KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, 11 Ocak’ta İzmir’de gerçekleşecek miting öncesi BirGün’e konuştu. Gezen, “Bütçe görüşmeleri bitti ama ekonomik kriz derinleşerek devam ediyor” dedi

KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen: Ekonomik kriz derinleşerek devam ediyor

AYCAN KARADAĞ

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu, “Halk için bütçe, Demokratik bir ülke istiyoruz” talebi ile 11 Ocak’ta İzmir’de bölgesel miting düzenliyor. Miting çalışmaları için İzmir’de bulunan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ile miting çalışmalarını konuştuk.

Miting için çağrılar yapmaya devam ettiklerini ifade eden Gezen, “Gördük ki aktardığımız talepler doğrultusunda birlik var. İnsanlar sefalet ücretlerine, yoksulluk sınırından giderek açlık sınırına yaklaşan ücretlerle çalışmaya karşı çok ciddi anlamda tepkilerini dile getiriyorlar. Bu sorunların ortak sorunlarımız olduğunu, ortak mücadele etme konusunda emekçiler hem fikir olmuş durumda. Bu rejimin adaletsizliğine karşı yurttaşlar tepkilerini dile getiriyor” diye konuştu.

"TOPLUMUN NABZINI DA TUTUYORUZ"

Bölge mitingleri sayesinde 100 binlerce insan ile temas ettiklerini dile getiren Gezen, “Aynı zamanda Ege Bölgesi’nde bir çalışma yürüyor. Daha önce yaptığımız bölge mitinglerinde de tüm bölge illerde çalışma yürüttük. Ege Bölgesi’nde bu şekilde ilerliyor. Tek mitinge katılım değil, halk içerisinde yaptığımız çalışmada ulaştığımız kitle de çok önemli. Burada toplumun nabzını da tutuyoruz” diye vurguladı.

"SİYASAL İKTİDARA İNANAN KALMADI"

Hayata pahalılığı tüm emekçi kesimlerin reel gelirini erittiğini ve daha fazla yoksullaşmasına yol açtığını dile getiren Gezen, şunları söyledi:

“Son bir yıl içinde elektriğe yüzde 45, doğalgaza yüzde 44, peynir, süt, yoğurt gibi süt ürünlerine yüzde 35, çaya yüzde 32, köprü geçiş ücretlerine yüzde 47, toplu taşıma ve ulaşıma, tütün ürünlerine ve bebek mamasına yüzde 40, bebek bezine yüzde 35, akaryakıta yüzde 22 zam yapılmıştır. Bunlar sadece son bir yıl içinde yaşanan zam yağmurunun sadece bir kısmıdır. İki yıllık dönemde yapılan zamlar ise çok daha ciddi boyutlara ulaşmaktadır. Örneğin son iki yıl içinde elektriğe yapılan zam oranı yüzde 75’i, doğalgaza yapılan zam oranı ise yüzde 65’i aşmıştır. Ancak bu rakamlar TÜİK vasıtası ile açıklanan resmi enflasyon rakamlarına yansımamıştır. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 3 Ocak Cuma günü açıklanan verilerde halkın yaşamını karartan zam yağmuru görmezden gelinmiş, 2019 yılı resmi enflasyonu yüzde 11,84 olarak açıklanmıştır. Böylece halkın yaşadığı gerçek enflasyonu TÜİK vasıtası ile perdeleyen siyasi iktidarın ‘işçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmedik’ nutuklarına inanan kalmamıştır. 2020 yılından itibaren vergi, harç ve cezaların yüzde 22,58 oranında artırılması siyasal iktidarın da yüzde 11,84 olarak açıklanan resmi enflasyona itibar etmediğini ispatlamaktadır. Dolayısıyla enflasyon rakamlarına TÜİK vasıtası ile takla attırılmasındaki asıl hedefin IMF politikalarına uygun olarak emekçi sınıfların maaş artışlarını düşük tutmak olduğu netleşmiştir.”

kesk-es-genel-baskani-aysun-gezen-ekonomik-kriz-derinleserek-devam-ediyor-672848-1.

"LİBYA TEZKERESİ İLE ÜLKEMİZ YENİ BİR MACERAYA DAHA SÜRÜKLENMEKTEDİR"

Ne yazık ki 2020 yılına yeni zamlarla ve sorunlarla girildiğini vurgulayan Gezen, “Yılın daha ilk haftasında Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim Köprülerinin geçiş ücretlerine yüzde 14 zam yapılmıştır. Ankara’da geçtiğimiz Nisan ayında yapılan zamla 1 TL’den 1,25 TL’ye çıkan ekmeğin fiyatına 1 Ocak 2019 tarihi itibari ile 250 kuruş daha zam yapılmıştır. Böylece Ankara’da ekmeğin fiyatı son sekiz ayda yüzde 50 zamlanmıştır" ifadelerini kullandı.

"Siyasal iktidar iç ve dış politikada yaşadığı tıkanmayı kendi çıkarlarını ‘ulusal çıkar’ gibi gösteren adımlarla aşmaya çalışmaktadır" diyen Gezen, “Yurtta barış, dünyada barış’ ilkesi ile tamamen çelişen söz konusu adımlara son olarak geçtiğimiz hafta Meclis’ten oy çokluğu ile geçirilen Libya tezkeresi eklenmiş, ülkemiz yeni bir maceraya daha sürüklenmektedir” diye konuştu.

Son olarak Gezen şunları ifade etti: “Bütçe görüşmeleri bitti ama ekonomik kriz derinleşerek devam ediyor. Bunun etkilerini her geçen gün görüyoruz. Geçen günlerde çok acı bir olay yaşadık. Üniversitesi öğrencisi bir kadın arkadaşımız, yemek parası bulamadığı için ekonomik sıkıntı çektiği için intihar etti. Bunlar politik cinayetler. Sistemin sonuçları. Bunları karşı birlikte mücadele etmesi gereken bir dönemi yaşıyoruz. Bu mitingler bunun parçası. Bu mitingler bittikten sonra hem krize karşı, bu bütçede toplanan kaynakların nerelere harcandığının nerelere denetlenmesi açısından, kendi irademizin o bütçeye yansıtılması açısından ve krizin yükü, bizim üzerimize yıkılmasına karşı çalışmaya devam edeceğiz. Toplum ile daha fazla temas kuracağız.”