İklim kriziyle mücadele için kurulan komisyonun raporuna muhalefet şerh koydu. CHP'nin şerhinde “AKP’li ve MHP’li üyeler, sadece devlet organizasyonundaki kurumlardan görüş alma eğilimde olmuştur” denildi.

Kendileri çalıp kendileri oynadı

Mustafa BİLDİRCİN

TBMM çatısı altında, “İklim değişikliğinin etkilerinin en aza indirilmesi” ve “Kuraklıkla mücadele kapsamında alınacak tedbirlerin belirlenmesi" amacıyla kurulan komisyon raporuna CHP, muhalefet şerhini sundu. Komisyonun CHP Sözcüsü Murat Bakan ve üyeler Jale Nur Süllü, Vehbi Bakırlıoğlu ve Vecdi Gündoğdu'nun hazırladığı muhalefet şerhinde, STK temsilcilerini ile Türkiye’deki farklı kesimlerin görüş ve önerilerinin rapora yansıtılmaması eleştirildi.


Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin en aza indirilmesi, kuraklıkla mücadele ve su kaynaklarının verimli kullanılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Şubat ayında kurulan Meclis Araştırma Komisyonu çalışmalarını tamamladı. Komisyon, iklim değişikliğinin nedenleri ve Türkiye’ye olası etkilerine ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı bir rapor hazırladı. Raporda, Türkiye’de 2071-2099 yılları arasında yaz aylarında sıcaklıkların altı dereceye kadar artabileceği, yağış miktarının ise yüzde 60 azalabileceği kaydedildi.

KOMİSYONA UZMANLAR DAVET EDİLMEDİ

Önümüzdeki günlerde TBMM Başkanlığı’na sunulması beklenen rapora eklenen muhalefet şerhinde, komisyon çalışmalarında eksik bırakıldığı belirtilen bazı hususlar şöyle sıralandı:

♦ Komisyon çalışmaları kapsamında görüşlerine başvuracağımız kurum, kuruluş ve uzman kişilerin belirlenmesi sürecinde de maalesef uzlaşı sağlanamamıştır. Komisyonun AKP’li ve MHP’li üyeleri, devlet organizasyonunda yer alan kurumlardan görüş alma eğilimde olmuşlardır.

♦ İklim krizinin olası etkileri ve iklim krizi ile mücadelede eğitimin önemi gereği, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konudaki çalışmaları hakkında bilgi edinme isteğimiz, karşılık bulmamıştır.

♦ İstanbul, Ankara ve İzmir’in yerel yönetimlerinin (İSKİ, ASKİ ve İZSU) de komisyonumuza gelerek katkılarını iletmesi talebimiz karşılanmamıştır.

♦ Komisyon çalışmalarına ve rapor yazımına katkıda bulunmak üzere görevlendirilen 37 uzmanın 29’u Tarım ve Orman Bakanlığı, biri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, biri Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı uzmanlarından oluşmaktadır. Bu, farklı sektörlerin birlikte mücadelesini gerektiren bir alan olan iklim krizi konusundaki raporun yazımında bir eksikliktir.

♦ TMMOB ve TTB uzmanlarının komisyonumuza davet edilmeleri talebimiz karşılık bulmamıştır.

Şerhte, “İklim Kriziyle Mücadelede Neler Yapılmalı?” sorusunun yanıtları da yer aldı. İlk hedefin, “Kömürden vazgeç” olarak belirlendiği şerhte, yapılması gerekenler özetle şöyle kaydedildi:

Türkiye, artık iklim kriziyle mücadele ve uyum konusunda samimi olduğunu göstermek zorundadır. Bunun yolu daha da gecikmeden kömür ve bağlı sektörler için çıkış ve dönüşüm planları yapıp enerji portföyünde yenilenebilir kaynakların payını yükseltmekten geçmektedir.

ARTIK KÖMÜRDEN VAZGEÇMEK GEREKİYOR

Kömürlü termik santralların bulunduğu illerde bir adil dönüşüme ihtiyaç vardır. Adil dönüşüm ekonomisi kömüre dayalı olan il ve ilçelerde halkın ekonomik ve sosyal ihtiyaçları, halk sağlığı bakımından önem arz etmektedir.

Türkiye’nin 2010’da yaklaşık 400 milyon ton olan sera gazı emisyonunu 2030 yılında 959 milyon tona çıkarma potansiyeli taşıyan ulusal niyet beyanını ve iklim politikalarını güncellenmesi gerekmektedir.

***

Topyekûn mücadele

İklim krizi ile mücadele kapsamında yapılması gerekenler ise şerhte şöyle ifade edildi:

♦ Su yasası,
♦ Tarımsal sürdürülebilirlik ve güvenli gıda,
♦ Yeşil dönüşüm,
♦ Topyekun mücadele.