Rap müzisyeni Ayben, “Dinleyici kitlesinin bir kısmında maalesef empati duygusu yok. Kendilerini dünyanın merkezine koyuyorlar. Bir röportajda söylediğiniz bir isim, beğenip paylaştığınız bir şarkı bile onlara; sizin zevklerinizi, beğenilerinizi eleştirme hakkı veriyormuş gibi davranıyorlar” diyor

Kendilerini dünyanın merkezine koyuyorlar

IŞIL ÇALIŞKAN

Türkçe rap’in başarılı temsilcilerinden Ayben, yeni single çalışması ‘Oyun Parkı’ ile dinleyici karşısında. Sözleri Ayben, müziği Da Poet imzası taşıyan, kayıt, mix ve mastering’i ise Buğra Kunt Stüdyo BK’de gerçekleştirilen ‘Oyun Parkı’ için müzisyen, “biraz oynayıp çıkabileceğiniz bir oyun parkı değil” ifadelerini kullanıyor. Ayben ile müzik serüvenini konuşuk.

Koronavirüs salgını ile mücadelede günleriniz nasıl geçiyor?

Çalkantılı diyebilirim. Sonu çok da belli olmayan bir süreç olduğu için benim de zorlandığım zamanlar oluyor. Evde kalmak işin en kolay kısmı. Aktif olarak mücadele eden hem sağlık çalışanlarına, hem de hastalara sağlık ve sabır diliyorum. Gerçekten zor ve yıpratıcı.

Bu günlerde yeni bir single ile çıktınız dinleyici karşısına. Böyle bir dönemde dinleyiciyle buluşmak nasıldı?

Single’ı çıkarma kararı aldığımızda bunların en ufak bir kısmını dahi tahmin edemezdik. Tüm hazırlığımızı da hayatın normal akışında olacağını öngörerek yapmıştık. Ancak öyle olmadı. Birçok sanatçının hazırladığı işleri beklettiğini duyduğumuzda elbette biz de durumun kritiğini yaptık ancak benim ve ekibimin her şeyin yoluna gireceğine inancımız tam. Bu sebeple de single’ı yayınlama kararı aldık. Hayatın bazı alanlarında işleyişin devam edeceğinin bir göstergesi oldu bizim için.

BİRAZ OYNAYIP ÇIKAMAZSINIZ

“Oyun Parkı değil rap” diyorsunuz şarkıda…

Evet, sadece biraz oynayıp çıkabileceğiniz bir oyun parkı değil. Rap, temanız, bahsettiğiniz şey, tarzınız ne olursa olsun Hip-Hop kültürün büyük bir parçası.

Oyun Parkı için “Kim ne der diye düşünmeden tamamıyla içime sinen şarkılarımdan biri” diyorsunuz. Diğerlerinden hangi noktada ayrılıyor bu şarkı?

Dinleyici kitlesinin bir kısmında maalesef empati duygusu yok. Bunu sadece rap dinleyicisi için söylemiyorum, bu bütün müzik türleri için geçerli. Kendilerini dünyanın merkezine koyuyorlar. Bir röportajda söylediğiniz bir isim, beğenip paylaştığınız bir şarkı bile onlara; sizin zevklerinizi, beğenilerinizi eleştirme hakkı veriyormuş gibi davranıyorlar. Bu noktada müziğim için yapılan eleştiriler benim için elbette önemli. Ancak bu şarkıda “ben ne yapmak istiyorum” diyerek yola çıktım. içime en çok sinen işlerden biri oldu. Aldığım geri dönüşler de bunu destekliyor.

Kim ne der kaygısı üretim sürecinizi etkiliyor mu?

Bazen etkiliyor diyebilirim. Zira ben de insanım. Herkesi memnun etmenin mümkün olmadığını bildiğim halde yine de bunun için çabalıyorum. Benim için, dinleyicilerin müziğimle ilgili eleştirileri her zaman yönlendirici olmuştur. Beklentileri doğrultusunda her zaman elimden gelenin en iyisini yapmak ve her işimin bir öncekinden daha iyi olması için çabaladım. Ancak fikir beyan ederken gerçekçi olup olmaması daha da önemli. Örneğin yeni çıkardığım bir işi “Da Poet” ile “Serbest Atış” projesi için yaptığımız şarkı için “Bilene Sor şarkısını neden çıkarmadın?” diye sorarak eleştirdiklerinde ciddiye alamıyorum. Şarkı “Başkan” albümünde ve çıkalı 3 yıl olacak. Albümün tamamı Youtube dâhil tüm dijital ortamlarda erişilebilir halde. Araştırmaya üşenmelerini gerçekten anlayamıyorum.

