TÜİK'in açıkladığı 2020 enflasyonunun ardından kamu emekçilerine yapılacak zamda belli oldu. Konuya ilişkin açıklama yapan KESK, "Milyonlarca kamu emekçisi, işçi, emekli çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyonu perdeleyen rakamlarla, sahte verilerle bir kez daha açlığa mahkum edilmek istenmektedir" dedi.

KESK: İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyoruz

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon verilerinin ardından kamu emekçilerine 2021 yılında yapılacak zam da belli oldu. Buna göre memur maaşlarına ve emekli memur aylıklarına yüzde 7.36, SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına da yüzde 8.36 oranında zam yapılacak. Konuya ilişkin açıklama yapan KESK, "Emekçilere kuru ekmeği reva gören sefalet artışları değil, insanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyoruz. Hükmünü yitiren TİS derhal yenilenmelidir" dedi.

TÜİK tarafından açıklanan söz konusu resmi enflasyon verilerinin kamu emekçileri, işçiler, emeklikler başta olmak üzere halkın nezdinde hiçbir karşılığı olmadığını vurgulayan KESK, "Ne yazık ki TÜİK verileri çok uzun süredir emekçi kesimlerin maaşlarını, ücretlerini baskılamanın, düşük maaş-ücret politikasının aracı haline getirilmiştir" ifadelerine yer verdi.

"Ali Cengiz oyunları ile takla attırılan rakamlarla çarşıda pazarda yaşadığımız gerçek enflasyon perdelenmiş, bu sahte verilere göre maaş artışı yapılan milyonlar her yıl daha fazla yoksulluğa itilmiştir" denilen açıklamada Siyasal iktidarın yıllardır bu sahte rakamların ardına saklanarak 'asgari ücretli işçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmedik' nutukları atmaya devam ettiğini hatırlattı.

Pandemi ile artan hayat pahalılığını görmezden gelenler geçtiğimiz 'toplu sözleşmede' Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararı ile 2021 yılının ilk altı ayı için yüzde 3 maaş artışına mahkûm edilen üç milyonu aşkın kamu emekçisinin ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisinin bir yıl boyunca sefalet oranlarındaki artışlarla yetinmesinin beklindiğini belirten KESK, "Ancak maaş artışları TÜİK'in hedeflenen enflasyon rakamlarına göre yapılan, her yıl yenilenen adaletsiz Gelir Vergisi Tarifesi ile bu artışlar dahi cebine girmeden el konulan, sonuçta her yıl yoksulluk sınırından daha fazla uzaklaşıp açlık sınırına daha fazla yaklaşan beş milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisinin daha fazla fedakârlık yapacak hali kalmamıştır. Sadece son bir yıl içinde ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar 114 dolar, çeyrek altın 3 adet, gram altın ise 4,5 adet azalmıştır" dedi.

ZAM ÜSTÜNE ZAM

Son bir yıl içinde doğalgaz yüzde 32, elektrik yüzde 31, baklagiller yüzde 60, peynir yüzde 27, yumurta yüzde 80, ayçiçeği yağı yüzde 50 zamlandığını, köprü ve otoyol geçiş ücretlerine daha üç gün önce yüzde 26 zam yapıldığı hatırlatılan açıklamada, son bir yıl içinde kamu emekçilerinin maaşlarında yapılacak artışın ise son açıklanan enflasyon farkı ile birlikte sadece yüzde 13,11'de kaldığının altı çizildi.

Açlık sınırının 2.600, yoksulluk sınırının 8.600 TL'yi aştığı koşullarda hiç kimsenin kamu emekçilerinin ve emekliklerinin maaşlarının TÜİK vasıtası ile belirlenen sefalet artış oranlarında artırılmasını istemeye hakkı olmadığını ifade eden KESK, yıllardır kamu emekçilerinin yaşadığı kayıpların giderilmesi için şu talepleri sıradı:

► Çoktan hükmünü yitiren, kamu emekçilerine 2021 yılı için yüzde 3 +yüzde 3 maaş artışı dayatılan 'toplu sözleşme' derhal yenilenmelidir.
► Hiç vakit kaybetmeden yapılacak toplu sözleşme ile maaşlarımız yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artırılmalıdır.
► Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır.
► Birinci vergi dilimi yüzde 15 ten yüzde 10'a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlardan yapılan kesinti birinci vergi diliminde sabitlenmelidir.
► Emekçilerin sağlık, eğitim, gıda, barınma, giyim, elektrik, ısınma giderleri için ödediği vergiler gelir vergisi matrahından mahsup edilmelidir.
► Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderleri pandemi tehdidi tamamen ortadan kalkıncaya kadar Hazineden karşılanmalıdır.
► Bebek maması, bebek bezi ve ekmek, süt ürünleri, elektrik, doğalgaz, su başta olmak üzere temel tüketim maddelerinde KDV sıfırlanmalıdır.