KESK, toplu sözleşme zam teklifini ülke genelinde yaptığı eylemlerle protesto etti. Ankara’daki eylem Çalışma Bakanlığı önünde gerçekleşti. Mersin’de kamu emekçileri, insanca bir yaşam için omuz omuza mücadele çağrısı yaparak teklifi reddetti.

KESK alanlarda

BURCU CANSU

AKP iktidarı sendikaların tepkisi üzerine, 2020 için yüzde 3.5+3, 2021 için de yüzde 3+2.5 olan ilk teklifini, yüzde 4+4 ve yüzde 3+3 olarak değiştirdi. Hükümetin kamu emekçilerini açlığa mahkum ettiğini söyleyen KESK üyeleri, “Hepimizle alay eden sefalet teklifi yok hükmündedir. Yetki 5 milyon kamu emekçisinin ve emeklisinindir “ diyerek ülke genelinde alanlara çıktı.

Ankara’da Çalışma Bakanlığı önünde eylem yapan KESK üyeleri, günlük çay parasına bile denk gelmeyen bir artışla kamu emekçisi ve emeklileri ile dalga geçildiğini belirtti.

YOKSULLUK VE GÜVENCESİZLİK TEKLİ EDİLİYOR

KESK üyeleri adına konuşan KESK Dönem Sözcüsü Nusret Sulkalar, kamu emekçilerinin hiçbir zaman tutmayan enflasyon hedeflerine mahkum edildiğinin altını çizdi. Sulkalar: “Yandaş Konfederasyon Genel Başkanı ile görüşen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk kamu işvereni adına yeni tekliflerini sundu. Bizler için asıl olan düşük tutulan enflasyon rakamları değil, mutfakta, çarşıda, pazarda yaşadığı gerçek enflasyondur. Yaşanan gerçek enflasyon ile TÜİK’in açıkladığı rakamlar arasındaki uçurum maaşlarımızı eritmeye devam ediyor” dedi.

İktidarın ‘memuru enflasyona ezdirmedik’ sözlerinin hiçbir karşılığı olmadığını belirten Sulkalar şunları söyledi: “Maaşlarımızda yaşanan yüzde 40 erimeyi gidermeyen, temel sorunlarımıza çözüm üretmeyen hiçbir teklifin gerçekte bir karşılığı yok. Sadece son bir yıl içerinde dört kişilik bir ailenin açlık sınırında 350 TL artış yaşandı. Buna rağmen hükümet açlık sınırının 2 bin 100, yoksulluk sınırının 6 bin 800 TL’yi aştığı, emekçi kesimlerin yaşadığı gerçek enflasyonun yüzde 30’ları bulduğu koşullarda sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif ediyor. Hiç kimsenin 5 milyon kamu emekçisine sefalet artış oranları dayatan, temel hiçbir sorununu çözmeyen, aksine hepimizle alay edilen bu teklifi kabul etmeye, müzakereye değer görmeye yetkisi yoktur.”

KAMU EMEKÇİSİNİN TAHAMMÜLÜ KALMADI

Mersin’de ise Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen KESK üyeleri adına basın açıklamasını okuyan Mersin Eğitim-Sen Şube Başkanı Sinan Muslu Memur-Sen’i eleştirerek şu ifadeleri kullandı: “Yandaş konfederasyon yönetimi, hükümetin kamu emekçileri ile alay eden teklifini sadece hedeflenen enflasyon rakamlarının altında kaldığı için eleştirmekle yetinmektedir. Söz konusu eleştiri bugüne kadar yaşadığımız kayıpları görmekten uzak, kısır bir değerlendirmeden ibarettir. KESK olarak, toplamda beş milyonluk geniş bir kesimin beşte birini üye yaptığı için kendini yetkili zannedenleri uyarıyoruz.

Bugün böbürlendiğiniz noktalara nasıl geldiğinizi, sırtınızı nerelere dayadığınızı, mevcut anti demokratik yasalardan, gerçek, evrensel toplu pazarlık sisteminden uzak köhne sistemden nasıl nemalandığınızı dünya alem biliyor. Ne kadar ‘tarihi başarı’ nutukları atarsanız atın bugüne kadar danışıklı dövüş oyunlarından sonra imzaladığınız mutabakatların bedelini kendi üyeleriniz de dahil beş milyon kamu emekçisi ve emekli ödemiştir. Ödemeye de devam etmektedir. Hiçbir kamu emekçisinin tarihe kara bir leke olarak geçecek yeni bir satış sözleşmesine tahammülü kalmamıştır.”

"YAN YANA OMUZ OMUZA MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ'

Açıklamada, iktidarın güdümüne girmeyen, yandaş olmayan, muhalif kurumların demokrasinin asgari kuralları dahi rafa kaldırılarak etkisizleştirilmeye, bastırılmaya ve kriminalize edilmeye çalışıldığını belirten Muslu şöyle konuştu: “Yetkinin asıl sahiplerini, sendikalı, sendikasız tüm kamu emekçilerini, sefalete terk edilen emeklileri yeni danışıklı dövüş oyunlarına karşı haklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Halktan yana bir kamu hizmeti, güvenceli istihdam, güvenli gelecek, demokratik adil bir çalışma yaşamı, insanca yaşamaya yetecek bir ücret ve tüm taleplerin hayat bulması için gerçek bir toplu pazarlık hakkı için birlikte mücadele etmeye, yeni bir satış sözleşmesine izin vermemek için yan yana, omuz omuza olmaya davet ediyoruz.”