KADIN ORKESTRA HAYALİMİ GERÇEKLEŞTİRDİMkendilerini-dunyanin-merkezine-koyuyorlar-727975-1.

Geçtiğimiz aylarda hayaliniz olan kadınlardan oluşan bir orkestrayla sahne aldınız. Nasıl bir tecrübeydi?

İlk sahnemizi de Zeytinli Rock Festivali’nde gerçekleştirdik. Benim için inanılmaz bir tecrübe oldu. Uzun zamandır hayalini kurduğum bir projeydi. 2019 hayatımın en zor yıllarından biriydi. Uzun süre sahne almadığım bir dönem sonrası Zeytinli’den davet aldığımızda ise böyle büyük bir sahneye farklı bir şekilde çıkma planı yapmaya başladık. Dj Big Poppa yıllardır benimle birlikte sahnede ve bu işi ikimiz kotarıyoruz, şimdi de sahnedeki tek erkek (Gülüyor). Menajerim Berfu Merve Bolulu ile neler yapabiliriz diye konuştuğumuzda kadın orkestra fikrini ortaya attım ve kısıtlı vakte rağmen hayata geçirebileceğimizi söyledi. Hızla çalışmalara başladık. Uğraş Çömez şarkılarımı canlı versiyonlar için yeniden düzenledi. Gitar ve vokalde Demet Ulusoy, yine gitarda Miray Aydeniz, davulda Başak Karacan, bas gitarda Tutku Akyüz ve Turntable’da ise Dj Big Poppa bana eşlik ediyor. Sahnede birlikte inanılmaz eğleniyoruz. Onlarla birlikte çalışma fırsatım olduğu için gerçekten çok şanslı hissediyorum.

Son dönemde rap müzikte birçok yeni üretim oluyor. Bu artış kaliteyi nasıl etkiledi sizce?

Ben yapılan hemen hemen her işin kitlesine ulaştığını düşünüyorum. Gerçekten çok kaliteli işler duyuyoruz. Ancak ürünü piyasaya sürmenin pratik bir hal almış olması elbette bazı kalitesiz işlerin de gün yüzüne çıkmasına sebep oluyor. Burada da iş dinleyicide bitiyor. Milyonlar dinlenmek ayrı ama kalıcı olmak apayrı bir şey.

Önümüzdeki projeleriniz neler?

Az önce de söylediğim gibi, şu an sonu belli olmayan bir süreçten geçiyoruz. Haliyle işimle ilgili sadece planlar yapabiliyorum. Hayata geçirme kısmı için hepimizin sağlıkla bu süreci tamamlaması gerek. Ama planlarım arasında benim için en heyecan verici olanı yeni keşfettiğim kız rapçilerle çalışmak var. Umuyorum en kısa zamanda hayata geçirip sizlerle buluşturabiliriz.

RAP MÜZİK HÂLÂ ERKEK EGEMEN

Sizce müzik erkek egemen bir sektör mü? Bir kadın müzisyen olarak bu olguyu kendi müzikal dünyanızda bertaraf edebildiniz mi?

Müzik değil. Ama Rap müzik hala erkek egemen bir sektör. Dünyada da ülkemizde de böyle. Kadınların daha az icra ettiği bir müzik. Rap’in maskülen bir tavrı var. Ancak erkeklerin rap’i bile daha yeni yeni kabul görmeye başladı. Kendi dünyamda bu algıları bertaraf etmeye çabaladım ancak bazı algılar maalesef zor değişiyor. 20 yılı aşkın süredir bu müziği icra eden biri olarak ayaklarınızı sağlam basmak dışında başka henüz bir çözümü olmadığını söyleyebilirim. Yerleşmiş kalıpları yıkmak gerçekten zor. Bazı insanlar kendi başarısızlıklarının sebeplerini sorgulamak yerine sizin bir kadın olarak var olma sebebinizi çözmeye çalışıyorlar. Bu da her sektörde olduğu gibi müzikte de kadınlar için korkutucu oluyor. Ancak siz inandığınız şeyi yaptığınızda bu algılar yavaş yavaş da olsa kırılmaya başlıyor.