdiği yanıtta, grevlerin “milli güvenliği bozucu” nitelikte olduğu gerekçesiyle ertelendiğini söyledi.

***
517 kişiye ölüm cezası


12 Eylül faşist darbesinin lideri Kenan Evren, 9 Mayıs günü öldü. Arkasında bu bilançoyu bıraktı:

» Gözaltına alınanlar: 650.000       
» Fişlenenler: 1.683.000    
» Açılan dava sayısı: 210.000       
» Vatandaşlıktan çıkarılanlar: 14.000        
» Pasaport verilmeyenler: 388.000
» Faaliyetten men edilen dernek: 23.700
» “Çatışma”da öldürülenler: 74      
» Doğal ölüm raporu verilenler: 73
» İşkence sonucu öldürülenler: 171
» Hakkında işlem yapılan memur: 7.245  
» Hakkında işlem yapılan öğretmen: 3.854
» Hakkında işlem yapılan güvenlik görevlisi: 988
» Hakkında işlem yapılan din görevlisi: 266
» Hakkında işlem yapılan öğretim görevlisi: 120
» Hakkında işlem yapılan mülki amir: 35
» Hakkında işlem yapılan hakim-savcı: 47
» Cezaevlerindeki gazetecilerin aldığı ceza toplamı: 3.315 yıl 3 ay
» Silahlı saldırıda öldürülen gazeteciler: 3
» Ölüm cezası verilenler: 517
» Askeri Yargıtay’ın onayladığı idam cezası: 124
» Dosyası Meclis’te bulunan idam hükümlüsü: 259
» İnfaz edilen idam cezası: 50
» İnfaz edilen sol görüşlü idam mahkûmu: 18
» İnfaz edilen sağ görüşlü idam mahkûmu: 8

Haber merkezi

12 Eylül faşist darbesinin lideri Kenan Evren için devlet töreni düzenlenecek


Kenan Evren yaşamını yitirdi, milyonlar Erdal Eren'i hatırlattı

12 Eylül darbesinin korkunç bilançosu

Sanatçılar 12 Eylül darbesine ne demişti?