KESK Antalya Şubeler Platformu, Antalya Defterdarlığı önünde basın açıklaması yaparak TÜİK 'in açıkladığı enflasyon rakamlarını bir kez daha protesto etti. Okunan basın açıklamasında TÜİK verilerinde hile yapıldığı ifade edilirken, "Tüm kamu emekçilerine, emeklilere en az vergi artışı kadar yüzde 86 enflasyon farkı ödenmelidir" denildi.

KESK Antalya Şubeler Platformu'ndan çağrı: Tüm kamu emekçilerine enflasyon farkı ödensin

KESK Antalya Şubeler Platformu, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığını, memur ve emekli maaşlarının enflasyon karşısında eridiğini duyurmak için bir araya geldi.

Antalya Defterdarlığı önünde toplanan KESK Antalya Şubeler Platformu üyeleri, yaptıkları basın açıklamasında "İktidarın yıllardır sürdürdüğü yaşanan gerçek enflasyonu perdeleme enflasyonu düşük göstererek milyonlarca çalışanın maaşını, ücretini düşük gösterme politikasından kaynaklandığını biliyoruz." ifadelerine yer verildi.

Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Devrim Mol'un okuduğu açıklamada "Bizlerin çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığı gerçek enflasyon TÜİK verileri ile gizlenemez boyutlara ulaşmıştır." denildi.

Açıklamada, ataması yeni yapılan, tayini çıktığı için şehir değiştirmek zorunda kalan kamu emekçilerinin kira fiyatlarını karşılayamadığı da vurgulandı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Kamuoyunda sıkça ifade edildiği üzere “TÜİK nerden alış veriş yapıyor, bu fiyatları nereden topluyor?” bilemiyoruz. Ancak çarşıya, pazara yansıyan fiyatların bu sanal rakamların üzerinde olduğunu biliyoruz.

Örneğin, TÜİK verilerine göre son bir yılda; ekmekte %92, makarna ve çeşitlerinde %118, tavuk etinde %116, dana etinde %97, sütte %137, peynirde %104, margarinde %138, patateste %243 (3,43 kat), şekerde %147 fiyat artışı yaşanmıştır.

Oysa bir yıl önce 1,5 TL olan 200 gram beyaz ekmeğin fiyatı bugün pek çok şehirde %166 artış sonucunda 4 TL’ye çıkmıştır. Bir yıl önce 17 TL olan tavuk etinin kilogram fiyatı %165 artışla, bugün 45 TL’ye, 35 TL olan beyaz peynirin kilosu %143 artışla bugün 85 TL, 55 TL olan dana kuşbaşının kilogram fiyatı %136 artışla fiyatı bugün 130 TL olmuştur.

TÜİK verilerinde kira artış oranı ise gerçekte yaşanan artış oranın çok altında kalmıştır. Özellikle ataması yeni yapıldığı, tayini çıktığı için şehir değiştirmek zorunda kalan kamu emekçileri, üniversite eğitimi için şehir değiştiren öğrenciler başta olmak üzere toplumun karşılaştığı kira atışları yukarıda da altını çizdiğimiz üzere resmi verilerin çok çok üzerindedir.

Öte yandan dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 6.400 TL’yi, yoksulluk sınırı 20.500 TL’yi aşmışken ortalama kamu emekçisi maaşı 6.750 TL, ortalama kamu emekçisi emeklisi maaşı ise 4.674 TL’de kalmıştır. Tüm bunlara rağmen resmi enflasyon yıllardır TÜİK vasıtası ile düşük gösterilerek milyonlarca kamu emekçisinin, işçinin, emeklinin ekmeğiyle oynanmakta, alın teri çalınmaktadır. Maaş Artışlarımız “Müjde” Değil, Emek Hırsızlığıdır!

