KESK, ''insanca bir yaşam ve güvenceli iş” talebiyle ülke genelinde alanlara çıktı. KESK üyeleri, “Sefalet zammını kabul etmiyoruz” dedi

KESK, alanlardan seslendi: Sefalete teslim olmayacağız

BİRGÜN/ANKARA

5 milyonu aşkın kamu emekçisini ve emeklisini kapsayan beşinci dönem toplu sözleşme görüşmelerinde yaşanan uyuşmazlık nedeniyle KESK, ''insanca bir yaşam ve güvenceli iş” talebiyle ülke genelinde iş bıraktı. Ülkenin dört bir yanında alanlara çıkan KESK üyeleri Ankara’da polis engeli ile karşı karşıya geldi.


Sakarya Caddesi’nde eylem yapmak isteyen KESK üyeleri, “Valilik tarafından izin verilmedi” gerekçesiyle engellenmek istendi. Yaklaşık yarım saat süren görüşme sonrasında KESK üyeleri Mithatpaşa Caddesi’ne yönlendirildi. KESK üyeleri polisin, “Flama açmayın, slogan atmayın” taleplerine karşın “AKP’ye kul, sermayeye köle olmayacağız”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarını atarak yürüdü.

SEFALET ZAMMINI KABUL ETMİYORUZ

Mithatpaşa Caddesi’nde, “Yüzdelik zam değil, insanca yaşanabilir ücret istiyoruz” pankartı açan KESK üyeleri adına açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü Nusret Sulkalar, “Açlık sınırının 2 bin 100, yoksulluk sınırının 6 bin 800 TL’yi aştığı, elektrikten doğalgaza, çaydan tütün ürünlerine, iğneden ipliğe kadar her şeye fahiş oranlarda zamların devam ettiği, gerçek enflasyonun yüzde otuzları bulduğu koşullarda hükümet, 20 milyonluk devasa bir kitleye sefalet yoksulluk, güvencesizlik teklif etti. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.

HAKEM KURULU’NDAN BEKLENTİ YOK

Hükümetin teklif ettiği zam oranının, “sefalat zammı” olduğunu ve bu orana karşı çıktıklarını vurgulayan Sulkalar, açıklamasında şunları söyledi:

“Toplu sözleşmede 21 Ağustos itibarı ile kamu görevlileri hakem kurulu süreci başladı. Toplu sözleşmede taraf olan hükümet tarafsız olması gereken, hakem kurulu üyelerinin çoğunluğunu belirlemektedir. Böyle bir hakem kurulundan kamu emekçilerinin lehine bir karar çıkmasını beklemek çok zor. Evrensel, gerçek bir toplu pazarlık sistemi ile hiçbir ilgisi olmayan mevcut fason toplu sözleşme sisteminde hepimizin kaybetmeye devam etmesi kaçınılmazdır. Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu, yetkinin asıl sahipleri olarak bizlerin ortak sorunları için bir araya gelmesinden, hak verilmez mücadele ile alınır ilkesi ile ortak mücadeleyi yükseltmesinden geçiyor. Bizi yok sayan, alay eden teklifler sunanlara karşı haklarımızı korumak için tüm illerde üretimden gelen gücümüzü kullanarak alanlardayız. Sefalete teslim olmayacağız.”