İnsanın büyüdüğü yerde yaşlanmaya hakkı olmalı. Misal benim yaşlılık hayalim, 10 yaşında şortla, 20 yaşında postalla, 30’umda fırfırlı etekle geçtiğim sokaklardan 50 yaşımda keten pantolonla, 60’ımda düz kesim jorjet elbise ve mokasen ayakkabıyla geçmek. Yine bakkala sepet uzatayım, yine mahallede her işimi iki dakikada çözeyim… Semt pazarından aldığım meyvelerden reçel yapayım. Mesela ben 60 yaşına geldiğimde reçellerimle nam salmışım... Alt komşu kedime maraza çıkarırsa elimi ışık hızıyla belime dayayıp kavgaya tutuşayım… Sonra yine mahallede salınayım, esnafla muhabbet edeyim.


Sokak hangi ritimden kalıp tutuyor bilirsen attığın her adım senin solondur.


Biz Suriçi sakinleri, son yıllarda pek sakin değiliz. Zira büyükşehir çalışıyor. Yedikule Bostanları’na saldırıldı, Yedikule konakları yapıldı, konaklara yol açmak için sur delindi, Yenikapı dolgu alan yapıldı. İstimlak istimlak üstüne kuruyorlar binayı. Sulukule yıkılıp kanunsuzca villalaştırıldı. Önceden insanlar mahalleden giden için “yükünü tuttu başka muhite taşındı” dermiş, şimdi büyüdüğün muhitte yaşamaya devam etmek için daha çok kazanman gerekiyor.


Bizim Fahri Abi var, emlakçı. 40 yıldır Samatya’da. Her gün ya bir cenazede ya düğünde… Yayanın eşyaları taşınacakmış, Mahruki Teyze’ye tesisatçı gelecekmiş, hepsiyle o ilgileniyor. Mahalle dizisinden fırlamış gibi biri. Niğdeli. Her hafta toptancıdan kasa kasa Niğde gazozu alıyor. Kapıdan selam veren hemen herkese ikram ediyor. Samatya pek çok kişi için biraz da Fahri Abi’nin Niğde gazozu demek.
Geçen gün dükkânın kapısının önüne fiskos masası koymuş, gazetesini orda okuyordu. Bir saat içinde o kaldırım Fahri Abi’nin misafir ağırladığı yer haline geldi. Gelen geçen oturuyor, gazozunu içiyor. Biraz oturup kalktık biz de, anneme, “Fahri Abi kamusal alanı ne güzel kullanmış” dedim. Annem ağzımın payını verdi; “E mahalle kızım burası...”


Evet mahalle burası. Normalimiz bu olmadı ama son yıllarda bastığımız her kaldırım taşını ve kaldırım taşlarının altındaki denizi ve üstümüze vuran ağaç gölgesini bedenimizi gerçek manada siper ederek savunduğumuzdan artık salına salına geçeceğimiz yahut sınırlarına vardığımız an evimizde hissedeceğimiz mahallemiz, savunulacak bir kamusal alan artık…

Bu pazar günü, Suriçi’ni beraberce savunmak adına kurulan, Suriçi Mahalleleri Yaşam ve Dayanışma Derneği’nin açılışı vardı. Surlara asılı çamaşırların, sur dibine yerleştirilmiş kanepelerde muhabbet edenlerin arasından geçerek, evimizin duvarına dönüşmüş surların gölgesinden yürüyüp gittik…


Derneğin bahçesi Yeşilçam filmlerinin sokak düğünü atmosferindeydi. Asma yapraklarının arasından renk renk ampuller sarkıyor. Kâğıt fenerler, balonlar…


Bahçe surlara bakıyor. Derneği mahallenin çocuklarıyla beraber hazırlamışlar. Açılışta Suriçi mahallelerinin hemen hepsinden gelenlerin oluşturduğu bir topluluk vardı. Kek, börek, çay eşliğinde Suriçi’ni nasıl savunacağımıza dair bir forum gerçekleştirdik.


Dernek başkanı Fırat Eskici şunları söyledi:


“Belediye sur dibini istiyor. Yeşil alan yapacağını iddia ediyor ama tahminimizce Yedikule konaklarında olduğu gibi iki buçuk katlı evler yapıp rant sağlayacak.


İki üç hafta önce belediyenin bir toplantısına katıldık. Ali Demir isimli bir yetkili sur dibi tıraşlanacak diyor. Burada bize tek şans bırakıyorlar, fiziki bir savunma hali oluşturacağız. Davalarımızı açıyoruz, hukuki işlemleri yürüyoruz ama yetmiyor. Mahalleyi bir arada tutmak temel amacımız. Ondan sonra kentsel dönüşümün bu haline engel olmak…”


Dernek sadece savunmak değil güzelleştirmek amacını da taşıyor; sur dibindeki evleri boyama kararı almışlar. Bir sınıf oluşturulmuş, dershaneye gidemeyen çocuklara ve gençlere ders verilecek.


Mahalle sakinlerinden Hasan Marşoğlu şöyle diyor: “Bizim evlerimizi ellerimizden almak istiyorlar metrekaresi bin lira. Acaba bir kuş kümesi alabilir miyiz? Alamayız. Derneğimizi kurduk ve başarıcaz. Biz halkız!”


Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay, İstanbul Kent Savunması’ndan Deniz Özgür’ün cümlesiyle meseleyi özetliyor:
“Kenti savunmak surların dibinden başlar.”

Suriçi Mahalleleri Yaşam ve Dayanışma Derneği adres: Mevlanakapı Mah. Kaledibi Sok. No:16 Fatih
suriciyasam@gmail.com