KESK İstanbul Şubeler Platformu, artan enflasyon karşısında maaşlarının erimesini Cağaloğlu'ndaki İstanbul Defterdarlığı önünde yaptıkları maaş bordroları yakma eylemiyle protesto etti. 'Saraya değil emekçiye bütçe' sloganlarını atan kamu emekçileri, Ocak ayı öncesi maaşlarına ek zam yapılmasını isteyerek, emekçileri sefalete sürükleyen AKP iktidarına teslim olmayacaklarını vurguladı

KESK maaşlara ek zam talebiyle bordroları yaktı

ZEYNEP KURAY

KESK öncülüğünde ülkenin dört bir yanında bir araya gelen kamu emekçileri, kriz nedeniyle artan enflasyon karşısında maaşların erimesini bordroları yakarak protesto etti. İstanbul’da Cağaloğlu’ndaki İstanbul Defterdarlığı önünde toplanan KESK İstanbul Şubeleri Platformu üyeleri, bir kez daha krizin faturasını ödemeyeceklerinin mesajını verdi.

Polis ablukası altında gerçekleşen eylemde, “Enflasyon arttı maaşlarımız eridi Ocak ayını beklemeden ek zam istiyoruz” yazılı pankart açıldı; “Krizin bedelini emekçiler değil krizi yaratanlar ödesin”, “Krizin bedelini ödemeyeceğiz” dövizleri taşındı.

SARAYA DEĞİL EMEKÇİYE BÜTÇE !

Emekçilerin sık sık, “Saraya değil emekçiye bütçe”, “Sefalete teslim olmayacağız”, “ Patronlara değil emekçiye bütçe”, “Krizin bedelini emekçiler değil krizi yaratanlar ödesin” sloganlarını attığı eylemde, açıklama KESK İstanbul Şubeler Platformu dönem sözcüsü Zeliha Baksi tarafından okundu. Baksi, yıllardır uygulanan ve ülkeyi enerjiden sanayiye, tarımdan gıda ürünlerine kadar her alanda dışa bağımlı hale getiren yeni liberal politikalar sonucu yaşanan ekonomik krizin gittikçe derinleştiği vurguladı. Bu genel kötü gidişat karşısında “Kriz mriz yok” açıklamasını yapan AKP’ye tepki gösteren Baksi, “Siyasi iktidar 'kriz miriz yok' diyor. Ama her gün yaşanan işten çıkarmalar sonucu işsizler ordusu gittikçe büyüyor. Siyasi iktidar 'kriz miriz yok' diyor. Ama borçlarını ödeyemez hale geldiği için iflas eden, konkordato ilan eden firmalara-şirketlere her gün yenileri ekleniyor. Siyasi iktidar 'kriz miriz yok' diyor. Ama bugün maaşlarını alan 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisi olarak elimize geçen bordrolarımız öyle demiyor” dedi.

MALİYE BAKANI HALK İLE DALGA GEÇİYOR!

Artan hayat pahalılığı karşısında gittikçe eriyen maaşlarının daha ceplerine girmeden borçlara, kabaran faturalara gittiğine işaret eden Baksi, bebek mamasından, bezine, meyve ve sebzeye kadar iğneden ipliğe her şeye ardı ardına yapılan zam kasırgasının giderek şiddetlendiğini kaydetti. Ülke kış aylarına girmeye hazırlanırken ve döviz kuru kısmen düşmesine rağmen elektriğe ve doğalgaza tekrar zam yapıldığını hatırlatan Baksi, elektriğe yüzde 41, doğalgaz ise yüzde 44 zamlanmışken Hazine ve Maliye Bakanı’nın, “küresel olarak bir değişim süreci olmazsa yıl sonuna kadar elektriğe ve doğalgaza zam yapmayacağız “ diyerek halka adeta dalga geçtiğini vurguladı.

TÜİK tarafından 3 Ekim’de açıklanan rakamlara göre aylık enflasyon yüzde 6.30, yıllık enflasyon ise yüzde 24.52 olarak gerçekleştirdiğini anımsatan Baksi, tüm ücretli kesimler gibi kamu emekçileri de artan hayat pahalılığında gittikçe yoksullaştığını dile getirdi. Baksi, toplam 5 milyon kamu emekçisi ve emeklisinin, yandaş konfederasyon yönetimi ile hükümet arasında imzalanan ve hiçbir zaman tutmayan hedeflenen enflasyon rakamlarının esas alındığı satış sözleşmelerinin bedelini ödemeye devam ettiğine dikkat çekti.

EMEKÇİLER HIZLA AÇLIK SINIRINA YAKLAŞIYOR!

KESK’in Araştırma Birimi KESK-AR’ın 2018 Eylül ayı açlık ve yoksulluk sınırı çalışmasını da değinen Baksi, dört kişilik bir aile için açlık sınırı 2.214 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 6.237 TL’ye ulaştığını, buna göre eş ve çocuk yardımı dahil ortalama 3.250 TL maaş alan kamu emekçilerinin hızla açlık sınırına yaklaştığına dikkat çekti. Baksi, sene başında, yani 2018 Ocak itibari ile 3.250 TL maaş alan bir kamu emekçisinin maaşı enflasyon farkı ve %4 oranındaki toplu sözleşme zammı sonucunda Temmuz itibari ile 3.664 TL’ye çıktığını belirten Baksi, sene başında maaşı 3.250 TL olan bir kamu emekçisi, dolar kurundaki artıştan kaynaklı olarak 9 aylık dönem içinde 2 maaş kayıp yaşadığına işaret etti.

TALEPLER

Siyasi iktidar halkı oyalamaya, yaşanan krizin faturasını emekçilere yıkmaya çalıştığını vurgulayan Baksi, emekçilerin krizi yaratanlara bir borcu olmadığının altını çizerek, taleplerini şöyle sıraladı:

>> Sadece bu yıl değil, yıllardır yandaş konfederasyonun altına imza attığı satış sözleşmeleri ile sonucunda yaşadığımız kayıpların telafi edilmesini,

>> Maaşlarımızda Ocak ayı beklenmeden, hemen şimdi yaşanan gerçek enflasyon temel alınarak artış yapılmasını,

>> Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, ekmek gibi temel ihtiyaç mallarına yapılan zamların geri alınmasını, zam yapılmamasını,

>> Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen saldırılara son verilmesini,

>> Sadece yaşadığımız gerçek enflasyon değil, bir ay önce açıklanan Yeni Ekonomi Programında (YEP) yer verilen 2018 yılı için yüzde 20.8, 2019 yılı için yüzde 15.9 enflasyon hedefleri bile yandaş konfederasyon yönetiminin altına imza attığı son satış sözleşmesinin çoktan hükmünü yitirdiğini ispatlamaktadır. Bu nedenle kamu emekçilerinin temel sorunlarının çözülmesi için bütçe döneminden önce gerçek bir toplu sözleşme yapılmasını istiyoruz.

Açıklamanın ardından kamu emekçileri, ek zam talebiyle maaş bordrolarını aktı.