'RESMİ ENFLASYON FARKI HESAPLAMASINDA BİLE HİLE YAPILIYOR'

TÜİK verilerine göre altı aylık enflasyon %42,35 olmuştur. Bu veri üzerinden kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşlarındaki artışta ise şu yol izlenecektir:

Önce altı aylık enflasyondan (%42,35) toplu sözleşme ile 2022 yılı Ocak-Haziran dönemi için maaşlarda yapılan artış (2,5 puanlık refah payı aldatmacası dahil %7,5) düşülecektir. Ardından bu “enflasyon farkına” 2022 Temmuz -Aralık dönemi için “toplu sözleşme” ile yapılan artış (%7) eklenecektir.

Bu durumda kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşında birikimli olarak %44,3’lük bir artış yapılması gerekmektedir. Buna rağmen Memur Sen ve bir kısım medya söz konusu artışın %41,69 olacağını açıklamıştır.

Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümü hocası Prof. Dr Aziz Çelik’in altını çizdiği üzere; Maaşları gerçek enflasyonla buharlaşan kamu emekçilerinin ve emeklilerinin resmi enflasyona göre maaş artışı bile eksik ve hatalı hesaplanmaktadır.

Bilindiği üzere 2022-2023 yıllarını kapsayan 6. Dönem “toplu sözleşme” ile kamu emekçilerinin ve emeklilerinin 2022 yılı maaşlarının ilk altı ay için %5, ikinci altı ay için %7 artırılması düzenlenmiştir.

Ancak 2021 yılı enflasyonu her zamanki resmi enflasyon tahminlerini aşmış, bunun üzerine siyasal iktidar milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin tepkisine karşı %2,5 refah payı aldatmacası” oyununa başvurmuştur.

Siyasi iktidar önce kamu emekçilerine ve emeklilerine “2,5 refah payı” verileceğini açıklamıştır. Ardından TBMM’ye Ocak ayı başında getirilen yasa teklifi ile kamu emekçilerinin ve emeklilerin 2022 yılının ilk altı için maaşlarında toplu sözleşme ile yapılacak artış %5’tan %7,5’e çıkarılmıştır. Böylece 2,5 refah payı veriliyormuş gibi bir algı oluşturulmuştur.

Ancak aynı teklife eklenen başka bir madde ile toplu sözleşmede 2021 Aralık-2022 Haziran dönemini kapsayan altı ayda ortaya çıkacak enflasyon farkı hesabında geçerli olan %5 oranı da %7,5’a çıkarılmıştır. “Refah payı” kavramının bilinçli olarak kullanılmadığı Ali Cengiz oyunu ile sadece ikinci altı aylık dönemde ortaya çıkacak olan enflasyon farkının 2,5 puanlık kısmı öne çekilmiştir.

Söz konusu yasa teklifinin Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerine ne Memur Sen ne de Kamu Sen katılma zahmetinde bulunmamıştır. Kamu emekçileri adına sadece konfederasyonumuz KESK’in katıldığı komisyon toplantısında uzun tartışmalar yaşanmış, Toplu Sözleşmenin bağlayıcı bir yasa olduğuna, başka bir yasa ile kamu emekçilerinin ve emeklilerin aleyhine değiştirilemeyeceğine ilişkin itirazlarımız yok sayılmıştır. Yandaş konfederasyon başkanı ise “kamu görevlileri ve emekliler için maaş/ücret artışı ise enflasyon farkıyla birlikte toplamda %41,69 olarak gerçekleşti” diyerek bu hukuksuzluğa açıktan destek vermektedir. 2,5 puanlık artış 2022 yılının ilk altı aylık enflasyon farkından düşülmüştür. Kısacası ortada 2,5 puanlık bir refah artışı değil, açık bir hile vardır.

Olması gereken, 2021 Aralık -2022 Haziran dönemini kapsayan 6 aylık enflasyondan 2022 yılı ilk altı ayı için %5 olan toplu sözleşme artışını düşerek enflasyon farkına ulaşmak ve bu farka 2022 yılı ikinci aştı ayı için %7 olan toplu sözleşme artışını eklemektir. Bu durumda altı milyon kamu emekçisinin ve emeklinin resmi enflasyona göre maaş artışı %46,96olacaktır.

