Kıblesini şaşırmak’ deyiminin en güzel örneklerinden birini Four Lions/Dört Aslan adlı 2010 yapımı İngiliz filminde görebilirsiniz. İngiltere’de yaşayan bir grup arkadaşın İslamcı terörist ve canlı bomba olma çabalarının anlatıldığı bu müthiş komedinin bir sahnesinde Omar ve Waj adlı şapşal karakterler El Kaide’ye katılmak, kendilerine bir ‘emir’ edinmek için Pakistan’a gider. Bağlantı kurdukları El Kaideci bu iki arkadaşı bir gece dağlara götürür. Sabaha doğru bir sürü silahlı adamın bulunduğu bir alana gelirler. Sabah namazı kılınacaktır, Waj seccadesini Londra alışkanlığıyla Güneydoğu yönüne doğru serer. Militanlardan biri uyarır, “Kıble o taraf değil bu taraf” diyerek Güneybatıyı gösterir. Waj inatla seccadesinin yönünü savunur, El Kaideciler Waj’ı Mekke’nin artık Batıda kaldığına bir türlü ikna edemezler. Ufukta bir Amerikan casus uçağı görününceye kadar tartışma tüm absürdlüğüyle devam eder.

Kıblesini şaşırmak bu kadarla kalacaksa bence razı olunabilir bir durum. Ama eğer bir toplumun Müslümanları feci biçimde bastırılmış arzularıyla yoldan çıkıp şort giyen kadınları şeytan ilan ederek şiddet uyguluyorsa; El Kaide militanlarını aratmayan bir kıyafetle kamerasının karşısına geçip “Biz şıhın müridiyiz. Şıhımızın bir duyurusu var, biz size söyleyelim siz de arkadaşlarınıza söyleyin. Şıh hazretleri diyor ‘kız çocukları ergenlik çağına girdikten sonra onları evlendirmek okula göndermekten daha hayırlıdır. Kadınlar düğünde oynamasın, genç kızlar atletle pijamayla abisini babasını amcasını dayısını tahrik edecek giysilerle evin içinde dolaşmasın. Eğer zina böyle devam ederse bereket kalmayacak, insanlar para için birbirini öldürecek.’ Yani bereketin kaybolmasının sebebi zinadır, zina da okuldan çıktığı için şıh hazretleri diyor ‘kız çocukları okula gitmesin, okulda bozuluyor’” şeklinde korkunç laflar edebiliyorsa; başbakanı çıkıp şortlu kadınlara karşı mırıldanmayı öneriyorsa; vakıf yurtlarındaki hocaları, imamları vs kız ve oğlan çocukları için ciddi birer tehdide dönüşmeye başlamışsa, bırakın kıbleyi şaşırmayı, kıble bile kendini kaybetmiş demektir!

Sadece başkalarının çocuklarını değil kendi çocuklarını da cinsel obje olarak görmeye teşne kapkara bir zihniyet çoktan tarihe gömülmüş olması gereken kokuşmuş hayat tarzını sürdürebilsin diye bu ülke her gün biraz daha yoldan çıkıyor, bozuluyor.

Bunun bir adım ötesi, Boko Haram adlı Nijeryalı İslamcı teröristlerin yaptığı gibi okuyan kızları okuldan kaçırıp cariye olarak köle pazarlarında satmak… Ki Afrika’ya gitmeye de gerek yok, IŞİD’in Türkiye’den Mekke’ye doğru uzanan kıble hattında yaptıklarına bakın, kıblenin nasıl tersyüz olduğunu istemeseniz bile görürsünüz. Israrla görmeyenlerse zaten kıbleyi topaç gibi döndürenlerdir.