Konfederasyonumuz KESK en başından beri dikkat çektiği aldatmacanın ortadan kaldırılması için önümüzdeki süreçte de hukuki girişimlerini ve başta kamu emekçileri ve emeklileri olmak üzere kamuoyunu aydınlatma faaliyetlerini sürdürecektir.

'İKTİDAR BİZE YÜZDE 35'İ 'MÜJDE' GİBİ GÖSTERİYOR'

Daha birkaç gün TBMM’den geçirilen ek bütçe ile mevcut bütçeye 1 Trilyon 80 milyar TL eklenmiştir. Yılın daha beşinci ayında bütçeye eklenen tutar ile adeta duble bir bütçe oluşturulmuştur.

İktidarın artan enflasyon nedeni ile “zaruri” hale geldiğini açıkladığı ek bütçe ödeneğinin, yani 1 Trilyon 80 Milyar TL’nin tamamı vergilerden karşılanacaktır. Bunun için toplanacak vergiler başlangıç bütçesine göre %86, 2021 yılı bütçesine göre %101 artırılmıştır. Artan vergi yükünün adresi ise değişmemiştir. Tüm yük yine maaşından, ücretinden peşin peşin kesilen gelir vergisiyle, KDV ve ÖTV başta olmak üzere attığı her adımda dolaylı vergilerin ezici kısmını ödeyen bordrolulara ve halka yıkılmıştır.

Kısacası TÜİK Mayıs ayı rakamlarına göre beş aylık enflasyonun %35 olduğu koşullarda iktidar vergi gelirleri üzerinden kendine “%86’lık enflasyon farkı” ödeneği yaratmıştır.

'YENİ BİR 'REFAH PAYI' ALDATMACASI İÇİN ŞİMDİDEN UYARIYORUZ'

Maaşlarımızda 2022 Temmuz-2022 Aralık dönemi için yapılacak toplu sözleşme maaş artışı sadece %7’dir. Söz konusu altı aylık dönemde yaşanacak resmi enflasyonunun bu oranın kat kat üzerinde olacağını görmek için kahin olmaya gerek yoktur.

Bu koşullarda iktidarın altı ay önce oynadığı, “refah payı” aldatmacasını tekrar etme olasılığı artmıştır. İktidarın hanesine kazanç olarak yazılacak bu hile ile kamu emekçilerinin hanesine yeni bir kayıp olarak eklenecektir. Yıllardır yapılan bu hilelerle sefalet oranlarında artırılan maaşlarımızın açlık sınırı ile arasındaki makas neredeyse tamamen kapanmıştır.

İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret İçin:

Tüm kamu emekçilerine, emeklilere en az vergi, artışı kadar %86 enflasyon farkı ödenmelidir.

Mevcut durumdaki gelir vergisi tarifesinde, dilim tavan-tabanlarında veya vergi oranlarında ek bütçeye paralel artış yapılmalıdır. Aksi durumda maaş artışları cebimize girmeden gelir vergisine gidecektir.

İktidarın bütçeyi tek başına belirleyip ardından toplu sözleşme masasında “bütçe imkanlarımız el vermiyor” diyerek bizleri hedeflenen çarpık enflasyon rakamlarına mahkum bırakma politikasına artık son verilmelidir.

Emekçilerin, sendikaların, halkın bütçeye katılma hakkı önündeki engeller kaldırılmalıdır.

2023 bütçesi hazırlıklarına başlanacak olan önümüzdeki Ekim ayında toplu sözleşme masası kurulmalıdır.

En düşük kamu emekçisinin geliri maaşında ve eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmalıdır.

KESK olarak başta kamu emeklileri ve emeklileri olmak üzere maaşları, ücretleri resmi enflasyon çarkı ile ufalanarak yok edilen, yoksulluğa, sefalete itilen tüm kesimleri emeğimizin çalınmasına ARTIK YETER demeye,

insanca yaşamaya yetecek bir ücret ve güvenli bir gelecek için omuz omuza vermeye çağırıyoruz.